Bu hafta ne yazsam diye düşündüm. Rahmetli Erbakan hocamızın ölümünün 7'nci yılı Şubat ayı. Cenazesine katılmakla az da olsa ona karşı bir vazife yapmak mecburiyeti hissini yerine getirmek istedim. O cenaze töreni gerçekten anlatılmaz, yaşanırsa anlatılır. En büyük mitingini cenazesinde yaptı. Her seçim sonrası % 1 oylarını artırsa bile, hep 'Biz kazandık' derdi. Gerçekten hep o ve arkadaşları kazanırdı. Cenaze mitingi onu yansıtıyordu. Türkiye ve dünyadan gelen o insanların dua edişi, samimiyeti, gözyaşları şu mesajı veriyordu: Evet Hocam, siz kazandınız ve sizinle olanlar. Rahmetli Erbakan Hoca Türk siyasi hayatına girmesi ile aslında dünya siyasi hayatına direkt girdi. Onun meselesi Türkiye ve dünyada ezilen mazlum milletlerdi.

DAVASINI DERT

EDİNEN ADAM                  

Çocukluk dönemlerinde bile, bütün insanlığın saadeti için yeni bir saadet dünyasını kurmanın hayallerini kuruyordu. Hep aksiyon ve eylem adamı olmuştur. Yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye, yeni bir dünyanın kurulması için gayret etti. Rahmetli Erbakan Hocamızın ilk sloganı "Önce Ahlak ve Maneviyat" olmuştur.  

ZORLUKLARI

BAŞARAN ADAM

İftiraya uğramıştır. Hapse atılmıştır. Partileri kuşatılmıştır. Zorluklarla da olsa o yürütmeyle devam etmiştir. 1977 seçim öncesi ona uyuşturucu kaçakçısı diye iftira atanlar, mahşerde hesabını düşünsün. Hiç unutmuyorum, o günlerde Merhum Uğur Mumcu bile açıkça merhum eski milletvekili Lütfi Göktaş'a 'Asla böyle bir şey yok, seçim öncesi Erbakan Hoca'yı itibarsızlaştırmak için adi bir senaryo kurdular' demişti. RAHMETLİ ERBAKAN hoca, Milli Gazete yazarının yazdığı gibi "Zor bir yolda yürümek mecburiyetinde olan insanlar, yolda yürümeye başlamadan önce, gönüllerinde ve zihinlerinde yürümek ve yol almak zorundadırlar. Evvela bu yolu ben nasıl aşarım, korkusundan kurtularak yola çıktıklarında görürler ki, yol zor da olsa bir müddet sonra aşılmış, yürünmüş ve hedeflenen yere gitmiştir. İşte o zaman insanların yüreklerinde, aslında yolun zannedildiği kadar zahmetli olmadığına ve bütün sıkıntılı yolların aşılabileceğine dair bir iman doğar." Bu inançla Rahmetli ERBAKAN HOCA heyecanını canlı tutmuştur. Yola beraber çıktıklarından hiçbir zaman vazgeçmemiştir. Yolda bulduklarını kazanmasını bilmiş, ana kumanda masasını hep yol arkadaşlarından oluşturmuştur. RAHMETLİ ERBAKAN Hoca yıllar önceki Ortadoğu ile ilgili konuşmalarında bugün yaşananları anlatmış. Ağır sanayi ve milli harp sanayi konusuna çok önem verirdi. 17 Kasım 1974 Milli Selamet Partisi'nin ikinci büyük kongresindeki, CHP ile koalisyon hükümeti döneminde, ağır sanayi ve milli harp sanayi ile ilgili konuşmasında resmi kayıtları tek tek anlattı. -Uçak Fabrikası: Kurulması için özel kanun 1973 yılında çıkmıştır. Üçüncü 5 yıllık plan kot numarası: 1095

-Motor ve Aktarma Organı Fabrikaları: Üçüncü 5 yıllık plan kot numarası 1002/1 1974 yılı İcra Plânı Tedbir No. 68

-Ağır Sanayi Makina ve Teçhizat Projesi: Üçüncü 5 yıllık plan Kot No.1000/3 Buldozer, Greyder imalat

-Elektronik Cihazları ve elemanları Projesi: 3.BYP. Kot. No1049 1974 icra planı Tedbir No 71

-Takım Tezgâhları Sanayi Projesi: 3.BYP Plân 1974 proğramı No.286/31 1974 yılı İcra Plânı No.70

-Tersane ve gemi inşaat projesi 3.BYP Kot no.1088-1089

-Harp Silah ve vasıtaları Sanayii.3 BYP Kot No.616/9 ve 994

-Çelik Üretim Projesi: 3.BYP Kot No.937-946

Merhum ERBAKAN Hoca 17 Kasım 1974 yılındaki Milli Selamet Partisi kongre konuşması sonunda, "Türkiye'nin çehresini değiştirecek, Türkiye'yi büyük güçlü bir sanayi ülkesi yapacak tesislerin kurulması kararnamelerle engellenmiştir" demişti.

Vefatının 7'nci yılında üzerimizde emeği olan ERBAKAN HOCA'yı rahmetle anıyoruz. Bir de hatırlatma yapalım. Siyasi rakam olarak sıfır hanesinden gelerek Türkiye'nin en büyük partisi olmuştur. Bilmeyenler veya unutanlar için hatırlatalım. Rakipleri kimlerdi? O zaman ile bu zaman siyasileri daha iyi mukayese edilebilir. İşte Erbakan Hoca'nın siyasi rakipleri: Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Alpaslan Türkeş ve darbeci Kenan Evren.