Koca ülke 10 gün boyunca Ahmet Kural adlı oyuncunun şarkıcı Sıla Gençoğlu'na attığı dayağı tartışıyor. Yanlış anlaşılmasın, kadına şiddete herkes karşı olmalıdır. Ama günlerdir bu konunun medya organlarında tartışılması, televizyon ekranlarında en küçük detayına kadar saatlerce tartışılması oldukça absürd bir durum. Konunun uzmanları kadına şiddet olaylarını bilimsel yöntemler ışığında değerlendirebilir, bunun nedenlerini ortaya çıkarabilir. Ve önlenmesi için neler yapılması gerektiği konusunda projeler, programlar yapabilir. Bir şarkıcıya yapılan şiddet olayının adeta magazinleştirilerek küçültülmesi ve bağlamından koparılması bu tür olayları ne önleyecektir ne de gündemden düşürecektir. Kadına şiddet olaylarını magazin programlarına reyting uğruna meze yapmak onları basitleştirip, değersizleştireceği gibi aynı zamanda sıradanlaştıracaktır.

SANATÇILAR ÖRNEK OLMALI

Diğer yandan nikahsız birliktelikler dinimizde zina anlamına gelir. Ne dini değerlerimizle ne de gelenek ve ananelerimizle bağdaşmayan bu tür ilişkilerin adeta reklam havasında verilmesi toplumsal ahlakımızda tamiri mümkün olmayan hasarlara neden olur. O nedenle herkes haddini bilmeli. Tabi ki, bu ülkede din ve vicdan özgürlüğü vardır. Herkes istediği dine ve inanca inanabilir. Bunu özgürce yaşabilir ama çocuklarımıza, gençlerimize rol model olabilecek kişilerin özellikle de sanatçılarımızın davranışlarına dikkat etmesi gerekir. Kitle iletişim araçlarının ve sosyal medyanın bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde tanınmış kişiler yaşantılarıyla ve davranışlarıyla herkese örnek olmaya gayret etmelidir. Taciz, tecavüz, kavga-gürültü gibi her türlü şiddet olaylarının tırmandığı bir dönemden geçiyoruz. Ben bir gazeteci olarak bu tür programlarının magazin programlarına malzeme yapılarak değersizleştirilmesini doğru bulmuyorum.