Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi’nin kendi personeli tarafından sözde bir tayin gerekçesiyle şehit edilmesi tüm ülkede büyük üzüntü yarattı.

Rize’de herkes tarafından sevilip sayılan, kimseyle en küçük sorun yaşamamış, kendi personelini evladı gibi gören bir emniyet müdürünün böylesine bir cinayete kurban gitmesi, “Bu kadar kolay mı bu iş” denmesine  neden oluyor.

Evet, bu kadar kolay mı?

“8 km öteye tayini olmayınca müdürü öldürdü” demek hangi vicdana sığar?

Buna kim inanır?

Bu hain saldırı kesinlikle iyice soruşturulmalıdır.

Bir emniyet müdürünün kendi personeli olan bir trafik polisi tarafından, kendi ilçesinden 8 km öteye tayini yapılmadığı için öldürüldüğü gerekçesi kesinlikle kabul edilemez.

Buna kimseyi inandıramazsınız.

Cinayetin olduğu günden, yazımı kaleme aldığım saate kadar kafamı bu soru kurcalarken, ODA TV’nin gündeme getirdiği önemli bir analiz, adeta tüm soruları cevapladı. Bu kahpece olayın arka planını ortaya koyar gibiydi. 

Bakın ODA TV o analizinde neler yazdı...

***

Almanya merkezli Correctiv isimli “gazetecilik merkezi” 8 ülkeden 13 gazetecinin katıldığı çalışmayla 9 farklı yayın organı ortaklaşa bir “haber” hazırlamıştı.

Fransa’nın etkili yayın organı Le Monde, İsrail’in önemli gazetelerinden Haarezt, İspanya’da El Pais, Alman ZDF kanalının Frontal21 programı, İsveç merkezli TT News Agency, Danimarka merkezli Mandag Morgen, Almanya merkezli Addendum, İtalya merkezli Il Fatto Quotidiano ve Almanya merkezli Correctiv’in aralarında bulunduğu yayın organları, “Türkiye’de kaçırılan muhalifleri” manşetlerine taşıdı.

Haberlerde kendisini “Tolga” olarak tanıtan ve gerçek adını saklamak istediğini belirten bir kişi, Türkiye’de MİT tarafından kaçırıldığını, gizli hapishanelerde işkence gördüğünü, ailesinin tehdit edildiğini, gizli tanık yapılmak istendiğini ve MİT adına  casusluğa zorlandığını ileri sürdü.

Aslında haberlerde, kaçırılma vakasına kaynak olarak gösterilen Stockholm Center for Freedom (SCF), FETÖ’cülerin oluşturduğu bir kurum.

FETÖ’nün kapatılan yayın organı “Today’s Zaman” gazetesinin Ankara temsilciliği görevini yürütmüş olan Abdullah Bozkurt’un, İsveç’te kuruculuğunu yapmış olduğu Stockholm Center for Freedom, 15 Temmuz darbe girişiminde Fethullahçı yapılanmanın bir rolünün bulunmadığını ifade eden raporlar yayımlıyor.

SCF’nin internet sitesine paylaşılan bilgilere göre; “kâr amacı gütmeyen” bu oluşum, bir grup “gazeteci” tarafından yönetilirken, hazırlanan raporlarda ve paylaşılan haberlerdeki Gülen yanlısı tutum dikkatleri çekiyordu.

Buraya kadar olan kısma birazdan geleceğiz... 

Fakat tam bu durum konuşulurken Rize’de Türkiye’nin gündemini sarsan bir olay yaşandı.

Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, Rize Emniyet Müdürlüğü binasında silahlı saldırıya uğradı. Saldırı sonrasında yaralı olarak hastaneye kaldırılan Rize Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı ve şehit oldu.

Açıklanan gerekçeye göre, Altuğ’u şehit eden saldırgan polis memuru, 8 kilometre ötedeki başka bir bölgeye tayin isteğinin gerçekleştirilmediği gerekçesiyle bu eylemi yaptı.

O TWITTER HESABINDAN ŞEHİT EMNİYET MÜDÜRÜ HEDEF GÖSTERİLMİŞTİ 

Eylemin ardından ne oldu?

Türkiye şehit polis memurunun ailesine başsağlığı dileklerini gönderirken, “İşkence Raporu” adlı Twitter paylaşımı çok dikkat çekti.

31 Mayıs 2018 tarihinde hesaptan yapılan paylaşımda “Öğretmen N.B.’ye Rize Emniyet Müdürlüğü’nde işkence yapılmasından sorumlu amirler: - Erdoğan Bektaş – Rize Valisi - Önder Kemal Sekücü – Cumhuriyet Başsavcısı - Altuğ Verdi – Rize İl Emniyet Müdürü” ifadeleri kullanıldı.

İşte o paylaşım

Daha önce FETÖ’ye yakın paylaşımlar da yapan, mahkeme kararıyla erişime engellenen sitenin “İşkence Raporu” hesabının Verdi’yi hedef gösteren paylaşım yapması çok dikkat çekti...

Dahası var...

AYNI HESAPTAN CORRECTIV PAYLAŞIMI

Aynı Twitter hesabı aynı gün “Türkiye’nin gizli işkence merkezleri dünya medyasında manşetlerde” başlığıyla FETÖ’ye yakın Correctiv haberini paylaştı.

İşte o paylaşım

Bu paylaşımlar yapılırken Altuğ Verdi ile ilgili dikkat çeken bir ayrıntı daha ortaya çıktı.

Şehit Verdi’nin öldürüldüğü günün aslında bir özelliği daha vardı.

Şöyle ki;

Şehit Emniyet Müdürü Altuğ Verdi, 15 Temmuz’ da FETÖ’ye direnen hatta polisleri örgütleyenlerden biriydi. O akşam Altuğ Verdi, İstanbul’u ele geçirmek için tanklar ve askeri araçlarla sokaklarda kan döken FETÖ’cülerin karşısına çıktı. Ana cadde üzerindeki karakola ateş açan FETÖ’cülere aynı şekilde karşılık verildi.

Darbe girişiminin üzerinden 2 yıl geçti...

İstanbul’da bir dava sonuçlandırıldı.

Çengelköy darbe girişimi davasında, “anayasayı ihlal” suçundan 26 sanığa ağırlaştırılmış müebbet, 8 sanığa müebbet hapis cezası verildi.

Çengelköy’ü 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü darbecilerden alan, aylar önce FETÖ’ye yakın hesaplar tarafından hedef gösterilen şehit Altuğ Verdi, Çengelköy darbe girişimi davasında sanıklara müebbetler verildikten 24 saat sonra öldürüldü.

***

Sevgili okurlar;

Rize Emniyet Müdürü’nün bir ilçede görev yapan bir trafik polisi tarafından 8 km öteye tayini gerçekleşmediği için kahpece öldürdüğüne beni kimse inandıramaz.

Bu hain cinayetin bütün detayları irdelenmeli.

Altuğ müdürü o polis öldürdü.

Ama asıl soru:

Kim öldürttü?

Hatırlayın 19 Aralık 2019’da Ankara’daki olayı...

Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, Ankara’da katıldığı bir sergide uğradığı silahlı saldırıda öldürüldü.

Öldüren kimdi?

Hiçbir örgütle resmi bağlantısı görülmeyen Ankara Çevik Şube Müdürlüğü’nde görev yapan Mevlüt Mert Altıntaş. 

Kimdi bu polis, arkasında kimler vardı?

FETÖ!

Karlov’un öldürülmesine ilişkin iddianamede ne yazmıştı?

FETÖ mensupları, cinayetin işlendiği serginin açılış tarihinin, Moskova’da Türkiye, Rusya ve İran’ın katılacağı Suriye konulu toplantıdan bir gün önce olan 19 Aralık 2016’ya alınması için çaba gösterdi!

Karlov’u öldüren polisin örgütün “uyuyan hücresi” olduğu söylenmedi mi?

Diyeceğim şu ki;

Altuğ müdürün bir trafik polisi tarafından öldürülmesi “tayin cinneti” denilecek bir cinayet asla olamaz.

Buna inanmak mümkün mü?

Güvenlik güçlerimiz ve yargımız yüreklerimizi yakan bu olayı burada bırakmayacak, araştırıp mutlaka aydınlığa kavuşturacaktır.

Yazık oldu böylesine genç, pırıl pırıl, namuslu, çalışkan, dürüst ve Türkiye’nin güvenliğinde önemli rol almaya aday Altuğ Verdi müdürümüze...

Allah rahmet eylesin.

Nurlar içinde yatsın şehidim.