SON DAKİKA



Haber > Trabzon > Yalçınalp; 'Kentler insanlar için binalar için değ

Yalçınalp; 'Kentler insanlar için binalar için değ

12 Aralık 2018 Çarşamba - 11:13




AK Parti'den Akçaabat Belediye Başkan Aday Adayı Yalçınalp göreve hazır





Uzun zamandır siyaset sahnesinde olmasına karşın ilk kez açıkladığı Akçaabat Belediye Başkanlığı aday adaylığı ile bir göreve talip olmuş bir isim Arzu Birinci Yalçınalp, “Kentlerin doktorluğu” olarak tanımladığı peyzaj mimarlığı bölümünü bitirdikten sonra uzun yıllar kurumsal şirketlerde çalışmış, sonrasında kurduğu işlerde ve aile şirketinde yöneticilik yapmış. Yaklaşık 15 yıldır da AK Parti’de siyaset yapmakta olan Yalçınalp ile siyaseti, hayatı, aday adaylığını konuştuk.

BÜYÜK BİR SORUMLULUK

15 yıldır siyasetin içinde olan biri olarak niçin belediye başkanlığı aday adaylığı?

Ben siyaseti AK Parti ile tanıdım. Kadın kollarından il genel meclis başkan vekilliğine kadar görev almadığım yer kalmadı gibi bir şey. Bunların hepsi çok güzel ve gurur vericiydi. Ama belediye başkanlığı benim için hep çok güzel bir konumu ifade etmiştir. Bir kenti olduğu halinden daha iyi bir yere getirmek için gece gündüz çalışıyorken, sokağa çıktığında o üzerinde çalıştığın kenti görmek çok heyecan verici bir şey. Başarı ya da başarısızlık hemen gözünün önünde olacak. Bu çok büyük bir sorumluluk. Ve nasıl bir sorumluluğa talip olduğumun da oldukça farkındayım.

BİRİKİMİMİ KULLANACAĞIM


Peki, niçin şimdi?

Açık konuşmak gerekirse, insan hayatının yarısını verdikten sonra, siyaseten de, insani olarak da bir sorumluluk alması gerektiğini hissediyor. Ben 18 yıllık bir peyzaj mimarıyım. Peyzaj mimarlığı, bir kentin tamamından sorumlu olan, o kentin yaşam kalitesini doğrudan etkileyen, kısaca kentlerin doktoru olan bir meslek disiplini. Bu gözle bakarak farklı kıtalarda onlarca ülke, her ülkede birçok kent deneyimledim. Bir siyasetçi ve bir teknik eleman olarak biriktirdikleriniz, deneyimledikleriniz; olmamızı arzu etiğiniz yerle olduğumuz yer arasındaki fark, size artık taşın altına elini sokmanız gerektiğini söylüyor. Ben de bu birikimi artık Akçaabat için, Trabzon için, ülkem için kullanmanın zamanı geldiğini düşünüyorum.

KALİTEYİ YÜKSELTECEĞİZ

Akçaabat için öncelikleriniz neler?

Kategorize etmek bizi çok boyutlu düşünmekten alıkoyabiliyor. O yüzden, benim Akçaabat için bir tane önceliğim var: Yaşam kalitesi! Yolda yürüyen adam bu kentte yaşıyor olmaktan mutlu olacak. Elbette sorunlarımız olacak, hep oldu. Ama bir kentte yaşam kalitesini yükseltirseniz birçok çark kendiliğinden dönmeye başlayacaktır.


YAŞAYAN MUTLU OLACAK

Peki, bu yaşam kalitesini nasıl sağlayacaksınız diye soralım öyleyse. Trabzon Üniversitesi mesela, sizce önemli bir bileşen mi?

Akçaabat için doğruluğu su götürmez şeyler var. Burası artık bir üniversitesi olan, hatta burnumuzun dibindeki KTÜ ile birlikte neredeyse iki üniversitesi olan bir eğitim kenti. Peki bunu yansıtıyor muyuz? Boston, Bologna, Seul ve bunun gibi birçok kent üniversite kenti olarak bilinir ve bunu her halleri ile yansıtırlar mesela. “Akçaabat’ı Boston yapacağız” diyemeyiz, çok farklı kulvarlar. Ama Akçaabat’ta yaşayan öğrenciyi Boston’da yaşayan öğrenci kadar mutlu yapmak çok zor bir şey değil. Üniversite ile ortak çalışmalar, öğrencileri kentin bir parçası yapacak projeler ile Akçaabat’ın eğitim ve ekonomi çarklarını birlikte döndürecek yaklaşımlar lazım.

