Birçok kez gıda terörüne dikkat çekmek için yazılar yazmıştım. Yazılarımda özellikle üzerinde durduğum konu gıdalardaki kontrolsüzlük. Üstün körü yapılan denetimlerden dolayı zarar gören vatandaşın sesini duyun artık. Trabzon’da irili ufaklı binlerce kafe ve restoran mevcut. Bu mekanların açılması istihdam açısından çok önemli. Bunun farkında olan biri olarak destekliyorum, yalnız bir şartla...

Ben vatandaşa yedirilip, içirilen ürünlerin ne sıklıkta ve ciddi bir denetimden geçtiğini merak ediyorum. Benim izlenimlerim ve görüştüğüm işyeri sahiplerinden aldığım bilgiler hiçbir denetimin olmadığı. Gıdadaki üçkağıtların sayısı her geçen gün artıyor. Daha dün bir haberde balığın gözleri canlı görünsün diye sahte göz takıldığına şahit olduk. Bu da vicdansızların bu konuda ne kadar ileri gittiğinin bir göstergesi olsa gerek. İşte tam bunlar konuşulurken, yurt dışından gelen ineklerden çıkan şarbon hastalığı bu işin son noktası. Şarbondan dolayı hastalanan vatandaşlar hastaneye zor düştü.

Tedirgin olan halk et yemekten vazgeçti. Et yiyenler de iyi bildikleri yerden aldıkları eti yemeyi yeğliyorlar. İşte denetimsizliğin sonucunda birçok vatandaş mağdur olurken, ülke genelinde şarbon paniği var. Denetimin ne kadar önemli olduğunu yazdığımızda, uyarımıza gülüp geçenler bu olayın ardından işlerine biraz daha önem verirler diye düşünüyorum. Turizmin canlı olduğu günlerde ise bu denetimler çok daha titiz yapılması gerekmez mi? Gıda terörüne son vermek istiyorsanız piyasada gezen ürünleri takip edin yeter. Göreceksiniz çürük yumurtalar hemen kendini gösterecek ve vatandaş sağlıklı beslenmiş olacak. Vatandaş size dua eder. Kalın sağlıcakla.