Yolun yarısı derler, meslekte 35 yıl geçti, kolay değil, önünde daktilo, elinde fotoğraf makinesi, aklında ve cebinde notlar ile oturduğun daktilo başında hata yapmamaya dikkat ederek, başladığın haber yazılarında kimseyi üzmemek, hakkında soruşturmaya gerek bırakmadan yazmak, bu iş sorumluluk ve dikkat ister.

35 yıl sorumluluk az bir zaman değil, yolun yarısı derler ancak o yola bu stres dayanmıyor bazen, birçok meslektaşımızı genç yaşta kaybettik. Yolun yarısını meslek olarak geçen arkadaşlarımız yolun yarısına ulaşmadan aramızdan ayrıldılar. Bu 35 yıl arasında çok haksızlık gördüm, çok adam kayırma gördüm, çok adaletsizlik gördüm, başların kıç olduğu, kıçların baş olduğunu çok gördüm. Siyasette değişen bir şey yok. Dün neyse bugün de aynı senaryo.

Geçtiğimiz günlerde Tarım İl Müdürlüğü önünde bir veteriner hekim tartıştığı muhtarın aracını tekmeleyip ruhsatsız silah ile havaya 4-5 el ateş ediyor. Tabii devreye polis giriyor ve muhtarın ifadesine ve görevli veterinerin ifadeleri alınıyor. Ardından sendika devreye giriyor ve il müdürünü yemek için değişik senaryolar hazırlanıyor. Senaryo tamam... Anladık, haklı çıkmak için mutlaka çaba göstermek gerek...

Peki adama sormazlar mi, şimdiye kadar ne yaptın? Hangi işe el attın ve icraatların ne? Peki 6,5 yıldır Rize’de olan il müdürünün yaptığı çalışmalarda hangi personel ne kadar katkı sağladı? İl müdürlüğünün icraatlarını yakinen bilen biri olarak hangi memurun, hangi projeye ne kadar katkı sağladığını çok iyi biliyorum. İl müdürüne zaman yetmediğini de iyi biliyorum.

Daha önce köşe yazılarımda belirttiğim gibi, Rize’de Rize için çalışan gecesini gündüzüne katan 3 müdür var, Sağlık Müdürü Mustafa Tepe, Gençlik ve Spor İl Müdürü Mustafa Çelik ve Tarım İl Müdürü Şafak Bulut, başka varsa birileri göstersin... Kolay değil adam yetiştirmek, kolay değil hizmet etmek, duyduğum kadarı ile Sendika Başkanı Resul Usta, İl Başkanı Muhammet Avcı ya giderek ruhsatsız silah kullanan ve kendini zeytin yağı gibi su üzerine çıkartmaya çalışan veterineri haklı çıkartmaya çalışıyor.

Biz adalet değiliz, biz adaleti yanıltacak kişi de değiliz, ancak ortada bir olay var, nedeni, sebebi ne olursa olsun, devlet dairesinde çalışan birinin o devlet dairesi önünde ruhsatsız silah çekerek havaya ateş etmesi hiç de benimsenecek bir olay değil. Tabii aldığımız yine bazı bilgiler var o dairede aynı kişi bir memurun yanlışlıkla bu kişinin ayakları üzerinden aracı ile geçtiği ve o kişinin boğazını sıktığı olayı var, yanlışlık olabilir, bu kimseye başka birinin boğazını sıkma yetkisi veremez, hata olabilir. Karşılığında özür var ve aynı kurumdaysan özür kabul edilmeli. Şimdi soru zamanı...

Bunca projelere imza atan, gecesini gündüzüne katan, Rize’ye çok şey kazandıran bir müdürü yemek, kimin haddine. Sendikanın isteklerini yapmadığı için, halkın istekleri doğrultusunda hizmet eden birini yemek kimin haddine. İstediği memuru, sendikalıyı korumadığı için sendika isteği üzerine müdürü yemek kimin haddine. Bunları çok örneklerle sıralamak mümkün..

Siyasetçi hele Muhammet Avcı gibi adaletli olan birinin kamu oyunun sevdiği bir müdürü harcayacağını düşünmüyorum. Harcarsa da hesabını halka verir. Biz çalışkan, dürüst, doğru, halkın sevdiği ve halkın ihtiyaçlarını karşılayan herkesin yanındayız. Siyasetin adaleti olmamalı, tek adalet Allahın adaletidir ve vicdanın rahat olmalı.