AK Partili Mahir Ünal “Cumhuriyet, bizim lügatımızı, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünme setlerimizi yok etmiştir” diyor..

Yok efendim bugünkü Türkçe ile düşünce üretmek mümkün değilmiş, sadece konuşulurmuş!

Ayıptır ayıp!..

Bu sözler bu devlete, bu millete, Cumhuriyete karşı nankörlüğün vücut bulmuş halinden başka ne olabilir!

Size eski dilinizi (neyse artık) öğrenme diyen oldu mu?

Öğren düşün bakalım!

Kendi milletinin diline bu kadar adeta düşmanlık taşıyana ne denir bilemiyoruz!

Ancak Türkçeye karşı duyulan bu nankörlüğü ve düşmanlığı Türk milleti de tarih de unutmaz.

Be nankör!

Halkın % 90'dan fazlası okuma yazma bilmezken, 40 bin köyün 37 bininde okul yokken hangi alfabeden, hangi dilden, hangi düşünceden bahsediyorsunuz?

Be nankör!

Dilimize asıl zarar verenler, 600 yıl boyunca Türkçeyi Arapça, Farsçanın baskısı altında unutulmaya terk edenlerdir.

Cumhuriyet'in meclisinde oturup Cumhuriyet'e saldırıyorsunuz.

Be nankör!

Söyledikleriniz yalan. Osmanlı'da yüzyıllarca unutulmaya terk edilen, tekkede, kahvede, halk ağızlarında yaşayabilen Türkçeyi Cumhuriyet kurtardı.

Cumhuriyetin yazı, dil, kültür devrimi sayesinde düşünce iklimimiz gelişti.

Be nankör!

Cumhuriyet kurulurken kadın erkek toplamda %10'u bile okur yazar olmayan toplumda kadının okuma yazma oranı birçok ilde % 0, %1, %2 kadardı. Şimdi ise %97

Be nankör!

Bizim "lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, hasılı bütün düşünmemizi yok eden" Atatürk'ün yazı ve dil devrimleri değil, yüzyıllarca Arapça ve Farsçanın baskısı altında Türkçe'nin yok olmasına seyirci kalanlardır.

Osmanlı'da kaderine terk edilen Türkçe halk ağzında yaşayabilmiştir.

Be nankör!

Atatürk’ün kullanmış olduğu dilin en güzel örneği ise 1937 yılında yazdığı geometri kitabı. Bu eser aynı zamanda Türkçe ile bilim yapılamayacağını iddia edenlere verilmiş tarihi bir yanıt özelliğini taşıması bakımından çok önemli.

Diyeceğimiz şu ki;

Atatürk’ün yazı ve dil devrimlerine saldırmalarının nedeni Arap yazısını ve Arap dilini kutsamalarıdır.

Yazı ve dil devrimlerinin Türkiye'de Arap yazısının ve Arapçanın egemenliğine son vermesini kabul edemediler.

Yani dertleri dil değil din, dertleri Türkçe değil Arapça.

Bakın…

Cumhuriyet, bilgeliğin cehalete karşı kazandığı en büyük zaferdir!

Cumhuriyete karşı algı operasyonu yapanların hedefi Cumhuriyetimizi kurucusu  Mustafa Kemal Atatürk’tür.

Emeviler bin yıl boyunca Türklüğün dilini, yazısını, adını ve töresini ezdi. Cumhuriyet ile birlikte yeniden Türklüğümüze
dönmeye başladık.

“Ne Mutlu Türküm Diyene” diye haykırmaya başladık..

Cumhuriyet devrimine karşı çıkmak Arap emperyalizmini savunmaktır, Türk ulusunun Araplaşmasını istemektir.

Biz Türklerin kökleri de orta Asya’dan beri Türkçe konuşur. Baksınlar Orhun kitabelerine!

Türkçeden rahatsızlar ama Hırvat/Fransız icadı kravat takmaktan rahatsız değiller…

Zaten bir tek Türklükten rahatsızlar...

Şapkaya laf ederler ama boyunlarına Hırvat/Fransız kravatı takmaktan da geri durmazlar.

Yoksa ecdatları 100 bin Türk'ü kuyuya dolduran Hırvat Kuyucu Murat mı diye sormak gerekir mi?

Üzücü olan;

Herkesi çok sevdiler, herkesi…

Başta Suriyeliyi… Afgan’ı… İranlıyı… Iraklıyı… Libyalıyı… Filistinliyi… Pakistanlıyı… Somaliliyi… Afrikalıyı… Sevdiler. Sadece Türkleri… Sadece Mustafa Kemal Atatürk’ü.. Sadece Cumhuriyeti.. Sevemediler..

Bakın;

Cumhuriyet'in dil ve harf devrimi olmasaydı toplumun %90'ı Mahir Ünal'ın Türkçe aleyhtarı konuşmasını anlamayacaktı.

Diyeceğimiz şu ki;

Yatıp kalkıp ATATÜRK’e dua et. Sizin gibi nankörlerin yüzünden, dininden de soğuyacak bu millet!

Atatürk ne diyor;

“Türk demek Türkçe demektir. Türk dili Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Milli şuurun ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih şuurunda çalışmaya mecburuz. Türk Dili, Türk Milletinin kalbidir; beynidir.”