Altunbaş “Belediyecilik birilerinin nazarında rant kapısı olarak görülüyor olabilir. Bizim nazarımızda ise sadece millete hizmetkar olmak vardır.”

Altunbaş” Hizmet etmeye, hizmet üretmeye talip olduk. Ama diğer taraftan da Yunus’un dediği gibi, “Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik”

Altunbaş” Çok kısa bir sürede  yapılacakları belirleyip, çok hızlı bir şekilde sözde değil özde  çözüm üretilen akıllı bir şehir inşa etmek boynumuzun borcudur”

Temel Altunbaş..
O Trabzon siyaseti için çok özel bir isim..
Ak Parti’de bir siyasetçi olma özelliğinden çok daha fazlasıdır…
Tanıyanlar bilir…
Yüzü her zaman güler…
Somurturken onu göremezsiniz…
Kızarken de…
Ben şuyum ben buyum diyerek asıp kesmez..
Mütevazidir..
Çok  fazla konuşmaz…
Çok fazla ortaya çıkmaz..
Onu kavganın içinde hiç göremezsiniz…
Herkese her zaman eşit mesafede olmasını bilmiştir…
Şöyle çıkıp bakın Trabzon’un her mahallesinde adı vardır..
Bu şehirde doğdu…
Bu şehirde büyüdü..
Bu şehirde halkın sevgisini kazanan siyaset adamı oldu…
Ortahisar İlçe Başkanlığı Trabzon siyasetinde öyle bir milat olmuştur ki alınan başarılı sonuçlardaki önemini birileri bilmese dahil halk çok iyi bilmiştir…
Dürüst…
Beyefendi…
Çalışkan…
Namuslu siyasetçi…
Rant nedir bilmeyen…
Reklamı hiç sevmeyen…
Kapısını çalan herkese destek elini uzatan…
Trabzon’un her karış toprağında ayak izi olan bir adam…
Spordan iş dünyasına…
Siyasetten çalışan kesime…
Memurundan esnafına kadar…
Bu şehirde herkes onu iyi tanır…
Yyerel seçimler öncesi Ortahisar Belediye Başkan adaylığına hazır bir şekilde  gözünü Genel Merkeze, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevirmiş durumda bekliyor…
Dikkat edin reklamsız, sponsorsüz….
O adam  AK Parti’li Temal Altunbaş…
Geçtiğimiz günlerde  Meydan parkında görünce ‘ Neredesin Temel Başkan… Bir ziyaretimize gelmiyorsun’ diye takılmıştık…
Bir baktık elinde tatlısı gazetemizi ziyarete  geldi..
Yine o alışık olduğumuz ‘Artkadaşlar aman ha..Haber yaptırmak için gelmedim’ desede biz gazeteciler gelmiş iken onu bırakmamız mümkün mü?
Sohbet ettik..
Sorduk..
“Temel Başkan yerel seçimlerde aday mısın?”..
Cevabı anlamlı oldu…
“Cumhurbaşkanımız, Genel Merkezimiz ve Teşkilatlarımız yeni takdir ediyorsa biz orada oluruz.”



BELEDİYECELİK RANT DEĞİL HİZMET KAPISIDIR!

Peki Temel Başkan Belediyeciliğe nasıl bakıyor…
İşte onunda  cevabı…
           
“Belediyecilik anlayışımızı beş ayak üzerine inşa ediyoruz. 19 Katılımcı belediyecilik, 2)Kültürel belediyecilik, 3) Sosyal belediyecilik, 4) Çevre dostu belediyecilik, 5) Hizmet belediyeciliği.
Demokrasi yerelde başlar.
Şehrimizi vatandaşlarımızla birlikte yöneteceğiz. Karar mekanizmalarında vatandaşlarımıza olabildiği ölçüde yer vereceğiz. Bu noktada teknolojiden azami ölçüde yararlanacağız.
Yazarlarımıza, tarihçilerimize, akademisyenlerimize, şehrimize damga vurulma konusunda siyasetçiden ve başkanlardan daha fazla sorumluluk düşmektedir. Zira değerlerimizi keşfedecek ve önümüze koyacak kendileridir.
Biz belediyeleri sadece park yapan, altyapı inşa eden, çöp toplayan, asfalt döken kurumlar olarak görmüyoruz. Elbetteki bunları da en iyi şekilde yapacağız, ama önce insan, önce aile demeliyiz. Belediyeler eğitimi, sanatı, sporu destekleyecekler, yoksulu bulup gözeteceklerdir. Belediyeler her icraatında yaşlıları, gençleri, kadınları, çocukları, engellileri öncelemek durumdadır.
Bizler çocuklarımızın gelecek tasavvurları üzerinde olumlu izler bırakacak caddeler, sokaklar, mahalleler, şehirler inşa etmek zorundayız. Çocuklarımıza, engellilerimize, kadınlarımıza ve yaşlılarımıza huzurlu şehirler emanet etmeliyiz.
Bizler sadece bugüne karşı sorumlu değiliz. Bizler bugünden yarını da inşa ve imar etmek durumundayız. Bunun sorumluluğunu omuzlarımızda hissetmeliyiz. Bizler bugün öyle adımlar atmalıyız ki, yarınları da aydınlatmalıyız.
Belediyecilik birilerinin nazarında rant kapısı olarak görülüyor olabilir. Bizim nazarımızda ise sadece millete hizmetkar olmak vardır.”



DİYORUM Kİ DOSTUN EVİ GÖNÜLLERDİR

Temel Altıntaş Trabzon şehrinin özellikle sanatçı kimliğinin üzerinede basıyor…
Diyor ki..

