Trabzonspor’a bu sezon baktığımızda ilk yarı boyunca iyi oynayıp, ikinci yarı galibiyeti korumakta zorluk çeken bir takımdı. Zaman zaman da bunun dezavantajlarını görüp maçı berabere bitirdi ve mağlubiyetle ayrıldı.

İlk kez Erzurum’da bunun tam tersini gördük. İlk yarı bu sezonun en kötü futbolunu oynayan Bordo-Mavililer, özellikle orta sahada yaptıkları büyük top kayıpları, pas hataları ve orta sahadan hücuma bir türlü garanti, hızlı öne doğru oynayarak topu aktaramadı. Aktaramayınca da rakip kapmış olduğu toplarla baskın hücumlar yaparak Trabzonspor’un kalesinde bir çok pozisyon üretti fakat golü bulamadı.

İkinci yarı ise sahada bambaşka bir Trabzonspor vardı. Oyunu kendi yarı alanında kabul eden garanti, çabuk, hızlı öne doğru oynayıp çok iyi kontrataklar yapan bir Trabzonspor vardı. Trabzonspor taktik olarak mutlaka böyle oynamalıydı.

Ünal Hoca’nın devre arası yapmış olduğu taktik ve oyun disiplini ile ilgili uyarılar ikinci yarıda uygulamaya geçince, gerçek Trabzonspor’u izleme fırsatı bulduk. Bu müsabakada Ekuban’ın Rodallega’ya yakın oynaması ve son haftaların yıldızı Nwakaeme’nin her zamanki mükemmel futbolu ve attığı goller takıma çok büyük katkılar sağladı. Galibiyette de rol oynadı diyebiliriz.

Trabzonspor’un bu müsabakada en kötü bölgesi orta sahasıydı. Sosa, Abdülkadir, Amiri bu kadar pas hatası yapmamalı. Bu kadar top kaybı yapmamalı, birbirlerine daha yakın oynamalı ve birbirlerini uyarmalı.

Şenol Hocamız mutlaka Hüseyin Türkmen’i A Milli Takım’a almalıydı. Bu performansla Hüseyin Milli Takım’ı hak ediyor. Rakibin bütün etkili akınlarını Hüseyin önledi. Şenol Hoca mutlaka Hüseyin’i görmeli.