Hep derim..

“Dünyada  gündemin her sabah  yeniden değiştiği bir başka  ülke  yoktur”diye..

Bronson,

Cemal Kaşıkçı derken şimdi de “ANDIMIZ”

Danıştay’ın kararı bomba gibi düştü…

Bir anda ortaya öyle bir tablo çıktı ki “Andımız bahane Türk’e saldırı şahane “rolüne bürünenleri  görür olduk..

Kardeşim bizim derdimiz o andı yazan adamın kimliği değil…

Bizim derdimiz tartışmasız bu ülkede etnik kökeni ne olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı   olan Kürdü, Lazı,Ç rkezi, Boşnakı,Avşarı, Romeni, Ermenisi, herkes  “BÜYÜK TÜRK MİLLETİ’ nin birer  ferdi  değil mi?

Buna itirazınız var mı?

İtirazınız yoksa  o Türk kim?

“Ne mutlu Türküm diyene” sözü anlamı nedir?

Bazıları “Ben Türk değilim ama bu ülkenin vatandaşıyım” diyorsa kimliği ne olursa olsun  devletime, bayrağıma, milletime, vatanıma sadakat ile bağlı ise ona saygı duyarım…

Kardeşimdir…

Candır…

Herkes kendi kimliği ile gurur duyabilir…

Kimse kimseye dayatma yapmaz..

Ben dünyaya gözlerimi açtığım günden bugüne Türklüğümle gurur duyarım…

Allah’ıma şükürler olsun…

Türk doğdum, 

Türk öleceğim.

Soyunun, sopunun,

Mete Handan geldiğini,

Attilla'nın ecdadı olduğunu.

Alparslan ile Anadolu’nun kapılarını sonunu kadar açtığını,

Cumhuriyeti Atatürk’ün kurduğunu,

Bilen herkes Türk'tür.

Ama “Andımız” üzerinden b “Türk” kimliğini öne çıkaranlara karşı “Faşizm” yorumu yapanların yani Türklüğe  karşı  alerjisi olanların zulmüne tepkimi koyarım..

Çünkü o zülüm dünde böyleydi…

Rahmetli Uğur Mumcu ne de güzel anlatmıştı bu TÜRK zulmünü:

"İsviçre medeni kanununa göre evlenen,

 İtalyan ceza yasasına göre cezalandırılan,

 Alman ceza muhakemeleri usulü yasasına göre yargılanan,

 Fransız idare hukukuna göre idare edilen,

 İslam hukukuna göre gömülen kişidir",

"TÜRK"

Mustafa Kemal Atatürk'ün tarifi ise çok yalındı..

"Bu memleket,

Dünya'nın beklemediği,

Asla ümit etmediği

Bir müstesna mevcudiyetin

Yüksek tecellisine sahne oldu.

Bu sahne yedi bin senelik en aşağı bir Türk beşiğidir.

Beşik tabiatın rüzgârlarıyla sallandı;

Beşiğin içindeki çocuk tabiatın yağmurlarıyla yıkandı,

O çocuk

Tabiatın şimşeklerinden,

Yıldırımlarından, 

Kasırgalarından

Evvela korkar gibi oldu;

Sonra onlara alıştı;

Onları tabiatın babası tanıdı onların oğlu oldu.

Bir gün o tabiat çocuğu tabiat oldu;

Şimşek, 

Yıldırım,

Güneş oldu,

Türk oldu.

TÜRK budur.

Yıldırımdır,

Kasırgadır,

Dünyayı aydınlatan güneştir."

*

Sevgili okurlar…

Hangi ülkenin vatandaşı kimliği ile gurur duymaz ki…

Hangi ülkenin vatandaşı milliyetçi değil ki!..

Gidin bakın Alman, Fransız, İngiliz nasıl milliyetçi..

Irkçılık diyorsunuz ya  o Türkiye’de yok ama Avrupa’da öylesine çok ki   gurbetçi vatandaşlarımıza bir sorun bin ah işitin..

Bakın…

Türk tarihinin en az bin yıldır bir parçası olan,

Osmanlı'dan beri bir arada yaşayan,

Aynı amaç için çalışan,

Türk Milleti idealine sadık kalan, 

Sürekli ve etnik temelli isyanlarla Türk,

Devletine zarar vermeyen, 

Kurtuluş Savaşına katılıp,

Cumhuriyet'in kuruluşuna katkıda bulunan,

Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan,

Herkes Türk milletinin bir evladıdır…

Türkler hiçbir zaman kendi vatan topraklarında yaşayan etnik kökeni ne olursa olsun  kimseye zulüm yapmamıştır…

Hiç almamıştır…

Hep  kendinden vermiştir…

O nedenle andımız üzerinden kimse Türk düşmanlığı yapmasın..

Biz Türkü,Kürdü,Alevisi,Çerkezi, Boşnak’ı,A vşar’ı,Türkmeni,Azerisi ile aynı cevherin damarlarıyız…

O cevher büyük Türk milletidir..