BÜTÇEMİZİ İYİ KULLANACAĞIZ

Finansmanı nasıl çözmeyi planlıyorsunuz?


Siz Chicago’ya gittiğinizde Milenyum Parkı gezerken oranın bir kent parkı olduğunu sanıyorsunuz ama aslında altında dünyanın en büyük otoparklarından biri olan bir çatı bahçesi. Kısaca, iyi proje denen bir şey var ve iyi proje demek kendini finanse eden proje demek. Bu konuda çok sıkı çalışacağız. Bunun yanında elbette bütçemizi çok iyi kullanacağız.

HER DOĞAN İÇİN BİR AĞAÇ

Peyzaj mimarı deyince insanlar hep yeşilden, doğadan bir şeyler de duymak istiyordur. Böyle projeleriniz de var mı?

Doğa benim işim. Dahası, yaşam kalitesini yükseltmek gibi bir hedef koyarken, bunu doğadan bağımsız yapmanın ne kadar imkansız olduğunu da zaten biliyorum. Her zaman söylediğim bir şey var: Kentler insan içindir, binalar için değil. İnsanı tabiatına uygun olarak, doğayla iç içe yaşatmak gibi bir zorunluluğumuz var. Benim bir peyzaj mimarı olmam, elbette göreve layık görülürsem en nitelikli kentsel açık yeşil alanların Akçaabat’ta olması demek olacak. Bunun yanında, Pulathane ismini çınar ağacından alan Akçaabat’ımız için “Her Çocuk Bir Çınar” projemiz olacak. Doğan her yeni yavrumuz için bir ağaç dikecek ve bu ağacın konum bilgisini de içeren bir belgeyi ailesine teslim edeceğiz. Yavrumuz ve ağacı birlikte büyüyecekler. Akçaabat her anlamda yaşam kalitesine doysun diye çok sıkı çalışacağız.


ŞEHRİMİN ENERJİSİ VAR

Akçaabat’ın turizm potansiyelini nasıl görüyorsunuz?

Bir kere Akçaabat’ın müthiş bir enerji birikimi olduğunu düşünüyorum. Bu enerji birikimini olması gerektiği kadar verimli kullanmamız şart. Yılın 4 ayını kar altında geçiren yaylalarımız var ama kış turizmimiz yok. Benim çocukluğumda köylerde ablalarımızın dokuduğu hasır bilezikler, hakkında belgeseller çekilecek nitelikte bir sanat eseri ama biz bile unuttuk gitti! Yolunuz Küba’ya düştüğünde sizi kolunuzdan tutup tütün fabrikalarına götürüyorlar, geleneksel üretim gösterip dünyanın parasını alıyorlar. Oysa bizde bu üretimin en geleneksel olanı hep vardı ama tütün damı nedir, vagon nedir, yağmurlu havalarda Trabzon Radyosu’nu açarak tütün dizmek nedir; kimseye gösteremiyoruz. İyi pazarladığımızı düşündüğüm bir köftemiz var ama o da kışın düşen talebe bağlı olarak olması gereken yerde değil, çok daha iyi olmalı. Turizm deyince Türkiye hep çok büyük yatırımlar, oteller anlıyor. Oysa turist olduğunuzda deneyim denen şeyin ne kadar önemli olduğunu görüyorsunuz. Küba’da eski bir puro fabrikasını ziyaret etmek için 30 euro ödeyene kadar insan bizim tütün damlarını kimse ziyaret etmez sanıyor. Pazarlamadın ki! Değerli olduğuna inanmıyorsun ki! Turizm çarkını son sürat döndüreceğiz. Elimizde Orta Mahalle gibi bir değer varken, ona zarar vermeden, hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak, Akçaabat’ı turizmin şampiyonlar ligine sokacağız.

BİZ SEFERDEN SORUMLUYUZ


Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Aday adaylığımı açıkladığım tarihten beri bir sürü güzel mesaj aldım. Öncelikle bu teveccühlerinden ötürü herkese çok teşekkür ediyorum. Allah onlardan razı olsun. Ben boynuma borç bildiğim dava uğruna bir sorumluluğa talip oldum. Selahaddin Eyyubî, Kudüs seferine çıkarken demiş ya, biz seferden sorumluyuz, zafer Allah’ındır; bizim de düsturumuz o. Bir niyet, bir sorumluluk bildirdik. Sıkı çalıştık ve çalışıyoruz. Göreve layık görülürsek fark oluşturacağımızı düşünüyoruz. Akçaabat’ımız için de, benim için de her şeyin hayırlısını diliyorum.

 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap