SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > O rahibi hemen yargı önüne çıkarın!...

O rahibi hemen yargı önüne çıkarın!...

13 Ağustos 2018 Pazartesi - 10:13








Türkiye’nin ABD ile arasındaki gerilim sürerken ülkede hiçbir siyasi hesap yapmadan “Bu dava ülkemizin davası” diyerek örnek tavır ortaya koyan önemli isimler var.

Başkan Erdoğan dün Trabzon’da partisinin İl Danışma Kurulu toplantısında CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi’nin ortaya koyduğu milli tavra teşekkür ederken Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu için ise “Ama senin genel başkanın senin dediklerini söyleyemez. Çünkü ne millidir ne de yerli” sözüyle dikkat çekti.

Örnek bir tavır ortaya koyan bir başka isim ise Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu oldu.

AK Parti iktidarına karşı tutumu ile bilinen, zaman zaman bu yönde önemli çıkışlar yapan Feyzioğlu’nun, sosyal medya hesabından “Herkesle bunu paylaşın” dediği görüntülü açıklamaları vardı.

Çarpıcı mesajlarla birlikte 1926 yılından da önemli bir örnek verdi.


Peki neler söyledi?

***

Bugün konu malum rahip Brunson denen sanık. ABD Türkiye’yi çok ciddi şekilde tehdit ediyor.

Şantaja döndü iş.

Konu akıl sınırlarını zorlayacak şekilde ciddileşmekte ve Türkiye üzerinde çok önemli bir soruna dönüşmüş durumda.


ABD, Türkiye’yi akla zarar bir şekilde tehdit ediyor ve bir sonuç almayı bekliyor.

Hayır, o sonucu alamayacak ABD.

Türkiye doğru olan neyse onu yapacak.

ABD Türkiye’ye karşı kabadayılık yapıyor.

Olmaz, yapamaz. Uluslararası hukuku, bir devletin egemenlik hakkını ve müttefiklik hukukunu ihlal ediyor.


Bunu kabul etmemiz mümkün değil.

Akla zarar.

ABD kendi seçimlerine, kendi iç dinamiklerine oynuyor. Trump ve başkan yardımcısına karşı gelişen görevden alma,
Rusya’nın ABD seçimlerine müdahalesi ve bu müdahaleyi araştıran özel görevli soruşturmacının Trump tarafından görevden
alınmak istenmesini Türkiye’ye yönelik bu saldırıyla kapatmaya çalışıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti egemen bir devlettir.

Egemen devlete bir başka devlet ne olursa olsun bu ültimatomu veremez. Türkiye Cumhuriyeti, anayasasına göre bir hukuk devletidir.


Doğrudur sorunlarımız, sıkıntılarımız vardır ama ülkemize hiçbir devlet ve ABD nükleer silahına, ekonomik gücüne, altınına,
dolarına dayanarak talimat veremez nokta!

Bu kadar basit.

Ve herkes bunu bu kadar açık söyleyecek.

Burada Süleyman Soylu’yu seversiniz sevmezsiniz, Abdülhamit Gül’ü seversiniz sevmezsiniz bu mesele değil. Bizim Adalet ve İçişleri bakanlarımızdır ve onlar üzerinden Türkiye Cumhuriyeti’ne ders verilmek istenmektedir.

Mesele bu.


ABD çok ciddi bir tehdide başlamıştır. 81 milyon bir olursak bu işi çözeriz. Şu  anda da bir olma zamanıdır. İçeride bir hata yaptıklarında çekinmeden her zaman söyleriz ama Türkiye Cumhuriyeti devletinin başını yemeye kalkanlara sözümüz çok sert olur.

Gelinen bu nokta iktidarın eseri, diyenler var.

Bunları ben yıllardır söyleyen bir insanım ama şu an Türkiye’yi ekonomik ve askeri anlamda bir süper güç tehdit ediyor mu, ediyor.

O yüzden aynı gemideyiz ve benim gidecek başka bir gemim yok, ben bu gemide yaşıyorum.

O sebeple Türkiye Cumhuriyeti devletine dimdik sahip çıkacağız. Bunu anladığımız zaman 81 milyonuz.

Bunu anlamazsak yüzdelere bölünür, parçalanır gideriz.

Bundan sonra ne yapmamız lazım?

Bir kere derhal bu duruşma açılacak.

Aleni olarak Amerikan sefaretinin, konsolosluğunun yetkilileri de gelecek. Tüm senatörleri, milletvekilleri gelsin. Gelsinler otursunlar, hepsine Türk yargısının en az ABD kadar güvenilir yargılama yaptığını ispatlayacağız.

Avukatlar sanığı savunacak. Savcı neden suçlu olduğunu anlatacak ve dünyanın gelişmiş adil yargılama kurallarına göre bir yargılama yapılacak ve o yargılamaya göre de sonuç verilecek, beraat, tahliye ya da tutuklama.

Neyse o ama Trump istedi diye değil, Türkiye’yi tehdit ediyorlar diye değil; Türkiye bir müstemleke ülkesi değildir.

***

Başkan Feyzioğlu bugün yaşanan rahip konusundaki sorun için 1926 yılındaki bir olayı hatırlatıyor...

Ve duruşumuz için çok önemli.

Dinleyelim;

Şimdi de ders alalım tarihten...

“Yıl 1926. 

Bozkurt gemisi Türk gemisidir, Lotus gemisi Fransız gemisi. Midilli açıklarında çarpışırlar. Lotus daha büyük bir gemidir ve Bozkurt’u batırır. Türk denizcisi, Midilli açıklarında boğularak ölür. Lotus yoluna devam eder ve İstanbul’a gelir.

İstanbul’a yükünü indirirken İstanbul savcısı derhal gözaltına alır Lotus’un nöbetçi kaptanını, subayını ve İstanbul’da hakim de kişiyi tutuklar.

Fransa kıyameti kopartır. Lozan Antlaşması yapılmıştır. Kapitülasyonlar çöpe atılmıştır. Türkiye’de Fransızları sadece Fransız konsolosluk mahkemelerinin yargılayabildiği dönemler çoktan bitmiştir.

Osmanlının yerine Türkiye Cumhuriyeti vardır.

Milli Mücadele kazanılmıştır ama buna rağmen Fransa der ki; ‘Benim kaptanımı yargılayamazsın.’

Türkiye der ki; ‘Niye yargılayamıyım, benim bağımsız mahkemelerim var, sen kim oluyorsun? Benim gemimi batırdın ve sorumlusun yargılayacağım.’

Fransa dünyayı ayağa kaldırır.

Bu sırada birileri daha ayağa kalkar.

İstanbul işgal altındayken mütareke basını vardır. Bu mütareke basını İngilizlerin önüne paspas olmuştur.

Bugünün yetmez ama evetçilerinin atalarıdır bunlar. ‘Aman efendim verelim gitsin. Fransa gibi büyük devletle niçin kötü olalım’ diye manşetler atar İstanbul basını.

Ama Mustafa Kemal Atatürk Türk yargısına güvenmektedir.

Ve Aydın’da bir delikanlı çıkar Mahmut Esat Bozkurt adında. Der ki;

‘Biz bu Milli Mücadele’yi niye verdik paşam? Biz Lozan’da kapitülasyonları çöpe atmak için niçin uğraştık paşam?’

Daha 30 yaşında yoktur.

Mustafa Kemal sorar, ‘Ne yapabiliriz’ diye.

Bozkurt ‘Ben bu davayı Milletler Cemiyeti’nde uluslararası divanın önüne getireceğim’ der.

Mustafa Kemal ‘Kazanabilir misin’ diye sorar.

Cevaba bakın!

‘Kazanamazsam ülkeme dönmem ama haklıyız ve kazanacağım.’

Mustafa Kemal ‘İnşallah kazanırsın ama sende bu vatan sevdası varken Türk milleti bütün gücüyle son ferdine kadar senin arkandadır Mahmut Esat Bey. Git ve bu davayı kazan’ der.

Türkiye, Fransa’yı Yüksek Adalet Divanı’na götürür ve dava eder. Fransa dünyanın en meşhur hukuk profesörlerinden birini tutar.

Şımarık avukatın savunması şöyledir:

‘İngiltere olsaydı karşımızda problem değildi. İngiltere zaten hukukuna güvendiğimiz, yargısı tarafsız bir ülkedir. Türkiye kimdir ki? Kendi yargısı olmayan, eğitimsiz, orta çağda yaşayan bir ülkedir. Türkiye’ye bir Fransız vatandaşının yargılanmasında güvenemeyiz. Bu sebeple Türkiye haksızdır. Ve Türkiye vatandaşımı iade etmek zorundadır.’

Mahmut Esat mükemmel Fransızca bilmektedir. Uluslararası hukukta tam bir uzmandır. Öyle bir savunma yapar ki...

‘Sizin kanunlarınız neyse bizimki de odur. Türkiye cumhuriyet devrimini yaşamıştır ve mahkemelerini tarafsız ve bağımsız kılmıştır. Ceza muhakemeleri usulüyle dünyanın en ileri kanunudur. Türk Ceza Kanunu dünyanın en ileri kanunudur. Almanya’da, İtalya’da hangi seviyedeyse Türkiye’de de o seviyedeyiz’ der.

Bunun üzerine Uluslararası Adalet Divanı; ‘Türkiye’de 1926 yılında yargı bağımsızdır ve tarafsızdır. Türkiye’nin kanunları en ileri kanunlardır ve bu Fransız’ı elbette Türkiye Cumhuriyeti yargılayacaktır’ diyerek Türkiye’ye hak verir.”

***

Çok anlamlı bir örnek sevgili okurlar. Başkan Feyzioğlu sözlerini şöyle tamamlar: 

“Kısa vadede yapmamız gereken; derhal bu duruşma açılacak, dünyanın en ileri seviyesinde örnek gösterilecek yargılamayı herkesin gözü önünde yapacağız. 

Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı üzerine toz konduğunda çakallar, emperyalistler bizi bekler. Nasıl salmazsın diye cumhurbaşkanına, bakanlara sanki kendi ülkelerinde istediklerini tutuklatıp istediklerini tahliye ettiriyormuş gibi ahkam kesmeye başlarlar ve Türkiye’ye bir sömürge muamelesi yapmaya kalkarlar.

Türkiye hiçbir zaman sömürge olmamıştır, hiçbir zaman da olmayacaktır. Ama yargısını tüm dünyaya, hepsinden önemlisi 81 milyon vatandaşına güvenilir kılmak zorundadır.”

***
Evet sevgili okurlar;

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av.

Metin Feyzioğlu işte bunları söylüyor.

Rahip davasını öne alalım.

Bütün dünyaya Türkiye’de ülkemiz aleyhine yaptığı bütün casusluk girişimlerini tek tek belgeleri ile ortaya koyalım.

Kim bu rahip görsün bütün dünya!

Trump efendi!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap