Her yıl olduğu bu yıl da Karadeniz tarımcısının beklediği ay geldi.

Yavaş yavaş fındık dallarında gözükmeye başladı. En kısa zamanda fiyat tartışmasının da başlamasına az kaldı. Önce muhalefet partiler başlar, sonra ise AK Parti cevap vermeye başlar. Birileri Almanya borsası söyler, diğer İtalya firması derken Ağustos ayında tartışmaya başlarız.

Peki nasıl olması gerek?

24 Haziran seçimlerinden sonra Doğu Karadeniz başta olmak üzere Karadeniz’in her köşesi Cumhur İttifakı’na tam desteğini verdi. Ordu, Giresun, Trabzon kısacası fındık şehirleri Recep Tayyip Erdoğan’a destekte cömert davrandı... Hiçbir ilde fındık üreticisi tereddüt etmeden desteğini verdi.

Şimdi ise, destek görmek istiyor.

Fındıkçı diyor ki, “Biz dün seninle idik, bugün sen de bize destek ver Reis.” Sevgili Cumhurbaşkanımızın da bu sesi duyduğuna ve destek vereceğine inanıyorum.

Hazır söz fındıktan açılınca geçen yıl yaşananları şöyle bir göz ucundan geçirelim.

Rekolte, yağlanma derken ürün satıcı bayağı mağdur edildi... Hatta ve hatta ucuz fiyata elinden alındı da diyebiliriz.

Sevgili dostlar;

Fındık üreticisinin bir an önce bir araya gelerek bir çare bulması gerekir. TMO ya da Tarım Bakanlığı ile bir araya gelerek bir politika hazırlanması gerek.

Hangi ülkeye ne kadar fındık satılacak, kaç liradan satılacak gibi çalışmalar yapılması gerekir.

Hatta daha da ileri giderek direkt dünyada bulunan çikolata fabrikaları ile görüşülerek satış yapılması gerekir. Mesela, Ukrayna’nın meşhur çikolata fabrikasına gidilmesi gerek. Çin ile görüşülmesi ve burada üretilen çikolata fabrikaları ile temasa geçilmesi gerek.

Asya piyasasında bir oluşum yapılıp daha güvenli ve geniş pazarlar oluşturulması gerek.

Bunu sağlarsak İtalyan firmasının kendinden başkasına kapattığı Avrupa piyasasına alternatif oluşturur, yarın tekelleşmesine neden olacak durumu ortadan kaldırmış oluruz.

Ya da belirsizliği devam ettirirsek yine kendimiz çalar kendimiz oynarız ki bu son yılların mali tablosunu ortaya çıkarır.