Fındık Kabuğundan Çıkan Dev ismi ile Kenan Oltan’ı, kayıt altına almaya çalıştığımız kitabın, “Güler ile gülmek...” başlığını attığımız bölümü aynen şöyle idi: “Yıl 1950. Türkiye’nin gündemindeki bir isim; Güler Ağırman. Türkiye güzeli seçiliyor. Kenan Oltan’da o tarihte ‘Bir kısım olursa adını Güler koyacağım’ diyor! Yıl 1955... İkinci çocuğu kız olarak dünyaya geldiğinde ismi zaten hazırdır; GÜLER.. Birincisine zaten çok sevdiği şair Orhan Veli’den etkilenerek isim koymuştu...”

*

İşte, 1955’de külli irade ile yazılan kaderi yaşamak, cüzi irade ile de düşündüklerini hayata geçirmek için dünyaya gözlerini açan minik Güler’i, dün “Güler Hanım” olarak “ebediyet” olarak da adlandırılan son yolculuğa uğurladık. Hem de; bu yılın 28 Mart’ında uğurladığımız Sevgili Eşi Şükrü Güngör Köleoğlu ile yine bu yılın 22 Haziran’ın da aramızdan ayrılan babası Kenan Oltan’ın ardından.

*

Hem de, üstat Temel Şükrü Doğru’nun; “Toprakla alış veriş bize ekmek verir yeriz, Gün gelir toprak olur borcumuzu öderiz” gerçeğini satırlarla kendi mezar taşına taşıdığı Asri Kabristanlık’da ki toprağa.

*

Güler Hanım’ın dünyasında, ismi fındık ile özdeşleşen babası Kenan Amca, sonra da Trabzon Ticaret Borsası’ndaki birliktelikle Şükrü Abi ile tanışarak yer alırken, Türk fındığına dünya talebinin artmasına katkısı çok büyük olan Orhan Veli ile tanışarak girmek şansını az çok yakalamış birisi olarak, dağarcığa sığmayacak kadar anlatılacak o kadar ben diyeyim “kıssadan hisse”, siz söyleyin “hikâye” var ki! Bir “insan sarrafı idi” dersem, eksik sayın. Bildiklerini eşi Şükrü Güngör Köleoğlu’ndan biraz daha kelime kullanarak, “az ama öz” anlatırdı. Hem de kelimelerden iyi katarlar yaparak. Eeee, ne de olsa, serde edebiyat vardı. Onun öğretmeni olmak vardı! “Ben edebiyat ile çok küçükken tanıştım. Şiirleri babamdan dinleyerek etkilendim, sevdim. Edebiyat öğretmeni olmamın temelindeki en etkili nedenlerden biri de babamdır” diyerek, maddeye kelimelerle manâ katmanın ustalığının nereden başlandığını anlatmıştı.

*

Kendinden sonraki sürece Güneş ile Gamze gibi iki evlât bırakarak, “topraktan geldiniz, toprağa döneceksiniz” kaçınılmaz gerçeğini bir kere daha Güler Hanım ile hatırladık. Gidenlerin, “Dün sizin gibiydik, yarın bizim gibi olacaksınız” diye seslenmeye çalıştıkları diyarlarda, “Kenan Amca’ya, Şükrü Abi’ye selam söyle” diyerek uğurladığımız Güler Hanım, Allah rahmet eylesin, mekanın cennet olsun.