Trabzon Ticaret Borsası Başkanı Eyyüp Ergan…

Hiç şüphesiz her zaman mütevazi ve çalışkanlığı ile dikkat çekti…

Sabah saat 07:30’da kendi şirketinin kapısı açan, zaman zaman fabrikasının etrafındaki çöpleri kendisi temizleyen ve insana sadece ‘insan’ olduğu için değer veren bir isim…

‘Patron değil işçi, başkan değil hizmetkar…’ denilecek nitelikte bir değer… Trabzon Ticaret Borsası Başkanlığı’na seçildikten sonra, Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk ile iyi bir yönetim sergilediler… Üreticinden kopmayan, tarımı destekleyen politikalarla takdire şayan işerle imza attılar… TTB’deki çalışmalarına son hızla devam eden Ergan, çalışmalarını, borsanın işleyişini ve  Türkiye adına yaptığı ‘gelecek’ analizini Karadeniz’e anlattı. Başkan Ergan ‘gelecek tarımda’ diyerek, “Hiçbir zaman yok olmayacak, her zaman diri kalacak tek tutar dal tarımdır. Bu nedenle herkese söylüyorum; bahçeleri boş bırakmayın, gelecek tarımda” mesajı verdi. 

İşte Ergan’ın birbirinden önemli açıklamaları:

GEÇMİŞTE YAPILANLAR BİZLERE GÜÇ VERDİ

Borsanın çalışmalarından biraz bahseder misiniz?

Trabzon Ticaret Borsası Türkiye’nin en eski borsalarındandır ve hizmetleri her zaman takdirler karşılanır… Geçmişte olan başkanlarımızda birçok hizmet yapmıştır, bizde onları takdirle karşılıyoruz. Mesela bizim ‘Verimde kaliteyi arttırma’ projesi bizden önce başlamıştır… Önemli oranda ilerlemiş bir projede onların payı büyüktür. Tabiri caizse dün ekip, bugün biçemezsiniz. O nedenle geçmişteki her işlemin bugünkü istikametimizde önemli payı vardır.  Biz TTB’de yönetime geldikten sonra 12+12 toplantıları yapmaya başladık. Bu toplantıların fark ortaya koyduğunu hissettik, hissettirdik.



KALİTE ARTIRIMI İÇİN ÜRETİCİYİ BİLGİLENDİRDİK

Sıkça gündeme gelen 12+12 toplantılarından bahsetmek istiyorum… Özellikle pandemiden önce çok sayıda toplantı gerçekleştirdiniz. Bunun üretime faydası oldu mu?

Elbette… Önce budama eğitimleriyle ilgili toplantılar yaptık. Toplantılarımıza Çayın bizim için ne denli önemli odluğunu anlattık. Çayla ilgili bilgi aktarımı yapalım ve bölgemizin en özel ürünlerinden bir tanesi için çabalayalım istedik. O nedenle uzmanları çağırdık, görüşmeler yaptık. Kalite artırımı için üreticiyi bilgilendirdik.  Aynı şekilde bölgemizin olmazsa olmazı tereyağı… Antalya’ya gidiyoruz ‘Tonya tereyağı’ diyorlar, İstanbul’a gidiyorsun aynı şekilde.

TEKNOLOJİ VE BİLİM…

Bizde dedik ki, Tonya Tereyağı’nın bir özelliği olmalı. Eğer tereyağının gerçek sahibi Tonya ise sahip çıktık… Bunun için farklılaştırma projeleri yaptık, yöresel ürün olarak tescil edilmesiyle ilgili harekete geçtik. Her ay bir ürün için toplantılar yapmaya gayret ettik. Pandemi nedeniyle toplantılarımıza ara verdik. Fındıkta verimi arttırma noktasında da çalışmalar yaptık. Verimi arttırmak için teknoloji ve bilimden faydalanmak için kolları sıvadık.



‘TÜRKİYE’DE 720 BİN HEKTAR DİKİLİ ALAN VAR’

Borsa başkanı seçildikten sonra fındıkta ‘tek gövdeli ağaç’ sistemini savundunuz. Fakat bölgemizdeki fındık bahçelerinde ‘çok ağaç gövdeli, fazla fındık verir’ geleneği var… Bunu gelenekten insanları vazgeçirebilecek misiniz?

