SON DAKİKA



Haber > Köşe Yazıları > Akp ve Mhp'nin Halkçılığını eleştirmek

Akp ve Mhp'nin Halkçılığını eleştirmek

26 Ekim 2016 Çarşamba - 10:05








AKP VE MHP’NİN HALKÇILIĞINI

ELEŞTİRMEK

Ülkedeki siyasal birlik ve beraberliğin, ‘en azından dış tehlikelere karşı ayakta kalma’ adına vatandaşın sentezini sağlayan ‘Yenikapı ruhunu’ terk etmeyi salık veren üst akıl mantığını kabullenmek asla tasvip edilir bir seçenek değildir. Bu üst aklın mantığı, ‘halkın oyuna başvurmak tercihinden neden kaçınır?’ bunu anlamaya çalışmak gerekir. Bizler siyasal rekabeti; sadece halkımız arasında, ülkemiz  menfaatlerinin çeşitli yollarla ifadesindeki bir rekabet olarak kabul edebiliriz. Bu konuda bugünlerde ülkemizin birinci gündemini teşkil eden Irak ve Suriye olayları münasebeti ile MHP’nin hükümet yanında(!) gibi gözükmesini; MHP’nin AKP’ye yaslanması veya desteği şeklinde okumak yerine, dış tehlikelerin belirdiği bir anda devletin bekası münasebeti ile tesis edilen birlik, beraberlik ve dayanışma şeklinde anlamak daha doğru olmaz mı?

Diğer bir bakışla MHP tarafından desteklendiği(!) söylenilen Başkanlık sisteminin muhtemel referandum için MHP Genel Başkanı Sayın Bahçeli tarafından ifade edilen “Halka danışılmasının ne mahsuru var?” şeklindeki ifadesini de eleştirmenin, hangi mantığa dayanırsa dayansın kabullenmek asla mümkün değildir. Oysa Sayın Bahçeli, Başkanlık sistemi için esnek davranarak, kendine göre ‘demokratik sistemin revize edilmesi’ gereğini belirttikten sonra, “İlle de başkanlık sistemi gelmeli“ diye de bir tercih ortaya koyduğuna kim şahit olmuştur? Sayın Bahçeli’ye “AKP’ye destekçi“ şeklinde eleştiri yapıyorlar fakat MHP içinden bazı eski tüfeklerin (hangi endişeye binaen bilinmez) sanki çok gereği varmış gibi ortaya çıkıp, hem bu birlik ruhunu rencide edecek hem de Bahçeli’yi adeta tasfiye etmenin yollarını arar gibi davranarak, “Biz başkanlık sistemine karşıyız” şeklinde deklarasyon yayınlamalarının ifadesinde, “Şahsi varlıklarının yok olacağı şeklinde endişeleri var” diye yorumlanmıştır. Oysa siyasette net tavırları ile sevilen MHP’nin varlığı her Türk vatandaşınca TBMM çatısı altında olması arzu edilmektedir. Bu ruhun bozulmasında birliğe fitil koyan üst aklın gözden kaçırdığı nokta madem ki “Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir”; o zaman buyuralım milletin oyuna bakalım, millet ne diyecek? Ha yok, eğer mantık “Benim oyumla köylü Mehmet’in oyu da bir mi?” ise veya bir bilenin(!) ifade ettiği gibi “Türkiye’yi 200 akil(!) yönetir, gerisi koyundur” mantığı da üst aklın ideolojisi olunca, tabii konuların halka danışılması abes olarak görülür. Bazıfikr-i sabit kafaların halen gelişen dış konjonktürdeki tehlikeleri fark edemeden; salt AKP ve iktidar fobisi ile “Dün şöyle yaptı da, bugün neden böyle yapıyor(!)” sorgulamasına en iyi cevap ise Sayın Cumhurbaşkanı’ndan gelmiştir. “Türkiye bugün Ortadoğu’nun tüm kaygılarınısırtlarken, ‘bu sahada ve masada olmaması’ diye bir  konu asla mümkün değildir” derken, şu sıralarda içeride ve dışarıda daha eyleme geçemeden yakalanan veya imha edilen canlı bombaların sayılarının artışına dikkat ettiğinizde, artık istihbaratın ve güvenliğin Millileştiği ve gerçek devlet kontrolünde çalıştığını neden gözden kaçırmaya çalışırlar? İşte önemli olan bu ruhun siyaseten de olsa devamını sağlamaktır.

Bu devletin kuruluşu, kurtuluşu ve var oluşu o ki, bu halk ile kaim olmuştur. Sizler, herhangi bir sorun için de halka danışmaktan neden kaçınırsınız? Siz halâ, “Hükümet dün şunu dedi, şimdi bugün böyle diyor” ile meşgul iseniz; şartların değişkenliğini fark edemiyorsanız, kırın şu kalemlerinizi veya kapatın bilgisayarlarınızın ekranını, oturun aşağı...


Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap