Bir şehir, şehirleşmesiyle tanınır. Doğasıyla, havasıyla, yeşiliyle, mavisiyle barışık olmayan bir şehir, şehir değildir.

Son yıllarda ne acıdır ki; yeşiliyle öne çıkan bölgemizde, betonlaşmak için gaza basıldı. Ordu’sundan Giresun’una, Trabzon’dan Rize’ye birçok kent beton yığınına döndü.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirleşme adına son yaptığı açıklamada aslında bazı yerlere ‘ince’ mesajlar vermişti. ‘İhanet ettik’ derken geçmişteki yanlışlıkların bir daha tekrarlanmaması gerektiğini söylemişti. Bu ‘ihanette’ kendisinin de sorumlu olduğunu belirtmişti.

Ordu Büyükşehir Belediyesi bu mesajı ne kadar doğru anlamış ki; kent merkezinde betonlaşma adına çalışmalarına süratle başladı!

Bu mesajı o kadar iyi çözümlemiş ki; kentte ‘Özel Proje Alanı’ adı altında arka arkaya imara açılacak yerleri açıkladı.

Bunların hepsinden değil, sadece ikisinden bahsedeceğim size...

Altınordu ilçesinde bulunan Durugöl Mahallesi’ne uzanacağız. Büyükşehir Belediyesi, özel mülkiyet olan yaklaşık 70 dönümlük bu alanı 48 milyona satın aldı, hemen ardından 107 milyona sattı. Burayı ‘Özel Proje Alanı’ ilan ederek üstüne bir de imara açtı.

Bu yerin içerisinde küçük de olsa bir doğal göl var. Burası göçmen kuşların konakladığı bir kuş cenneti!

Adında her ne kadar göl bulunsa da AKP Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu, yıllardır mahallede bulunan gölün ‘bataklık’ olduğunu söyledi. İnsanlarla dalga geçermiş gibi bir de orada biriken suyun ‘atık sular’ olduğunu söyledi. Sayın milletvekili sanırım açıklama yapmak için açıklama yaptı! Yoksa oranın göl olduğunu gitse görürdü.

Neyse...

Böyle bir yeri imara açarsanız, beton yığınına çevirirseniz bu şehre kötülük etmiş olursunuz.

Zaten oranın hemen yanına da yapımı devam eden bir ucube stadyum var.

Kaldı ki bu malum yerle ilgili eski arazi hissedarlarından birisinin çok ciddi iddiaları var.

Belediye Başkanı Sayın Enver Yılmaz’ın kendilerini gasp ettiği gibi önemli iddiaları var.

Bu hissedar ayrıca; başkanın kendilerine burayı rekreasyon alanı olarak kullanacaklarını söyleyerek sattıklarını belirtiyor.

Peki o günden bugüne ne değişti? Kim doğru konuşuyor? Peki tatlı gelen nedir? Para mı tatlı geldi? Para için böyle bir yeri betonlaştırmak ne kadar doğru sizce?

Mahalleli imara açılıp/açılmamasıyla ilgili referandum istiyor. Mahallelinin bu demokratik talebi yetkililer tarafından göz önünde bulundurulmalı ve bu alanla ilgili yapılacak olan projeye halk karar vermelidir.

*

Özetle;

İktidarın bir an önce belediyelerin elinden imar yetkisini alması gerekiyor. Böyle giderse şehirlerdeki ağaçlar yerine beton yığınlarının gölgesinde oturmak/yaşamak zorunda kalacağız.

Belediyelerin elinde rant olarak duran bu imar yetkisi, şehirlere derin yaralar bırakmaktadır. Bunun da şu ya da bu  partisi yoktur, herkes buna dahildir...