Bize ‘çok gövdeli’ tezini savunan üreticimize ‘tek gövde olmazsa, dört gövde olmalı’ seçeneğini sunduk dal halinde. Tek gövde ağaç yapıyoruz, dördü dal yapıyoruz. Üreticimize aynı zamanda tepe budaması da tavsiye ediyoruz. Bu bilimsel olarak kanıtlanmış bir şeydir. Üretici tepeyi buduyor, dalı rahatlatıyor, ağaya kaldırıyor; dolayısıyla güneşi daha fazla alıyor ve ürün hem kaliteli olarak hem verimli oluyor. Türkiye’de 720 bin hektar dikili alanımız var. Dönümünde yüz kilo fındık yapsak, 720 bin ton fındık eder.

BİLGİ VERMEYE DEVAM

Trabzon’da aynı şekilde 62 bin hektar alanımız var. Biz yıllar oldu 62 bin ton fındık yapamıyoruz. Biz ne diyoruz; dönümde en az 275 kilo, 300 kilo yapacağız. Biz 300 kilo fındık yapamıyorsak bu alanları boşuna tarım alanı olarak tutmuş oluruz. Dönümünde 275 kilo fındık yapacakken neden 50 kilo fındık yapılıyor? İşte burada tam olarak kaliteyi arttırma projelerimiz devreye giriyor. Biz fındıkta verimi ve kaliteyi arttırmak için üreticimize bilgi vermeye devam edeceğiz.

‘DÖVİZ GİRDİMİZİ 4 MİLYON’A NEDEN ÇIKARMAYALIM?’

Dünyada Türk fındığı sizce hangi noktada, gelişmesi için neler yapılmalı?

Dünyada 1 milyon 100 bin ton civarında fındık kullanılıyor bunun 600 bini Türkiye’den gidiyor. Demek ki fındığın yüzde 65’i Türkiye’den temin ediliyor. Bu ne olur?, Acı ama gerçek bu kaybedilebilir… Örneği badem üretimi zamanında İspanya’daydı, şimdi Amerika aldı. Bugün Şili’de, ABD’de, Çin, Gürcistan, Azerbaycan fındık dikiyor. Bizde geleceğe yatırım yapmamız gerekiyor. Bugün diktiğimiz bahçeler bu yüzden önemlidir.  Fındık hiçbir zaman değerini kaybetmeyecek bir üründür o nedenle fındığa her zaman değer vereceğiz.

Fındık sayesinde ülkemize 2 milyar dolar döviz girdisi oluyor… Pek tabi, bunu yapmak isteyen ülkeler de var. O nedenle kendimizi geliştirmeliyiz, 2 milyar doları, 4 milyara çıkarmak bizim elimizde. Şunu söyleyebilirim ki, önümüzdeki 10 yıl içerisinde fındık üzerinden ülkemize girecek olan dövizi 4 milyar dolara çıkarabiliriz. Bunu sadece bahçeleri arttırarak yapmamıza gerek yok. 120, 150 yaşında bahçe var… Mevcut bahçelerimizi rantabl hale getirelim, yenileyelim, düzenleyelim. Fındıktaki artış o zaman gözle görülür bir şekilde olacaktır.



O AĞAÇLAR HEMEN İMHA EDİLMELİ

'Drakula böceği'nin etkileri fındığın üzerinde devam ediyor. Esiroğlu’nda ocaklara söküm işlemi yapılıyor… Bu konuda Trabzon Ticaret Borsası’nın bir önlemi veya üreticiye bir tavsiyesi var mıdır?

Biz hem Drakula hem de kahverengi kokarcayla ilgili çalışmalar yaptık. Tarım Müdürlüğü’yle birlikte toplantılara katılarak hem halkı hem de üreticimizi A’dan Z’ye bilgilendirdik. Söküm işlemleriyle ilgili şunun altını çizmek istiyorum… Söküm işleri yapılan ağacı alıp eve götürmeyeceksin, hemen yakacaksın. Bu noktada devletin izlediği politikalara destek vermek gerekli. Şunu ifade etmek istiyorum ki, o üreticilerimiz kesinlikle kar edecektir. Hem çevre illeri, ilçeleri hem de kendimizi bu böceklerden koruyacağız. Bunun çoğalması çok tehlikeli o nedenle hem drakulayı hem de kahverengi kokarcayı gördüğümüz yerde imha etmeliyiz.

