17-21 Aralık 2017 tarihleri arasında Rize'de yapılan Türkiye Büyükler Ferdi Boks Şampiyonası'na 25 ilden 86 boksör katıldı. Söz konusu şampiyonaya, sporcu katılımının az olması, Türkiye Şampiyonası öncesi ülke genelinde 4 grup halinde maçlar yapılarak, burada derece yapan sporcuların şampiyonaya katılmalarındandır.

Rize'de yapılan Türkiye Ferdi Boks Şampiyonası'na ailevi işlerim nedeniyle katılamadım. Ancak, bilgi birikimlerine güvendiğim kişilerden aldığım bilgilere göre, şampiyonada boksun dışında her şeyin var olduğu salık verilmiştir.   

Ben de aynı kanaatteyim. Çünkü, bakıyorsunuz bu şampiyonada oynayan sporcular, gerek Türkiye'de gerekse yurt dışında defaatle denenmiş sporculardan oluşup sahneye sürülmektedir. Alttan sporcu gelmediğinden bu eski sporcuların karşısına acemi boksörler çıkarak, tabi olarak eski boksörler zorlanmadan birinci olmuşlardır. Alttan yeni sporcuların gelmeyişi, boksun seyirci ve kalitesini düşürdüğü gibi, Türk boksunun geleceğini de tehlikeye düşürmektedir.

Yetkililerin gazetelere verdikleri demeçleri okuduktan sonra, Türk boksu adına dehşete düştüm. Şöyle ki; Türkiye genelinde 12 takım oluşturup deplasmanlı lig kurulacak. İyi de, bu ligde aynı sporcular oynayacaksa -ki oynayacakları büyük ihtimal- bu kadro 2020 Olimpiyatları'nda Türkiye'yi temsil edeceklerdir.

Ne yazık ki, Türk boksu birkaç seneden beri, maalesef yerlerde sürünür durumdadır. Ayaklar üzerinde duramayacağı bu kadrolarla şimdiden belli olmaktadır. Ben bir boks teknik direktörü olarak şunu salık veriyorum: 2020 Olimpiyatları'nda bu kadroya değil, genç kategorisinde olan boksörlere ağırlık vererek en azından birkaç siklet de onlardan olimpiyat kadrosuna alarak ülke olarak olmayan şansımızı denemiş oluruz.

Gelelim 2020 Olimpiyatları öncesi milli takımları çalıştıracak antrenörlere...

Türkiye şampiyonasında da, müşahede edildiği gibi, Türkiye genelinde gelen sporcuların teknik taktikten yoksun olmaları onları yetiştiren antrenörlerden kaynaklanmaktadır. O zaman istisnasız tüm antrenörlerin eğitim ve antrenör kademelerine göre, periyodik aralıklarla seminer ve kurslara tabi tutup, kurslardan sonra gelecekte oy kaygısı duyulmadan, gerçekte tarafsız, objektif olarak sınav yapılarak, bu sınavlarda başarılı olanları tespit edip, onların arasından en iyilerini 2020 olimpiyatlarında oynayacak takımı, hazırlayacak kişileri görevlendirmekle, başarının berberinde geleceğine inanmaktayım. Dünya devletlerine baktığımızda aynı sistem uygulanmaktadır.