SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > KANUNI KİM, SEN KİM, EY ÇAKMA PROFESÖR!

KANUNI KİM, SEN KİM, EY ÇAKMA PROFESÖR!

10 Mart 2018 Cumartesi - 08:00








“Piri Reis’in hayatındaki en büyük talihsizliği, Kanuni Sultan Süleyman gibi bir salağın zamanında doğmuş olmasıdır” diyerek, ilmi ile değil, ecdadına hakaretleri ile gündeme gelmeyi adamlık zanneden, çakma Profesör Celal Şengör’ü bir tarihçi olarak nefretle kınıyorum.

Geçtiğimiz hafta Osmanlı'nın 10'uncu padişahı Kanuni Sultan Süleyman ile ilgili "Salaktı" diyen Celal Şengör, özür diledi, ancak Şengör'ün özrü kabahatinden büyüktü! "Ben hiçbir tarihi şahsiyete hakaretamiz laf söylemeyecek kadar akıl sahibiyim. Gazetecilerimiz ise düşük kültür seviyeleri nedeniyle sadece bu kelimeyi haber yaparak o muazzam atlası ve onu kurtaran Fatih Sultan Mehmet’i es geçtiler" diyerek güya kendini affettirdiğini zannediyor!

Cumhuriyet rejimi ile insanlar ilk defa birey olmanın şuuruna eriştiler ancak bazı kişilerin hala bu şuura erişemediklerini katıldıkları televizyon programlarındaki açıklamalarından anlıyoruz! Hayatında iki koyun gütmemiş, süslü ve pahalı marketlerden, solitin katkı maddesi yüksek, “Nişasta Bazlı Şekerli” gıdalardan başka bir şey almayarak göbeğini şişirmiş insanlar ne yazık ki, profesör unvanı, din adamı yaftası ile tarihi değerlerimiz ve yüce dinimizin hükümlerine hakaret edip duruyorlar! Gerçek akademisyenleri ve gerçek din adamlarını tenzih ederek söylemek isterim ki; sırf, elin oğlunun; asırlar önce yazdığı bir esere dikkat çekmek için kendi ecdadına hakaret etmeyi ve kendi dininin gerçek hükümlerini değil de kendi uydurduğu hurafeleri anlatıp dikkat çekmeyi marifet sayan bazı insanlar, yarın, vatanlarına saldıranlara karşı da yine dikkat çekmek için karşı koymayacak zihniyete ve art niyete sahiptirler! İsimlerinin önüne birtakım dini sıfatlar ekleyerek, kendi kafalarındaki sapıklıkları İslam’a mal etmeye çalışarak toplumu yönlendirmeye çalışan sapkınların gayretlerini de ibretle izliyoruz.

Belgrad, Rodos, Budin, Bağdat, Karadağ, Revan, Nahçıvan, Mora, Dalmaçya kıyıları, Estergon, Trablusgarp ve Cezayir’i fethederek, Osmanlı devletini üç kıtaya yayıp güçlü bir imparatorluk haline salak dediğiniz bir padişah nasıl getirebilir; ey “çakma” profesör”!

İTÜ gibi köklü bir üniversitede böyle köksüz bilim adamlarının yer bulması inanılmaz bir olay! Bütün doktora çalışmalarını yabancı ülkelerde yapan bu göbeği şiş profesör meğer ünlü Amerikalı papaz “Cyrus Hahum’un”; Fatih burada kurduğu otağ ile İstanbul’u fethetti; biz de burada açacağımız bu okul ile İstanbul’u tekrar geri alacağız" dediği “Robert Kolej” mezunuymuş! Yetiştirildiği amaca uygun hareket ettiğini düşündüğümüz Celal Şengör’ün; tarihimize ve ecdadımıza yaptığı hakaret kadar, bu ecdat adı ile anılan vakıfların ve dahi Trabzon’daki, KTÜ ve Avrasya üniversitelerinin Tarih bölümlerinin çok değerli tarihçilerinin de sessiz kalması bizleri derinden üzmüştür! Nerede Kanuni Vakfı'nın değerli yöneticileri? Nerede büyük üniversite olduğu ile övünen Avrasya’nın tarihçi rektörünün karşı demeçleri? Nerede KTÜ gibi, Türkiye’nin en büyük üniversitelerinden biri olan kurumumuzun Tarih bölümünün gür sesi? Sivil toplum teşkilatlarımız neredeler? Neden kimseden çıt çıkmıyor? Bu şehri kim bu hale getirdi? Bugün konuşmayacaksak, bu hakaretlere karşı durmayacaksak, varlığımızın ne anlamı olur ki? İlahiyat Fakültemizin değerli akademisyenleri neredeler? Altı yaşındaki kız çocuklarına “koca arayanlara karşı” söyleyecekleri bir tek sözleri bile yok mu?


Celal Şengör, daha önce katıldığı bir televizyon programında, "Fatih'in Müslümanlığı dahi tartışılıyor. Sekreterine, 'Ben Muhammed'in dediklerine inanmıyorum' demiş. Bunu söyleyen Bayezid'in kendisi" açıklamasında bulunmuştu! İstanbul, Amasra, Sinop, Trabzon, Konya, Karaman, Doğu Anadolu gibi pek çok yeri fethederek; Osmanlı Devletini, “ilahi kelimetullah için, nizami âlem ülküsü” ideali uğruna bir imparatorluk haline getiren Fatih Müslüman değil öyle mi? Bunu, dünyada ve Balkanlardaki hiçbir kilise papazı söyleyememişken, Celal Şengör densizi nasıl söyleyebiliyor acaba! Tarihi konular ne zamandan beri şaşkın bir jeoloji mühendisinin ahkâm keseceği seviyeye indirgendi? Sen kendi uzmanlık alanında sansasyon yapsana be adam! Sen ne anlarsın tarihten, Fatih'ten, Kanuni’den? Gel de; “senin her yerin profesör olsa ne yazar” sözünü buradan alkışlama!

Ve yine benzeri iftira ve hakaretleri kendine din adamı süsü verilmiş kara cahillerden her gün duyarak şaşırıyoruz! Bu cahiller kadının cinselliği ile uydurdukları hurafelerin dışında ne yazık ki; İslam'ın ilmi konulardaki hiçbir hükmü ile ilgilenmemektedirler! Varsa yoksa asansör, merdiven, kadın, altı yaşındaki kız çocukları ile evlilik ve kendi sattığı terlikleri giyenlerin cennete gideceğini söyleyebilen diğer rezillikler! Yazıklar olsun! İslam dini, onu gönderen kudretin; “kıyamete kadar koruyuculuğu altındadır” boşuna uğraşmayın ey karanlık kafalılar!

Fatih ve Kanuni öncelikle bu kadim kentin, Trabzon’umuzun değerleridir! Onlara yapılan hakaretlere önce biz Trabzonlular karşı çıkmalıyız. İnsan olarak bu hükümdarların, şehzadelerle ilgili tutumlarını zaman zaman bizlerde eleştirmişizdir, ancak bu tarihi şahsiyetlerimize, gerekçesi ne olursa olsun hiçbir kişiyi de hakaret ettirmeyiz!

Söylediğin lafları ve ecdadımıza yaptığın hakaretleri bir tarihçi olarak, misliyle aynen sana iade ediyorum! Bunu böyle bilesin, ey çakma Profesör Celal Efendi!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap