Rahmi Üstün sonuna kadar haklı.

İsyan edişi ve karşı çıkışı kadar doğal bir şey olamaz.

Şirin ve güzel ilçenin çöp yığınlarıyla dolmasına başkan Üstün nasıl seyirci kalsın.

Belediye başkanı olacaksınız, ilçenize başka belediyelerden her gün tonlarca çöp atıkları dökülecek.

Başkanın yanında ilçe halkının da çöplere karşı gösterdikleri tepkideki haklılıklarını üst makamlar, yetkililer göz ardı etmemeli.

Sürmene doğasıyla, yerleşim planıyla, kültürel ve sosyal etkinlikleriyle Trabzon’umuzun önemli ilçelerinden birisidir.

Gelin Rahmi başkana ses verelim.

Gelin bu çöp sorunu ortadan kaldıralım.

Her belediye kendi çöp alanını kendi ilçelerinden yaratsın.

Ne demek Rize’ye bağlı belediyelerin çöplerini Sürmene’ye dökmek?

Ne oldu orada ki alanlara kırağı mı düştü?

HANİ UZUN OLSA!

Ekmek kuyruğu değil...

Yağ kuyruğu ise hiç değil...

Benzin kuyruğumu derseniz oda değil.

Yaşanan kuyruk İşKur’un altı aylık projesinde çalışacak olanların kuyruğuydu.

O da, İş-Kur projesinden nasiplenecek kaç kişi olacak?

Ah işsizlik!

Ah parasızlık!

Hepsinin gözü çıksın.

Bunlar insanı kuyruğa da sokar.

Kuyrukta da bırakır.

Altı aylıkta olsa, yine bir umuttur İş-Kur projeleri.

Hani bu projeler altı ay değil de 11 ay olsa.

Temennimiz bu projelerin uzun süreli olmalarıdır. Hiç değilse işsiz olan insanlarımız iş-aş sahibi olurlar.

YOROZ’DAN DEĞİL AMERİKA’DAN GÖRÜNÜYOR

Serbest piyasa gerçeğinde önemli argümandır arz talep işi.

Üretilen ne olursa olsun serbest piyasada o ürüne arz talebe göre fiyat değerlendirmesi yapılır.

Fındıkta da serbest piyasa geçerli olunca, dolayısıyla fındık alıcıları, serbest piyasanın şartlarına göre ürünleri değerlendirmeye alınır.

Daha doğrusu fiyatlanır.

 Belki serbest piyasa ifadesi insanlara ihtişamlı, süslü gelebilir.

Ama içerisine girildiği zaman kazın ayağının öyle olmadığı bırakın Yoroz’u, Amerika’dan görülüp anlaşılır.

Fındık üreticilerinin bugün serbest piyasada yaşadıkları gibi.

Şimdi ise üreticiler serbest piyasanın kendilerine zarar verdiğini söylüyorlar.

Oldukça da bu işten mustarip oluyorlar.

O zaman yapılacak iş fındık alımlarında bir fiyat belirlenmelidir.

O fiyatla üreticiler fındıklarını satmalıdırlar.

Yaşanan sorunda böylelikle hallolmuş olur.

VALİ MEMİŞ’İN DİLİ SÜRÇMÜŞTÜR!

Anlamadım; Gümüşhane’de kamu hizmetinde çalışanlar niteliksiz mi?

Baksanıza Vali Okay Memiş ne demiş: “Ben bu ilin valisi olarak daha nitelikli kamu personeliyle çalışmak isterim.” Yanlış anlamadım değil mi?

Vali Memiş bunu söylemiş.

Yapma sayın valim.

Kaş yapayım derken göz çıkardın, farkında değilsin herhalde.

Gümüşhane’deki kamuda çalışan personelin diğer illerdeki personellerden neyi eksiktir.

Öyle ya, onlar yetersiz kalıyor ki siz daha kaliteli daha nitelikli personel istiyorsunuz.

Sayın valinin öncülüğü mevcut personele sahip çıkmak olmalıdır!

Varsa bir yerlerde bir sıkıntı veya bir eksiklik iki tayinle bu işi görürsünüz.

Ama siz kalkıp ben de nitelikli personelle çalışmak istiyorum derseniz çalıştırdığınız personele haksızlık etmiş olursunuz.

GEMİLERİ YAKTIK DEMEKLE OLMUYOR SAYIN ÇİMEN

Gümüşhane Belediye Başkanı Ercan Çimen şehre yapılacak olan AVM için, “Gemileri yaktık” demiş.

Kim karşı çıkabilir ki?

Karar verilmiş.

Bunun lamı cimi yok!

Gümüşhane’ye AVM yapılacaktır.

İtirazı olan var mı?

Var diyen olacak da, nasıl olsun ki?

Elbette, devasa yapılan alışveriş merkezleri bir şehrin gelişmesi için önemli yatırımlardır.

Elbette, bir şehrin gelişmesi için o şehrin yeni yeni binalara kavuşması gerekir.

Elbette o şehrin büyümesi ve güzelleşmesi için kentsel dönüşümle değişim yaşaması lazımdır.

Amma velakin bir şehir bunları yaparken nüfusunun yoğunluğuna bakılacak.

Küçük esnafının durumunu gözden geçirecek.

Yapılanlarla çoğunluk mağdur edilmeyecek!

Falan filan...

Yoksa en lüks AVM’yi yapsanız, en kral kentleşmenin önünü açıp, yeni yeni modern binalar yapsanız kime faydası olacak.

Gelişim ve değişim adına adımlar atılırken hesap kitap iyi yapılmalıdır.