ABD’de 800 devlet ve özel üniversite vakıflarına yapılan bağışların değeri 400 milyar doların üzerinde. Dünyanın en saygın üniversitelerinin başında gelen Harvard 30 milyar dolar, Yale 20 milyar dolar, Stanford ve Princeton 15 milyar dolar, MIT ve Colombia 10’ar milyar dolarlık fonlara sahip.

Bu fonlar üniversitelere zengin kişiler tarafından yapılan bağışlardan oluşmaktadır. Bu bağışlar profesyonelce kullanılmakta ve üniversitelere ciddi gelir kaynağı (1980-2010 döneminde varlıklardan yıllık ortalama % 8.2’lik bir gelir) sağlamaktadır.

Şöyle düşünelim: Harvard Üniversitesi sadece bağışlardan elde ettiği varlıkları kullanarak yıllık 300 milyon dolar (700 milyon lira) gelir elde etmektedir.

Bağış ve yardımların boyutu ABD üniversitelerinin neden dünyanın en gelişmiş üniversiteleri olduğunu sadece bu boyutla bile açıklıyor. Ayrıca devlet tarafından verilen bir bütçesi ve diğer gelir kaynakları var.

**

Türkiye’de birçok ilin zenginleri kendi memleketlerindeki üniversitelerde fakülte binası, laboratuvar, derslik, araştırma merkezleri vs. yaparak bir veya birkaç borcunu yerine getirmektedir.

Bu noktada en ileride olan il Kayseri’dir. Bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla Erciyes Üniversitesine bağlı İletişim, Dış Hekimliği, Turizm, Veteriner, İlahiyat fakülteleri ve 5 ayrı meslek yüksek okulu binası, bazı araştırma merkezleri Kayserili hayırsever işadamları tarafından yaptırılmıştır.

İzzet Baysal ve ailesi Bolu’da başlı başına bir üniversite kurmuşlardır. Nevşehir Üniversitesinde, Bursa Uludağ Üniversitesinde, Uşak’ta, Mardin’de, Kütahya’da, Denizli’de v.s. Türkiye’nin her vilayetinde, kentin zenginleri bir şekilde üniversitelere fiziki mekan yapımı, teknik teçhizat ve donanım alımı olmak üzere ciddi destek vermişlerdir.

**

Ya Trabzonlu zenginler, işadamları, tüccarlar, uluslararası üne sahip müteahhitler Karadeniz Teknik Üniversitesine bir çivi çakmışlar mı? 50 yıllık üniversiteye bir Trabzonlu işadamı ya da zengini bir bina yapmaz mı (Sani Şener istisnası var)?

Yarının Türkiye’sinde söz sahibi olacak gençlerin daha iyi eğitim almaları için teknik donanım katkısı vermez mi?

İsimlerini bir fakülteye, bir eğitim atölyesine, bir merkeze, yıllarca dillendirilecek eğitim birimine vererek ebedi yaşatılması fikri Trabzonlu zenginlere neden cazip gelmez?

**

TTSO yerel işadamlarını temsilen, KTÜ’ye sahip çıkma, ihtiyaç duyulan fakülte binaları, klinikler, araştırma merkezleri vs. eğitim binalarının yapımı ve teçhizinde aracı kurum olma işlevini gereği gibi yapamadığı sonuçlardan açıkça belli olmaktadır.

Üniversite öğrencilerine sahip çıkma, onlara maddi (burs imkanı) manevi destek sağlama, yaşam şartlarını iyileştirme noktasında da Trabzon’daki sivil örgütler sınıfta kalmıştır.

**

Eğer kaliteli eğitim yapan, yeni teknolojileri kullanan-öğreten, hocası ve öğrencisi mutlu, bölgeyle bütünleşen, katkı koyan, Ar-Ge yapan güçlü bir üniversite isteniyorsa bütün Trabzonlular üniversitelerine sahip çıkmalı.

Özellikle şehrin valisi, belediye başkanı ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri Karadeniz Teknik Üniversitesine sahip çıkılma sürecine aracılık etmeli ve samimi bir destek sergilemeliler.