Cümle alemin değil ise bile, çokça üreticinin fındığını satmasından sonra devlet kararı ile alıma geçen TMO kimlere kazandırdı? Dahası, kimleri zengin etti?

Aslında bunu fındıkla az çok ilgisi olanlar biliyor. Biz de defalarca yazdık.

Son olarak Samsun-Çarşamba Ziraat Odası Başkanı Muammer Aydemir, benzeri meslektaşları gibi yapmadı; evirmedi, çevirmedi ve bunların kimler olduğunu açık açık söyledi.

Yıldırım; TMO alım kararından önce ekonomik şartlar nedeniyle üreticilerin büyük kısmı ürününü sattığını belirtikten sonra; “Fındığı deposunda bekletenler ise kâr etti” dedi.

DİNİME KÜFREDEN BARİ MÜSELMAN OLSA!

“Amaca ulaşmak için her yol mubahtır” mantığının hakîm kılındığı Türk tipi siyasette, bir zamanlar kendine “helâl” saydığını, önümüzdeki yerel seçimler için rakiplerine “haram” kılanları gördüğümde usuma; “Dinime küfreden bari Müselman olsa” sözü öyle bir geliyor ki!

Hele hele, bir zamanlar “hendeklere saklanmalarına müsaade edilen çeteciler”den de dem vurulması yok mu!

MEZARLIKTA AYAK SESLERİ!

Mezarlıklarda neden yavaş yavaş yürünür?

Ayak sesleri, yatanları rahatsız etmesin diye mi?

İNSANIN TEK AYRICALIĞI İRADEDİR

İki de bir “İnsanın tek özelliği akıldır” denilmiyor mu?

“Böyle bir saçmalık olur mu?” diye söylenip duruyorum! Çünkü; insanın ayrıcalığı, beyin ve akla sahip olması ile değildir!

Neden mi?

Küçük veya büyük, beyin tüm yaratıklarda vardır.

Az veya çok, beyni olan yaratıkların (hayvanlar ve insanlar) tümü aklı kullanır.

Peki öyle ise, Allah’ın “insan” diye yaratıp, “kul” diye sınıfladığının ayrıcalığı nedir?

Sadece; “iradedir.”

Onun da, yani iradenin “külli” olanı Allah’a, “cüzi” olanı ise kula aittir.

O zaman, insan olmanın tarifini kullanılan ve kullanılmayan “irade” üzerinden yapmaktan başka doğru yoktur.

MEDYA ALGI ARACI!

Yandaşa yoldaş edilmiş medya, “Bir adama kırk gün deli dersen deli olur” hesabı üzerine monte edilerek algı operasyonunun baş aracı haline getirildiği bir ülkede düşünmekten söz eylemek, akla hakaret etmekle eş değerdir.

SÖZÜN KISASI...

Mabet de ibadet için birilerine, kulların şaşaalı binalara kondurduğu “Betonkubbeler”in altı yetmeye dursun; bize Allah’ın “Gökkubbesi”nin her yanı yeter de artar bile!

ANLAYANA...

O kadar gelişigüzel konuşuyorlar ki, ister istemez Abraham Lincoln’un, rakibi olan bir politikacı hakkında söylediklerini hatırlıyoruz: “Bu kadar büyük lafları, bu kadar küçük düşüncelere tıkıştırabilen bir adama daha rastlamadım.”