Sakarya’da yaşanan vahşetin ardından tül ülke bir ağızdan bu şeytani olaya isyana etti. Sosyal medya patladı.

Evet ülkemizde insanlara yapılan insan dışı olay- ların ardından küçük bir köpeğe yapılanlar bardağı taşıran son damlaydı. Hep birlikte öyle bir ses çıkardık ki kanunları de- ğişmek zorunda bıraktık.

Demekki bazı yanlışlıklar karşısında susmayıp ses çıkarırsak bazı hatalardan ya dönülebiliyor yada düzeltilebiliyor.

Evet asıl konumuz hayvan haklarına gelince burada kendimizi de ku- sur bulmamız gerekir. Se- bebine gelince hiç kimse bakamayacağı bir canlıyı sahiplenmemeli. Sırf moda diye, aksesuar olsun diye, canı sıkılmasın diye kedi köpek edinenler var bu memlekette. Sonra bakıyoruz ki iyi cins köpekler çöp karıştırırken karşımıza çıkıyor. Öyle her isteyen kedi köpek sahibi olursa hayvanların sonlarının iyi olacağını düşünmüyorum.

Bunu derken kendine hayat arkadaşı edinmiş, değer verenleri ayırıyorum. Toplumda herkesin bir- birine saygı göstermesi olmazsa olmazdır. O neden- le bu tür sahiplenmeyi düşünenler yanlarına analacağı hayvana uygun şartlar sunmak zorundadır. Hayvanın hayatını karartmaya değil ona yeni bir hayat vermeli insan! Eğer bakmayı düşündüğünüz hayvana gerekli olan ortamı sunamayacaksanız bu tür girişime kalkılmayacaksınız. Ondan sonra belirli bir süre bak hayvanı baktın olmuyor at sokağa. Ondan sonra senin ne farkın var o caniden. Hayvanlar insanların egolarını tatmin edecek varlıklar olarak yaratılmamıştır. Yaratılmış gayeleri bellidir. Ona göre muamele ede- meyeceksiniz almayın bakmayın kardeşim.

Hayvanlar konuşamıyor diye onlara bu kadar yüklenmemizin hiç doğru bir hareket değil. Önce biz insan olmayı becereceğiz ki onlara da faydamız do- kunsun. Kalın sağlıcakla...