Yorgun ülkemizde, büyük olaylar, darbeler, heyecanlar yaşarken; sandıklarla birlikte her seçimde kanımız kaynar, umutlarımız tazelenirdi. Çoğu seçimlerde de CHP’de büyük düş kırıklıkları yaşanırdı.

Bu seçim gösterdi ki, dünya değişirken yavaş yavaş da olsa CHP de değişebiliyor.

En azından bu seçimden sonra birlikteliğin, el ele tutuşmanın faziletlerini kavramanın zamanıdır!

Siyasi kadroların değişmesinde, kültür çürümesinin geri çevrilmesinde, Ankara’nın dediğini okuyamaması için CHP Trabzon İl Kongresi'nden bir ilk olarak kadın il başkanı Güzide Uzun'la güçlü çıkmıştır.

Gençlik CHP’nin olmazsa olmazı olduğu bu günlerde, yıllar boyu kongrelerde ağırlıklı olarak hep aynı yüzlerle karşılaşsak da cumhuriyetin yurttaşa bakışını en iyi ifade edecek yeni nesil pırıl pırıl gençlerin varlıkları artık CHP'de yerlerini almış, günden güne de daha yoğunluklu olarak hak ettikleri yerlerde olacaktır.

Gençler ve kadınlar için Güzide Uzun bir fırsatın başlangıcı olacaktır inancındayım.

Özellikle uzun zamanlar bu partide her şeye rağmen hizmet verme uğraşı içinde olan eski tüfeklere tabi ki hak ettiği değeri verirken, partili olarak aynı ülküde yan yana yürüdüğümüz unutmadan anlatılmalıdır.

CHP adına bir eser ortaya koyamayanlar, yıllar içerisinde yeni eserlere imza atmaktan imtina etmişlerdir.

Geçmiş bunları not etmişken şimdiki CHP il kongresi göstermiş oldu ki yol doğru yoldur. Artık Sayın Cafer Hazaroğlu abimiz gibi il delegelerinin gençlerin önünü açarak sadece ve sadece uzaktan onların başarılarını alkışlama günüdür.

Eski yönetimle yeni yönetim arasında bir adımlık mesafe vardır.

Her ikisi de gökkuşağının her renginde, demokrasiyi, cumhuriyeti, parlamenter sistemi ve de hukukun üstünlüğünü Türk milleti için arayan arkadaşlarımızdır.

Teşekkürler CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen; taraf olmadan parti dayanışmasına verdiğiniz destekten ötürü...

Teşekkürler Haluk Pekşen; Meclis'te 600 vekil de olsa Trabzonlu olarak gündemleri adalet anlayışı içerisinde kamuoyunun önüne koyduğunuz için...

Teşekkürler Haluk Pekşen; üstünlük duygusundan kurtulup, gerçekçi ve de alçak gönüllülüğü ilke edinerek akılcılıkla halkın karşısına çıktığınız için.

***

FERRERO!!!!

Ülkemize bir geldiler pir geldiler!

Aldılar, vagon vagon, doyamadılar lezzetine, bırakıp da gidemediler.

Şimdi kimler konuşur fındığın hazin öyküsünü? Ülkedeki temsilcileri!!!

Kimin fındığını Avrupa’ya pazarlarlar; Hikmet efendinin, Ali dayının, Fatma ananın, Ayşe ananın... Diken mutlu mudur? Toplayan, satan mutlu mudur? Umutlarını bağlayan mutlu mudur?

Saman kadar değeri olsa ithal edilirdi. Demek ki yokmuş.

Kim diyebilir? Fındık milli üründür fındık? Çikolata yapan Avrupalı.

Kim diyebilir sonu tütünle, çayla, şeker pancarı ile aynı akıbeti yaşayacak?

Kim diyecek bilir misiniz?

Fındık harmanında yıllar önce fotoğraf çektirmiş nişanlı kızlarımız, çocuklarını geleceğe hazırlayan anneler, babalar, halalar, teyzeler ellerinde bastonları ile bahçeleri gezen nineler, dedeler...

Onun için Karadeniz’deki, özellikle Trabzon’daki iktidar vekillerinin karnelerine bakmak lazımdır!!!

Hangi derslerden geçmişlerdir? Trabzon için ne yapmışlardır? Not yüzdeleri nedir? Ne vaatlerle geldiler? Giderlerken 'hoşça kalın hemşehrilerimiz' diyerek mi  gidecekler?

Söz FERRERO'nundur.