Klasik İsveç’in 4-4-2’lik ‘Bekle gelsin, kontra atak yapalım’ oyununa karşın, 4-2-3-1 dizilişi ile cevap verdik. Rakip sahada çok olmamıza ve iyi oynamamıza rağmen ilk golü kalemizde gördük. Birinci devre çok bir şey üretemedik. Pozisyon bulamadık. Yan toptan da golü yedik. Devre istemediğimiz şekilde 1-0 mağlubiyetle son buldu.

İkinci yarıda oyuna sonradan giren, Emre, Yunus ve Serdar’ın inanılmaz katkıları oldu. Türkiye aslında iyi oynadığı maçı ikinci yarı skora isyan edercesine kazanmasını bildi. Bunda da sonradan giren oyuncuların büyük katkısı oldu. Sağdan ve soldan oyununun yönünü değiştirdik.

Çok iyi oynarken, kalemizde golü görüp 2-0 mağlup duruma düşmemize rağmen, kazanmasını bildik. Özellikle kaleci Sinan iyi oynadı. Topa rastgele vurmak yerine iyi oyun kurdu. Sonrasında ise Hakan ve Emre ile gelen gollerle karşılaşmada 3 gol daha bulduk ve maçı kazandık.

Kendi evimizde oynadığımız Rusya maçında da iyi oynamıştık ama bunu skora yansıtamamıştık. İsveç maçında ise yine iyi oynayıp hem pozisyon bulduk hem de bunu skora yansıttık. Ben Lucescu’yu kutluyorum. Milli takım oyuncularını kutluyorum. Bizim istediğimiz ve aradığımız milli takım buydu. Keyifli bir maç izlettirdiler bize. Oyunu bırakmayan, kovalayan, genç ve dinamik oyunla galip geldik. İnşallah böyle devam eder. Bizi mutlu ettiler. Bundan sonrası için umut veren milli takım izledik.