Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü…

Her 8 Mart’ta aklıma Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılında söylediği “Şuna inanmak lazımdır ki yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözü gelir.

Nasıl gelmesin ki…

Bugün hala kadınların söz sahibi olması için mücadele verilen bugünlere bakınca, Atatürk’ün kadınlara verdiği değer daha iyi anlaşılıyor…

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla 5 Aralık 1934'te Anayasa ve Seçim Kanunu'nda yapılan yasa değişikliği ile beraber kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakları verildi.

Aradan geçen onca yıla rağmen bugün ne yazık ki hala kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin ve çocuk gelinlerin nasıl önlenmesi gerektiğini konuşuyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk kadınlara sadece seçme ve seçilme gibi siyasi haklar değil, 1926 yılında İsviçre Medeni Kanunu esas olmak üzere hazırlattığı Türk Medeni Kanunu ile çok önemli haklar da verdi…

Günümüze gelirsek…

2019 yılında Dünya Kadınlar Günü’nde isteriz ki güzel şeylerden bahsedelim…

Gelin görün ki temenniden öteye gidemiyoruz.

Bakın Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun hazırladığı rapora göre, 2018 yılında 440 kadın öldürülürken, 317 kadın ve bin 217 çocuk da cinsel istismara uğradı. Raporda ayrıca “Baraj, göl kenarı, yol kenarı gibi yerlerde ölü bulunan kadınların haberleri yaygınlaştı. Öldürülen 440 kadının 131'i şüpheli olarak kayıtlara geçti” deniliyor… 

Acı ama gerçek bu… Ne yazık ki her yaşanan acı olaydan sonra bir iki gün konuşuyoruz, sonrasında konuşmaktan öteye geçemiyoruz…

Böyle günlerde kadınların ezilmedikleri, şiddet görmedikleri bir dünya istiyoruz diye yazılar yazıyoruz, televizyonlarda programlar yapılıyor. Fakat elimizden bundan başkası gelmiyor.

Bu konularda ülke olarak artık gereken adımlar atılmalı, cinayetlerin ve şiddetin önüne geçilmeli…

Bu sorunu ortadan kaldırmak sadece devletin de görevi değil, bize de görevler düşüyor.

Bu sorun hepimizin ve duyarlı olmak, el ele vererek çözmek yine bizim elimizde…

Yazımı yine Atatürk’ün sözüyle bitirmek istiyorum;

“Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”

Bu sözün üzerine söz yoktur…

Bugünler için de bir derstir…