Acısıyla tatlısıyla bir fındık sezonu daha hemen hemen sona erdi.

Tartışmalarla dolu bir sezon oldu.

Her zamanki gibi herkes ağzına geleni söyledi.

Rekolte tahminleri yine tutmadı.

Piyasa 8-10,50 arası gitti geldi.

Piyasa bazıları tarafından kontrol altına alınınca hükümet TMO kartını açtı ve halkın mağdur olmaması için alım yaptırdı.

TMO biraz sıkıntılı olsa da, kuyruklar oluşssa da, çürük, zayiat oranlarında hatalar olsa da inanılmaz bir iş başardı.

Yaklaşık 135 bin fındığı almayı başardı.

Piyasaya 1,500 milyar lira parayı pompaladı.

Diğer ürünlerden feragat etti ve kendi kaynaklarından bu parayı ödedi.

Emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz.

Allah razı olsun.

İnşallah daha iyisini yaparlar.

Şimdi Türkiye ve dünyanın en zengin fındık firması oldu.

Elinde piyasaya yön verecek fındık var.

Denilenler doğruysa üreticinin elinde de fındık kalmadı gibi.

TMO fındığı bekletirim derse ve gelecek yıl rekolte az olursa zengin olacak demektir.

Ancak....

Bize göre fındığın tam değerini bulması için mutlaka iç ve dış tüketiminin artması gerekmektedir.

Hem kamu hem özel sektör olarak fındık mamüllerinin ön plana çıkması gerekmektedir.

Tek yol KDV’li üretim dediğimiz yöntemdir.

TMO piyasadan bu kadar fındık çektiyse fiyatların uçması gerekirdi... Bu olmadıysa sebebi var demektir.

Bekleyen değil, tüketilen mal değerlenir demektir.

Üretim yapmak gereklidir... Üretip ve satmak... Tüketimi artırmak...

Geçen hafta Ankara’da yetkililerle temaslarda bulunduk...

Bu konuda yıllık en az 50,000 ton iç tüketimi artıracak fikir konusunda konuştuk.

Biz de bir özel sektör temsilcisiyiz. Fındık üretip, mamul yapıp satıyoruz...

Nerede, nasıl olacağı ve hangi şekilde konusunda fikirlerimizi paylaştık.

Ve çok mantıklı bulundu...

Bazı siyasilerimize de duyurulur...

Belki ilgilenmek isterler...

Siyasi irade önü açarsa 3 ayda sorun biter...

Yeter ki fındığın önünü açsınlar....

Hem devlet, hem üretici, hem tüketici bakın nasıl kazanıyor...