Cumhuriyet’imizin doksan 94'üncü yaşını kutladık. Şunu peşinen söyleyelim ki; aklı başında hiçbir vatandaşımızın Cumhuriyet rejiminden geriye dönüş olacağını düşünmediğini, bu konuda herhangi bir tartışmanın dahi olmadığını ve de olamayacağını hepimiz de çok iyi biliyoruz...

Üç-beş meczubun, hiç de anlamı olmayan marjinal çıkışlarıyla Cumhuriyet rejimimizin bir sarsıntıya uğramayacağını, bizleri demokratikleşme hedeflerimizden alıkoyamayacağını 15 Temmuz'da millet olarak gösterdik zaten. Bunda herhangi bir tereddüt yok...

Fakat, öyle çarpık ve çapsız bir zihniyete sahip bir güruh var ki... Onlar kendilerinden başkasını beğenmiyor, beğenmemekten de öte, Atatürk’e ve Cumhuriyet’e düşmanmış gibi göstermek için her türlü yakıştırmayı, en ağır iftira ve hakareti, en aşağılık dedikoduyu yapmaktan bir an bile geri durmuyorlar. Kendilerinden başkalarını Cumhuriyete karşıymış gibi göstermekte çok mahir olan bu kesim ne diyor: “Bizler Cumhuriyet’e içtenlikle bağlı kuşağız, Cumhuriyet çocuklarıyız. Cumhuriyet’in kazanımlarını son on beş yılda yitirdik...”

Vay be! Şu işe bak be! Neredeyse bu ülkede yaşayan milyonlarca vatandaşı itham etmekten geri durmuyorlar. Onlar Cumhuriyet çocuğu, diğerleri Türkiye Cumhuriyeti’nin şemsiyesi altında doğmamış... Bilinmelidir ki; Cumhuriyet’i korumak ve kollamak; yüceltmek palavralarla, süslü sözlerle olmaz. Ya neyle olur? İnanmakla ve güçlü olmakla olur.

Çevresinde ve dünyada güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti'nin söz sahibi olması için kimler gece gündüz demeden çaba gösteriyor, kimler ülkenin kalkınması ve güçlenmesini engellemek için kin kusuyor, hakaret ediyor. Değerli okuyucularımız lütfen dikkat ediniz; dış ülkelere bakıyoruz, onlar ulusal konularda, ülkelerinin menfaati söz konusu ise iktidarı ve muhalefetiyle hep birlikte hareket ediyorlar. Yönetimlerinin arkasında duruyorlar, velev ki yanlış yapsalar da...

Örneğin Almanya ve diğer bazı avrupa ülkeleri, yüzlerce teröristi besliyorlar, kollayıp koruyorlar ama, siyasi partilerinden hiçbiri çıkıp da kendi hükümetlerine, yöneticilerine, yanlış yapıyoruz demiyor, demekten de öte destekliyorlar. Düşününüz, terör gruplarını, Türkiye’ye zarar versinler diye besliyorlar.

Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizi O'nun milliyetçilik anlayışıyla hep birlikte koruyacağız. Terör örgütlerini üzerimize salanlara karşı hükümetimizin ve devletimizin kararlı ve azimli mücadelesine; siyasi çıkar uğruna seyirci ve de sessiz kalarak değil, o ülkelere, birlik olduğumuzu göstererek ve gerekli girişimleri yaparak katkı sağlayacağız...