SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Dış politikada bazı sayfalardaki notlar silinecek

Dış politikada bazı sayfalardaki notlar silinecek

19 Haziran 2016 Pazar - 11:05








AK Parti hükümeti 2002 iktidarında komşu devletlerle 'sıfır sorun' hesabı yaparak yola çıktı. Ta ki Suriye politikası keskin viraja girene kadar. Sıfır sorun politikası 'sinir sorun' politikası olarak bugüne kadar devam etmektedir. Ortadoğu, dış politikanın büyük bir enerjisini taşımaktadır. Ortadoğu'da sınırları olan da olmayan da müdahil durumda. İsrail, İran kendilerine münhasır. İsrail'i Amerika'sız düşünmemek lazım. Suriye ve Irak'ta vekalet savaşları… Suriye'de Türkmen kardeşlerimizin durumu… Suriye'de örgütler üzerinden politika yürüttük. Ne kadar doğru, tartışılır. Suriye’de hesabı olmayan kalmadı. Hesabı olmayan, hesabı olanın hesapları üzerinden politika yapıyor. Devletlerin dış politikalarını etkileyen dış unsurlar kadar iç unsurlar vardır. Binali Yıldırım hükümeti kurulduktan sonra, dış politikada bir değişim yaşanıyor. Binali Bey, “Dostları çoğaltıp düşmanları azaltmak” olarak formül etmişti bunu. Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, kabine toplantısı sonu açıklamasında dış politika için “Mutlaka bir değişikliğe gidilmesi zaruri görünüyor” diye konuştu.

SURİYE'YE DÖNÜK STRATEJİ

Görülen o ki sadece başbakan değişmedi. Yeni hükümetle birlikte dış politikada bir revizyona ve restorasyona gidiliyor. Numan Kurtulmuş’un, “Ruslarla ilişkilerin düzelmesini istiyorum” sözleri yeni sürecin ipuçlarını veriyordu. Ülke çıkarları söz konusu olunca, kurulmaz denilen ittifakların kurulduğu, “olmaz olmaz” diye bir şeyin olmadığı günleri yaşıyoruz. Akdeniz'de ve Karadeniz'de önemli gelişmeler olacak. Karadeniz'de Rusya ile, Akdeniz'de İsrail ile Türkiye arasında gerilimler belli bir yumuşama dönemine girdi. Her iki denizi şok edecek yeni bir gelişme olmazsa, yumuşamanın zamanla Mısır-Türkiye ilişkilerini de olumlu yönde etkileyecek. Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkiler düzeldikçe, Türkiye-Rusya ilişkileri bundan olumlu etkilenmeye başladı. Suriye üzerinden bozulan ittifaklar yine Suriye üzerinden başka ittifakları gerekli kılıyor. ABD, Irak’ın kuzeyinde Talabani ve Barzani ile gerçekleştirdiği Kürt oluşumunu, Suriye’de PYD ile yapıyor. ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde Kürt bölgesi oluşturma çabası Suriye’nin parçalanacağı anlamını taşıyor.

DEĞİŞİKLİK ARAYIŞLARI

Rusya ile ilişkilerimizin iyi olduğu dönemde Putin, G-20 Zirvesi için bulunduğu Antalya’ya gelmişti. Erdoğan-Putin görüşmesinde masaya yayılan harita üzerinden, “Büyük Cerablus Operasyonu”na ilişkin bilgi verilirken Putin, “Amerikalılar orayı Kürtlere vermeyi planlıyor” demişti. Ankara uzun bir süredir, ABD’nin, Türkiye’nin de içinde yer aldığı koalisyon güçlerinden farklı olarak Rusya ve PYD ile ayrı ajanda yürüttüğü kanaatinde. Biz başından beri Suriye’nin parçalanmasına karşı çıktık, toprak bütünlüğünü savunduk. Rusya ve İran, Suriye’de rejimin güçlenmesini ama sonuç itibariyle Suriye’nin bütünlüğünü savunuyor. Türkiye ile Rusya tam olarak anlaşmasa da Türkiye, Rusya ve İran’ın oluşturacağı güçbirliği, Suriye’nin bölünmesi planını engelleyebilir. Bütün bunlar Türkiye’nin dış politikada ciddi kapsamlı bir değişiklik arayışlarının göstergesi. "Dostlarımızı artırıp, düşmanlarımızı azaltacağız" sözü ile dış politika yeniden sil baştan olmazsa bile bazı sayfalardaki notlar silinecek.