FINDIK FİYATI GAYET İYİ…

Şuan ki fındık fiyatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Üretici, fiyat noktasında kendine nasıl bir rota belirlemeli?

Toprak Mahsulleri Ofisi’nde (TMO) 22,5 TL, piyasada da 22,750 TL civarında bir fındık fiyatı var. Biz geçen yıl bölgemizde bir kamuoyu yoklaması yaptık. İnsanlara “fındık fiyatını ne kadar bekliyorsunuz?” diye sorduk. 19 ile 20 TL arasında bir fiyat beklentisi vardı. Hükümet ise 22,5 TL açıkladı… Harikulade bir rakam. Yükselmesi konusunda bir şey söylemiyoruz…

HİÇBİR ZAMAN DEĞER KAYBETMEZ

Türkiye’de tarıma verilen destek yeterli mi?

Türkiye’de tarıma verilen desteğin hiçbir zaman yeterli olduğunu söyleyemeyiz ancak Türkiye’de tarıma iyi destekler verildiğini de göz ardı edemeyiz. Tarım hiçbir zaman değerini kaybetmez, tarımı yapamayan milletlerde, ‘millet’ olamaz. Bugün Afrika’yı göz önünde bulundurduğumuzda insanların domates bile ekemediğini görüyoruz. Toprağı değerlendirmek gerekiyor, tarım bir ülkenin can damarıdır. Bugün teknoloji ne kadar gelişirse gelişsin, bir tuşla araba yapabilirsin ancak fındık yapamazsın, tarım insansız olmaz… Bizde tarıma sahip çıkmalıyız, toprakla buluşmalıyız.

GENÇLER BİZİM HER ŞEYİMİZ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından ülke çapında uygulamaya konulan Tablet Bağış Kampanyası’na TTB olarak 105 adet tabletle destek verdiniz… Bu desteğiniz takdir topladı. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Çocuklar bizim geleceğimiz… Bugün zor dönemlerden geçiyoruz, çocuklarımızın gençlerimizin eğitimine katkı sunmamız için bizde elimizi taşın altına koymamız gerekiyor diye düşündük ve elimizi koyduk. TOBB’un ve ayrıca Trabzon Ticaret Borsası olarak bizim katkılarımızla tabletlerimizi Milli Eğitim Müdürlüğü’müze teslim ettik, onlarda çocuklarımıza ulaşmıştır. Biz gençlere farklı bakıyoruz; geleceğin bakanları, geleceğin idarecileri, doktorları, çiftçileri… Onlar bizim her şeyimiz.

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE VERİM ARTACAKTIR

Bizim aracılığımızla fındık üreticisine neler söylemek istersiniz?

Şunu özellikle belirtmek istiyorum. Lütfen bahçelerinizi gerektiği gibi doldurun, boş bırakmayın. Pandemiyle birlikte tarıma ilgi arttı. İnsanlar bahçelerine döndü diyebiliriz… Dolayısıyla bahçelerine son dönemde bakıyorlar bu sebepten ötürü önümüzdeki dönemlerde hem çay hem fındık veriminin artacağına ve kaliteli olacağına inanıyoruz.

Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk: Drakula’yı samuray bitirecek

Trabzon Ticaret Borsası Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk ise, Başkan Ergan’ın ‘drakula ve kahverengi kokarca’ böceği ile ilgili yaptığı açıklamalara tam destek vererek, sorunun çözüme kavuşacağının da müjdesini verdi. Arslantürk sözlerini şöyle sürdürdü: “Drakula ve kahverengi kokarca böceği meyvenin kendisine değil, meyve ağacına zarar verdiği için fındık veya diğer bitkiler için çok büyük tehlike.  Zararlı böceklerle mücadeleyle ilgili ciddi bir araştırmamız oldu.”



ALTYAPISI HAZIRLANIYOR

En sonunda biyolojik savunma geliştirerek böceğin önüne geçilebileceği kanaatine vardık. Anavatanı Çin olan samuray arı olarak bilinen Japonika arı türünün ithalatı için izin aldık. Samuray arı ile birlikte Drakula ve kahverengi kokarcayı durduracağız.  Bu görev şuanda Samsun Tarımsal Araştırma Enstitüsüne verildi… Orada altyapısı hazırlanıyor en kısa zamanda gerekli yetiştiricilik yapıldıktan sonra pilot uygulamalara geçilecek...”