SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Eğitim, Üretim ve Beka!

Eğitim, Üretim ve Beka!

13 Ağustos 2018 Pazartesi - 09:38








Üniversitelere giriş sınavı sonuçlarına göre fen ve matematik başta tüm derslerde korkunç bir başarısızlık yaşandı. Okul olarak meslek liseleri ve imam hatip liseleri mezunları en kötü durumda. Yani, bu okullar üniversiteye girmek, üniversitede farklı meslekleri öğrenebilmek, öğrencinin oradaki eğitime uyum sağlaması için yeterli güven ve alt yapıyı sağlayamıyor demektir.

Sınava giren toplam 2 milyon 260 bin 273 adaydan ancak bir milyon 299 bin 388'i 180 barajını aşabildi.

Lise giriş sınavlarında ise 342 bin kontenjan boş kalmış.

Burada herhalde suçlu öğrenciler değil.

Üniversitelerin kontenjanları boş kalmasın diye bu defa YÖK bilim alanı tercih yüzdelerini düşürüyor. Bu demektir ki, öğrencilerin belki de yarısı kazanamadığı okula kayıt olacaklar.


Böyle bir durum olabilir mi?

O çocuklar orada nasıl okuyacaklar? Ne kadar başarılı olabilirler?

Bu saptırmalar sonucunda çocuklar istemedikleri mesleklere zorlanmış olmuyorlar mı?

Fazla rakkama boğmak istemiyorum ama bu sınav sonuçları eğitim sisteminin kalitesini, yani kalitesizliğini yansıtmaktadır.

Sonuçta ülkemize ve insanımıza yazık oluyor. Eğitimde bilimsel yöntemleri uygulamadığımız için trafikten iskân uygulamasına kadar her işte başarısız oluyoruz.


Her okul kendi temel amacına uygun eğitim yapmalıdır. Meslek okulları adam gibi meslek öğretip, uygulamalı eğitim yapmalı, hatta bunun için doğrudan üretime dahi katılabilmelidir. Meslek okullarının oranı gelişmiş ülkelerde % 70, genel liselerin oranı % 30 kadardır. Bizde ise tam tersidir. Bu durumda hem üniversiteler hem de meslek eğitimi zayıflıyor.

Bir zamanlar, Sorbonne okulunda hatta Vatikan'da 7-8 bin kitap varken Merv'de, Buhara kütüphanelerinde 100-150 bin kitap olan kütüphaneler vardı. 2006 yılında Trabzon'a gelen kültür Bakanlığı müsteşarı ile uzun uzun tartıştığımızı hatırlıyorum. Çünkü bütün halk kütüphanelerini kapatma ve hiç tarih, dil ve edebiyat kitabı basmama kararı aldıklarını söylemişti. İşte anlayış bu, üzerine bir de ideolojik yapı eklenince bilimsel düşünceye yer kalmıyor.

Sonuçta ne mi oluyor?

Tek tek ziyan olan evlatlarımızı ve hayalleri çöken velileri bir tarafa bırakalım!!

Müslüman 57 ülkenin gayri safi milli hâsılalarının toplamı 2 trilyon doların altındadır. Buna karşın 310 milyonluk ABD tek başına 12 trilyon dolar değerinde mal ve hizmet üretmekte; Çin 8 trilyon dolar, Japonya 3,8 trilyon dolar ve Almanya 2,4 trilyon dolarlık üretim yapmaktadır.


Bugün 57 Müslüman ülkesi Japonya'nın yarısı kadar üretim yapabiliyor. Topyekun çöküyoruz!!!

Bu ara “ortalama kişi başı yıllık gelir” hesabı yapmamalı!

2010 yılında 13,464 Dolar olduğu söyleniyordu!

Bir arkadaşım yazmış:

“DOLAR!” DEDİLER


Avareydim, heybem boştu o günler.

“Sen de katıl, hemen dolar!” dediler.

“Nedir?” dedim, boynunuzdaki şeyler;

“Güdülürüz; yular, yular!” dediler.

Hiç şüphe yok ki, bütün Türk Evlatları bütün milli meselelerde Devletinin yanındadır.


Her zaman yazdık; “keyfi israfı bırakıp, üretim yapalım” diye… “Tarım, hayvancılık ve sanayide bu kadar çok ithalat yapılıp, üretim unutulursa TÜRK LİRASI’nın değerini koruması mümkün olmaz” diye… Son 75 yılda en büyük düşmanımız olan Evanjelist Amerikan gâvuru hiç fırsatı kaçırır mı? Ekonomik çöküntü, ardından kürdistan…

Aklımızı başımıza toplamalıyız.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap