SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Halimizin izahı!

Halimizin izahı!

12 Eylül 2018 Çarşamba - 09:29








İnsan olarak ne durumdayız?

Kendimizi hiç test ediyor muyuz?

Sen, ben, o, şu...

Onlar, bunlar...

Her çıkmaz olayımızda suçu başkalarına atarken biz ne yapıyoruz diye kendimizi hiç sorguluyor muyuz?


Ne yapıyoruz?

Ah be yalancı dünya!

Bir okurumun “Halimizin izahı” diye paylaştığı, içimizi acıtan manzarayı paylaşınca ben de sizlerle paylaştım.

Haklı mı, haksız mı?

Okuyun, kararını siz verin.


Hem de kendimizi test etmiş oluruz.

***

Yalanı konuşuruz, yalansız siyasetçi istiyoruz.

Tembel öğretmen, çalışkan öğrenci istiyor.

Zina yapmış genç, el değmemiş kız istiyor.


Sahtekar amir, dürüst memur istiyor.

Cuma farzdır kılarız ama farz olan beş vakit namazı kılmayız.

Ah be yalancı dünya!

Domuz eti yemeyiz ama ondan daha büyük günah olan faizi yeriz.

Çalışmak istemeyiz ama çok zengin olalım isteriz.


Çalışarak hayata bağlanmak varken şans oyunlarına  hayat bağlarız.

İnsanlar tarafından sevilmek isteriz ama biz kimseyi sevmeyiz.

Arabanın çarptığı çocuğa acıyoruz, internetin çarptığı çocuğa acımıyoruz.

Bakıyoruz, görmüyoruz. İşitiyoruz, duymuyoruz. Dokunuyoruz, hissetmiyoruz.

Çok konuşuyoruz, az iş yapıyoruz. Çok iş yapanlara söz vermiyoruz.


Dua yapmıyoruz. Talep ediyoruz.

Alim ile bileni karıştırıyoruz.

Ah be yalancı dünya!

Şerefsizliği tescilli olanların şerefli çocuk istediğini görürüz.

Çeyrek ekmek gibi çeyrek Müslümanlık istiyoruz.

Sünneti bir yaşam biçimi değil de, bir ameliyat ismi sanıyoruz.

Yenildiğimizde kaybettiğimizi düşünüyoruz.

Duymayacak kadar kör, görmeyecek kadar sağırız

Dirilişi ayet ve hadislerden değil, dizilerden bekliyoruz.

Tarihin öznesi değil nesnesi oluyoruz.

Bu vatanı bizlere armağan edenin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu çok iyi biliriz ama ona çirkince hakaret edenlere göz yummayı biz biliriz.

Ah be yalancı dünya!

Ölümlüyüz ama ölümsüz gibi yaşıyoruz.

“Gelin birlik olalım”

deriz ama gidip birlik olmaya razı olmayız.

Faiz haram, yemek günahtır deriz ama faizin kralını alıp yeriz.

Okumayız ama milletin cahilliğinden bahsederiz.

Tapmak günahtır deriz ama insanlara taparız!

Günah işlememek için değil, tekrar işlemek için tövbe ediyoruz.

Cehennemin var olduğunu söylüyoruz ama yokmuş gibi yaşıyoruz.

Artan hastanelerle beraber hastalıklarımız da arttı.

Artan adalet saraylarımızla beraber adalet arayışımız da arttı.

Artan iletişim cihazlarımızla beraber insanlarla iletişimimiz azaldı.

Artan paralarımızla beraber infakımız azaldı.

Ah be yalancı dünya!

İçkinin sarhoş ettiğinden daha fazla dünyanın sarhoş ettiğinin farkına varmıyoruz.

Kendimizden,evimizden önce dünyayı değiştirmeye çalışıyoruz.

Müslümanız ama teslim olmuyoruz.

İman ediyoruz ama tereddüt etmekten geri durmuyoruz. 

Başımızı kapatıyoruz ama diğer yerlerimizi açıyoruz. 

Hanımımıza bakılmasın istiyoruz ama biz başkalarının hanımına veya kızına bakıyoruz.

Örtünüyoruz ama daha fazla görünmek için.

Giyiniyoruz ama çıplak olan taraflarımız daha fazla.

Evleniyoruz ama boşanmak için.

Okuyoruz ama diploma için.

Bilgimiz yok ama fikrimiz çok.

Paramız yok deriz borçlanmayı severiz.

Mesela mütevazı bir telefon almak varken kredi alarak en pahalı telefonları biz alırız.

Ah be yalancı dünya!

Namaz kılıyoruz ama kötülükten geri durmuyoruz.

Oruç tutuyoruz ama sadece midemizle.

Zekat diyoruz ama nasıl vermem hesabı yapıyoruz.

Hac yapıyoruz ama turistik bir seyahat gibi.

Kelime-i şehadet getiriyoruz ama sadece dilimizle.

Yani...

Her şeyi biz yapıyoruz.

Sonra suçu şeytana atıyoruz.

Ah be yalancı dünya ah!

Dostlar, çok daha eklenecekler var.

Ne yazık ki manzara-i umumiye bu!

Ne dersiniz?

Biz bu sözlerin neresindeyiz?

Halimizin izahı bu mu?

Cevabını siz verin!

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap