Her şeyin başı sağlık diyoruz ama hep sözde kalıyor maalesef. Yanlış hükümet politikalarından ötürü ülke tarımı dibe vurdu. Nedendir bilinmez ama ihtiyaç duyulan gıdaların üretiminden vazgeçilip dışarıdan ithaline girişilince tarım bitme noktasına gelirken sağlığımız da tehlikede.

Diyeceksiniz ki tarımı anladıkta sağlık ne alaka. Halbuki çok alakalı. Çünkü ithal edilen tarım ürünlerinin sağlıksız koşullarda (hormonlu) yetiştiriliyor ve insanı hasta edebiliyor. Şok iddialarının ardı arkası kesilmiyor. Çeşitli kimyasallarla genleriyle oynanan tarım ürünlerinin ülkeye sokulması neticedinde başta kanser olmak üzere hastalıkta inanılmaz artış var. Kanserin patlamasında en büyük etken olarak görülen bu ithal ürünleri millileştirebilirsek bu belalardan kurtulabiliriz.

Bu iddiayı kuvvetlendirmek için İsrail’e bakmamız yeterli. Adamlar yurt dışından hiçbir şey almıyorlar. Halkının yediği de yüzde yüz kendi ürettikleri ürünler. Böyle olunca yediklerinden içtiklerinden eminler. Biz de ülke olarak yediğimizden içtiğimizden emin olmak istiyoruz. Bu süreçte de gıda ile ilgili tüm işletmelerin sık ve titiz şekilde denetlenmesi olmazsa olmaz olmalı. Eğer sağlığımıza önem verirsek ülke bütçesinin büyük bir kısmı çıkan sağlık masraflarından büyük ölçüde tasarruf da etmiş oluruz.

Millileşeceksek ilk önce bu işe tarımdan başlamalıyız. Bu sayede de boşalan köylerimiz yine eskisi gibi şenlenir ve o güzel gelenek ve göreneklerimiz hayat bulur. Kalın sağlıcakla...