Bayramlık elbiseler değil, bugün,bayramda kafamızı kemirenler...

Bayramda sevinenler... ağlayanlar...düşündükçe ruhu sıkılanlar... Öyle ya,Türk vatanında neler oluyor, nereye gidiyor?Cevabı ben bilmiyorum!

TBMM Eski Başkanı Cemil Çiçek diyor ki: “Bunların bu noktaya gelmesinde hepimizin günahı, vebali var.Türkiye siyasi, dini ve ticari açıdan kandırılmışlar ülkesidir. Kandırmanın en kolay yapıldığı alan da din.”

Ondan önceki Meclis Başkanı, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç 6 ay önce övünüyor:“Benim cemaat denen olguya karşı sevgimi ve sempatimi 78 milyon insan bilir.Amerika’ya giden benim,olimpiyatlara koşan benim, bu hizmetlerin ne kadar iyi olduğunu anlatan benim.”

Aynı Bülent Arınç şimdi ne diyor?“Bana ahmak diyebilirsiniz..!”

Hatırlayınız, bu şahıs açılım cambazlığı başlarken de Abdullah Öcalan için “İyi insan, namaz kılan bir Müslüman”reklamı yapmıştı.

Cumhurbaşkanı da: “Bu hain örgütün yüzünü ortaya dökememenin üzüntüsü içindeyim. Hem Rabbime, hem milletimize verecek hesabımız olduğunu biliyorum. Rabbim de, milletim de bizi affetsin” diyor.

Genelkurmay Eski Başkanı Necdet Özel de böyle konuşuyor...

Bu iş bu kadar kolay mı?

Ya, 15 Temmuz darbe girişimi hedefine ulaşsa idi, darbeciler kimseyi affedecekler mi idi? Ülkemizde kan gövdeyi götürmeyecek mi idi?

Bu örgüt eliyle hapse tıkılan insanlar,sahte iddialarla yıllarca hapis yatırılanlar,meslekleri elinden alınan insanlar,ölümlerine sebep oldukları insanlar,şehitler ve gaziler de affetsin! Affetsin de o şehitler şimdi toprak altında, ama kendileri bayram yapıyor!!!

Onlara da bayram geldi, bize de bayram geldi, size de bayram geldi.

Anlaşılan o ki, 17 Aralık 2010’da Tunus’ta başlayan “Arap Baharı”nı da bu yetkililer anlayamamıştı!

Başlattıkları pkk açılımın da anlayamamışlardı.Şimdi “Çözüm mözüm yok” diyorlar. Diyorlar da yıllarca devletin ve milletin kaybettikleri hiç mi önemli değil?

Bunlar halen, iki yüz yıldan beri Osmanlı’dan ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden nefret eden Suudi Arabistan’ın niyetini de anlayamadılar!Diktatör Suut Kralı hala makbul adam!Peki ama “Canım Kardeşim Esat” bir gecede “Kötü Eset” olduğundan beri; vazgeçtim ekonomik kayıplardan, kaybettiğimiz canları, verdiğimiz şehitleri, artan terörü, artan bölünme tehlikesini anlamak,tahmin etmek sahiden kahin olmayı mı gerektiriyordu?

Eskiden toplum mühendisliği diyorlardı, şimdi algı yönetimi diyorlar. Bu ne demektir?Toplumun gerçekleri öğrenmesinin önlenmesi, bilmesi gereken doğruların gizlenmesi, topluma zarar verecek işleri faydalı gibi gösteren yayınların tümü demektir. Yani, yandaş medyada devamlı tekrarlanan yalanlarla yanlışı doğru göstererek, gerçekleri gizlemek.Algı yönetimi budur: Birilerinin istediği şekilde milletin düşünmesini sağlamaktır.Bizde birçok TV ve gazetenin olduğu gibi, Katar Emiri Şeyh Hamed’in sahibi olduğu El Cezire, Suudi Arabistan Kralının sahibi olduğu El Arabiyye televizyonlarının da misyonu budur.

Sevgili okurlar, bu mübarek bayram gününde gönül isterdi ki bilimde, teknolojide,ekonomide büyüyen Türkiye’mizi ve yükselen Türk medeniyetimizi konuşalım ve anlatalım.

Her şeye rağmen iyi bilelim ki bu mümkün olacaktır, yeter ki biz doğru düşünmeye başlayalım. Önce hak etmek gerekir. Dinimiz de böyle diyor.Türk milletini, Türk devletini, devletimizin kurucusu Atatürk’ümüzü sevelim, inkâr edenleri sevmeyelim ve çalışalım ve dahi dinimizi yalnız kendi gayretimizle doğru öğrenip, dürüst yaşayalım yeter.Yüce Allah bu niyetteki idarecilerimize ve ordumuza sağlam irade ve güç versin.Büyük Türk milletinin Kurban Bayramı kutlu olsun.