İkisi kupada, birisi ligde olmak üzere Konyaspor ile oynanan üç maçın hikayesini yazmaya kalksak Trabzonspor açısından dramatik bir roman olur.

Hele hele bir de kupada rövanş, ligde de ikinci yarının ilk maçları için, "Trabzonspor bu maçlardan birinde galip gelemeyecek" iddiasında bulunmuş da, maalesef iddianızı tutturamayarak ikisinde de bordo-mavililer zarara uğramış ise; yaz yazabildiğin kadar!

*

Rakibi tarafından kupada saf dışı edilen Trabzonspor'un, Süper mücadeleyi Şampiyonlar Ligi için gereken yerlerden birinde tamamlayabilme hedefi için mutlak galibiyete ihtiyaç olduğu bir maçtı.

Ama 77 dakikasını sahadaki futbolcu sayısı bakımından 11'e 10 üstünlükle oynayan bordo-mavililer son 10 dakikayı ve bu zaman diliminde futbol adına genelin dışında meydana gelen pozisyonları saymaz isek, "aynı hamam, aynı tas" hesabıyla ekstra işler yapmadan bir maçı tamamladı.

Diyeceksiniz ki; "Bir maç 2-2 tamamlanmış. Sen çıkıp ekstradan işler olmadığından söz ediyorsun!"

Haklısınız!

Her haliyle sakat olduğu belli olan Burak Yılmaz, 26, 27 ve 77'nci dakikalarda kaçırması neredeyse "imkansız" sayılacak golleri heba etmesine rağmen sahada tutuluyor ise, bundan ekstra daha ne olur?

Hem de, 81'inci dakikada olmuş, 82'nci dakikada verilmiş, 83'üncü dakikada ise gol olarak ağlarla Burak'ın ayağından buluşmuş penaltı golüne ilave olarak 90'da Serkan Kırıntılı'nın büyük hatasından aynı oyuncudan ikincisi gol gelmiş ise! Öyle veya böyle, sakat veya sağlam Trabzonspor'un Burak'tan başka (yüzde 90 oranında) gol umudu yok gibi bir şey demek!

*

Dahası maçın genelinde 4 mutlak golü önleyen kaptan-kaleci Onur 90 artı 4'te, Orkan'ın vuruşunu kendine yakışmayacak şekilde ağlarında görerek, kurtardıklarının da içine etmiş ise!

*

Neyse!

Bizim "İki maçtan birini kazanarak en azından bir kulvarda zirve yarışı içinde olmalı" temennimize dayanan Konyaspor maçlarında Trabzonspor büyük bir yara aldı. Hem de birinde tamamen saf dışı olarak.

Olan olduğuna göre, biz "kıssadan hisse" hesabıyla bazı satır aralarından dem vuralım.

*

Birincisi Novak ile ilgili değerlendirme. Trabzonspor'un savunmada sol kanadı hiç bulunmadığından Novak'ın buraya monte edilmesi her haliyle yararlı olmuştur. Ama, bir zamanlar Trabzonspor formasını giyen ve maçın iki ayrı devresinde Konyaspor'un sol kanadını savunan Ferhat Öztorun ile Eren Albayrak'tan "çok fazla" diyebileceğimiz üstünlüğü var mı idi? Tartışılır!

*

77'nci dakikada Burak'ın sakatlığının verdiği güvensizlikle kaçırdığı golün hemen ardından, kupada Trabzonspor'un hayallerini attığı gol ile Akyazı'ya gömen Ömer Ali Şahiner bu kez asist ile Mitroviç'e gol yaptırdı.

*

Sahada Burak'ın ekstradan attığı golleri saymaz isek, futbol oynama mücadelesinde Trabzonspor'un hanesine yazılabilecek tek oyuncu Abdulkadir idi.

Rıza Çalımbay'ın buyur ettiği oyun düzeni Yusuf Yazıcı oyunda kaldığı sürece işe yaramadı. Ama aynı yapıdaki Sosa'yı 40 dakikalığına oyuna almak ile teknik adam, sistemi değiştirme gibi hesabı olmadığını da gösterdi. Oysa sıkıntı zaten bu sistem ile bu işin olamamasında değil mi idi? Ya da, özellikle orta alandan zuhur eden aksaklıklara farklı görevlendirmelerle müdahale edilemez miydi?

*

Ez cümle; Konyasspor ile üst üste oynanan üç maç, Trabzonspor'un 2017-2018 sezonunun lig ve kupa mücadelesindeki hedeflerine çok büyük darbe vurmuştur. Bundan sonrasında artık büyük değil, sıradan hedeflerin peşinde koşmak kalmıştır.