“Trabzon  kişi başına en fazla sanatçının düştüğü bir şehirdir ki bu tesadüf değildir. Sanatçılık ruhu şehirden gelir. İnsanlar yaşadıkları şehirden ilham alarak şair olurlar, ressam olurlar, edebiyatçı olurlar. Çünkü şehrin biz zati kendisi şairdir, ressamdır, masaldır. Bizler böylesi ilham veren şehirleri yeniden inşa etmeliyiz. Şiir gibi bir şehir insanı şair yapar. Resim gibi bir şehir insanı ressam yapar. Masal gibi bir şehir insanı edebiyatçı yapar.
İnsanların şehirleri şekillendirdikleri kadar, şehirlerde insanları şekillendirir. İnsanlara yaşama sevinci veren, huzur veren, ferahlık veren, ilham veren şehirler imar etmek için var gücümüzle çalışacağız. Evet bizler hizmet etmeye, hizmet üretmeye talip olduk. Ama diğer taraftan da Yunus’un dediği gibi, “Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik”

SÖZDE DEĞİL ÖZDE AKILLI BİR ŞEHİR İNŞA ETMELİYİZ…

Peki nasıl bir şehirleşme?

İşte onunda cevabı…

“Bizler büyük projeler yaparken küçük dokunuşları da ihmal etmeyeceğiz, şehrimizin güvenliğine, temizliğine, estetiğine, yeşiline özen göstereceğiz. Çocuklar, yaşlılar, kadınlar ve engelliler için daha fazla yatırımı yapacağız.

Biz artık yurtdışına gidip oralardaki şehirlere hayran olmak değil, dünyanın hayran olduğu şehirler inşa etmek istiyoruz. Yollarından kaldırımlarına, parklarından yeşil alanlarına, altyapısından sosyal tesislerine kadar mükemmel şehirler inşa etmek istiyoruz. Toplu konutlara, mimari estetiğe, çevre güzelliğine, huzura, şehir güvenliğine sahip kentler inşa etmek için var gücümüzle çalışacağız.

Teknolojiyi sonuna kadar kullanan ve böylece vatandaşlarımızın sorunlarını çok kısa bir sürede belirleyip, çok hızlı bir şekilde çözüm üretilen akıllı bir şehir inşa etmek istiyoruz.”



AİLE  OLMA RUHUDUR BELEDİYECİLİK..

Temel Başkan bugüne kadar  duyulmamış bir sloganıda ortaya koyuyor…
Diyor ki..

“BELEDİYE HER EVİN REİSİDİR.. AİLE OLMA RUHUNUN ÜST KİMLİĞİDİR”

Ve devam ediyor..
“Siyasette de, yerel yönetimlerde de kadınlarımızın rekabetine, inceliğine, estetiğine ve zekasına her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Şehrimizin mimarisine, estetiğine, sosyal ve kültürel yaşantısına çok önemli katkılar verebileceklerine inanıyoruz. Ve biz kadınlarımızın bu yönlerinden istifade etmek zorundayız ve edeceğiz.

Bizler farklılıklarımız üzerinden, ortak noktalarımız üzerinden hep birlikte yürüyüp şehrimizin refah ve huzurunu arttırmaya gayret edeceğiz.

Biz çocuklarımız sokağa çıktıklarında ruhlarını inciltecek, gelecek tasavvurlarını olumsuz olarak etkileyecek en küçük çirkinliğe şahit olsun istemiyoruz.Biz kadınlarımız, kızlarımız sokağa çıkınca güvenliklerini zedeleyecek en küçük bir olumsuzlukla karşılaşsın istemiyoruz. Yaşlılarımız sokağa çıkınca en az evdeki kadar kendilerini huzur içinde hissetsin istiyoruz. Engelli kardeşlerimiz sokağa çıktığında hiçbir engelle karşılaşıp üzülsün istemiyoruz.

Biz otomobilin değil, yayalarımızın önceliği olduğu bir şehir inşa etmek istiyoruz.

Bakın bir Belediye o şehirde yaşayan ailelerin üst kimliğidir, aile ruhunu hizmete dönüştürecek baba ocağıdır.Bir Belediye Başkanı  bilmeli ki o şehirde yaşayan bütün ailelerin velinimetidir”

İNSAN ALEMDE HAYAL ETTİĞİ KADAR YAŞAR!

Temel Altıntaş Başkan çok fazla konuşmayı sevmeyen, medya ile iletişimi noktasında çok sağlıklı bir dost gibi olsa da bunu “Yakalamışken birde haber yaptırayım” rantçına dönüştürmekten çok uzak örnek bir kimlik..
Temel Başkan sözlerini Fatin Sultan Mehmet’in muhteşem sözü ile noktalamak istiyor..
Diyor ki..
Fatih Sultan Mehmet Hanın dediği gibi; “Hüner bir şehir bünyad etmektir. Reaya kalbin abda etmektir”
Yani vatandaşın gönlünü abat edecek bir şehir imar etmektir hüner. Bizler bunu gerçekleştirmek için var gücümüzle gece gündüz çalışacağız.
“İnsan alemde hayal ettiği kadar yaşar” der büyüklerimiz. Alparslan hayal etti; Anadolu’nun kapılarını açtı. Osman Gazi hayal etti; Osmanlının tohumlarını attı, Fatih Sultan Mehmet hayal etti; Gemileri karadan yürüttü, Mimar Sinan hayal etti; Süleymaniye’yi inşa etti.
Bütün büyük adımlar büyük hayallerle başlamıştır.”