KARAGÜL'DEN PASAJLAR

Yazımızı Yeni Şafak Yazarı İbrahim Karagül'den pasajlara yer vererek bitirelim: Bütün bunlar Türkiye'nin dış politikada esaslı bir değişiklik arayışının göstergesi. 'Dostlarımızı artırıp, düşmanlarımızı azaltacağız' sözü ile öne çıkan bu politik arayışın ikili ilişkilere yansıyan kısımlarının ipuçları ortaya çıktı. Vladimir Putin'in, uçaklarının düşürülmesine yönelik kamuoyu hassasiyeti kaygısı belki bu çekingenliğin ve temkinli olmanın bir sebebidir. Ama özellikle Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'dan kaynaklanan bir sorun var ve Türkiye-Rusya ilişkilerindeki krizin çözülmesinin önünde bir engel gibi duruyor Lavrov. Oysa Rusya'nın durumu Türkiye'den çok kötü. Suriye de İran'la birlikte kazanıyor gibi görünebilir. Ağır bombardıman, Suriye şehirlerini harabeye çevirme, sivil katliamlar, ortada bir zaferden çok insanlık suçlarına doğru gidiş görüntüsü veriyor. Rusya, Suriye üzerinden bir kalkan oluşturmaya, Batı yayılmasına direnç oluşturmaya çalışsa da, Suriye'ye bu şekilde özellikle çekildi. İran için bir tür stratejik kart olarak kullanıldı. Batı için ise, Ortadoğu'ya çekilerek Kuzey bölgelerinde zayıflatıldı. Rusya'nın da “iç işgalcileri” var.

RUSYA'YI ÇEVRELEME

NATO ve Avrupa ülkeleri ile Rusya arasında Baltıklar'da yaşananlar çok ciddiye alınmalı. Moskova için tehdit Güney'den değil Batı'dan gelecek. Rusya'yı “çevreleme” stratejisi aynen devam ediyor ve son bir yılda bu çevreleme NATO ile Rusya arasında karşılıklı tehditlerle konuşulur oldu. Böyle bir durumun, Batı'dan gelecek tehdidin ve bu çevrelemenin Rusya'nın ikinci dağılma sürecini tetikleyeceği bir gerçek. İşte o zaman İran'ın Rusya için yapabileceğini hiçbir şey olmayacak. İşte o zaman Çin ve Rusya ile iyi geçinen bazı ülkelerin gözleri Rusya'nın kaynaklarından başka bir şey görmeyecek. Ortadoğu'da en az Kürt kökenli insanın yaşadığı Suriye'de ABD ve ortakları PKK-PYD'yi neredeyse ülkenin kurucu unsuru haline getirecekler. Türkiye ile Rusya arasındaki krizin bir proje olduğunu, aynı çevrelerce çıkarıldığını düşünüyorum. Bizi oyuna getirenler Rusya'yı da oyuna getirdiler. Rusya'yı oyuna getirenler bize de tuzak kurdular.

İLİŞKİLERİ DÜZELTELİM ÇAĞRISI


Rusya'yı Suriye'de Türkiye'nin karşısına çıkararak Ankara'yı rehin aldılar, kendilerinden başka işbirliği yapacak herkesle düşman ettiler. Herkes birbirinin güneyine, yumuşak karnına, zayıf noktasına dokunuyordu. Onlar birbirleriyle restleşirken de asıl oyun kurucular yeni haritalar çiziyor, diğer taraftan da hem Türkiye'yi içeriden çökertmeye çalışıyor hem de Rusya'yı çevreleyip ikinci dağılma süreci hazırlanıyordu. Umarım iki ülke de kendilerine nasıl bir oyun oynandığının farkındadır. Türkiye en azından daha açık yüreklilikle “ilişkileri düzeltelim” çağrıları yapıyor. Çünkü uluslararası ilişkiler özellikle son iki yıldır Suriye'deki güç haritasına göre şekil alıyor. Suriye, birçok ülkenin ilişkiler ağını da belirleyecek bir güç ve etkiye ulaştı. Krizin büyüklüğüne ve neleri rehin aldığına iyi bakmak lazım. Türkiye'nin dış politikası, Rusya'nın bölge ve uluslararası ilişkileri, bölge ülkelerinin hemen her şeyi Suriye tarafından rehin alınmış durumda. Buradan bakınca Suriye kendinden on kat daha büyükbir uluslararası ilişkiler travmasına dönüştü. Bu daha da büyüyecek, daha da tehlikeli hal alacak. Öyleyse bu krizin en azından yönetilebilir bir alana çekilmesi lazım.

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap