SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Nahoş ama uygun

Nahoş ama uygun

12 Eylül 2016 Pazartesi - 10:10








Geriye bakmak iyidir.Nerelerde sağlam bastığını,nerelerde tökezlediğini görür insan; yoluna daha akıllıca devam edebilir. Ben şu ara ömrümün son dönemine not vermeye çalışıyorum.

Vaktiyle çıkmazlarda bocalayan darbezede ülkemde gazete yorumculuğunun pek işe yaramadığını görmüş, yıllarca emek verdiğim alandan ayrılıp hayli zaman yurt dışında yaşamış, sonra toplumumuzda yeni bir dinamizmin canlandığını fark edince düşündüklerimi kamuoyumuza  duyurmak için yeniden kaleme sarılmaya karar vermiştim.

Ne düşünüyordum?

Sol geçinen partimiz sol düşmanı vesayetlerin ve sömürgen seçkinlerin yanında,yani gerçekte sağdaydı. Alt sınıfların durumunu hızla düzeltmeye girişen, asker savurganlığını kısıp sağlık ve eğitim harcamalarına ağırlık veren parti ise, namevcut solun yapmadıklarını yapmakta olduğu halde sağda sayılıyordu. Sırf “dinci” bilindiği için.

Aydın geçinenlerin ise kafası karışıktı. Mustafa Kemal’in emperyalizm karşıtlığı ile Kenan Evren’in “Atatürkçü” kisveli faşizmini birbirinden ayıramıyor,solculuğu din aleyhtarlığı ile eşanlamlı görüyor, “Türkiye İran olacak” propagandasının gazına gelmekten kurtulamıyorlardı.


Halkın büyük çoğunluğu dindar olduğuna göre,demokratik uygulamalarla iktidara gelen partinin de dine saygılı davranması doğaldı. Ama “Şeriat getirecekler, faşizmi din yoluyla gerçekleştirecekler” iddiası da yaygındı. Durumu dikkatle izliyor, öyle bir gizli plan belirtisi görmüyordum. Ayrıca, isteseler de başaramayacakları kesindi.

Toplumumuzdaki bilinç birikimi Türkiye’de faşizmin herhangi bir adla gerçekleştirilmesine izin vermiyor. Son denemede kanıtlandığı gibi…

Önleri açılan alt sınıflar bellerini doğrulttuktan sonra ne kadar dindar olacaklarını kendileri belirler.Özgürlükçü düzenin de gereği budur.

Hıncal Uluç anlatmıştı. Yanına yaklaşan bir kadın kişisel konularda yardım istemiş, sonra nerede yazdığını öğrenince “Aaa,ben o gazeteye elimi sürmem”demiş. Benzeri şeyler benim de başıma geliyordu. Bir gazeteyi okumayan insanların ona ilişkin kaskatı önyargıları nasıl sürdürdüklerini anlamak zor.

Tek izah şu: Söz konusu hanımın beğendiği gazetelerdeki kimi kalemşorlar okurları “yalaka” gibi iğrenç ve anlamsız sözlerle şartlandırıyorlar. O meslektaşlar arasında yıllar yılı ballı maaşlar alıp, yüz binlerce dolarlık haraçları kapıp kovulduktan sonra sövgü uzmanı “ilerici” kesilmişler var. Gerçek sağ-sol belli oldukça ofsaytta kaldıklarının farkında değiller.Ne ad takmalı öylelerine?Hadi çirkin kafiye olsun:


Salaka!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap