Trabzon’da bu yıl şubesi açılan Veli-Der öğrenci-veli odaklı bir dernek ve eğitim uygulamalarını takip ediyor. Trabzon Şube Başkanı ise Muhammet İkinci. İkinci, Veli- Der ile ilgili “Veli-Der, öğrenci veli derneğidir. Trabzon şubesini bu yıl açtık. Bu dernek 2012 yılında 4+4+4 sistemine karşı kurulmuştu. Bir tepki neticesinde ortaya çıkmıştır. Kesintisiz 8 yıl eğitim 4+4+4 ile ticari sisteme dönmüştür. Bu süreçte öğrenci velileri bir araya gelerek çağdaş ve laik eğitimi savunmuştur. Özel okullar yerine devlet okullarına yeteri kadar bütçe ayrılmasını talep etmiştir” dedi.

İMAM HATİPLEŞME SÜRECİ

Veli-Der Şube Başkanı Muhammet İkinci, eğitimle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Oyun hamuru halini almış eğitim sisteminde dinselleşme ve imam hatipleşme sürecine karşıyız. Özellikle devlet son birkaç yıldır özel okulları teşvik ediyor. Yeni özel okullar için arsa tahsisi, teşvik gibi durumlar var. Sadece bu yıl özel okullara 340 bin öğrenci için 12 milyar para aktarıldı. Bu şu anlama geliyor: Bu 12 milyar özel okullara değil de devlet okullarına aktarılsaydı öğrenci başına ortalama 70 TL düşerdi.”

MEB YOKSULUN DEĞİL ZENGİNİN YANINDA

“Devlet halkın okullarına para göndermiyor ama özel okullara kaynak aktarıyor. Bu problemli bir anlayıştır. Sosyal devletin işlevi yoksul ailelerin çocuklarına en iyi eğitimi vermektir. Milli Eğitim Bakanlığı yoksul çocukların yanında değil vasıl çocukların yanında durmaktadır. Bir diğer boyut da değişen sınav sistemleridir. Değişen sınav sistemleri velinin de öğrencinin de psikolojisini bozmuştur. Eğitim sistemini değiştirmek bir kuşağın kaybolması demektir.”

MAALESEF HÜKÜMET DERS ÇIKARMADI

“Geldiğimiz noktada yeni eğitim sistemi parası olanın toplumda iyi bir yere gelmesini hedeflemektedir. Sayın Milli Eğitim Bakanının da yaptığı açıklama travma şeklindedir. Çünkü okulları nitelikli ve niteliksiz diye ayırmaktadır. Milli eğitimin temel amacı bütün okulları nitelikli kılmak değil midir? Biz vergi veriyoruz, verginin hedefi vatandaşa sağlık ve eğitim hizmeti olarak geri dönmek değil midir? Maalesef hükümet tarikat, cemaat ve vakıf yapılanmasından da ders çıkarmış değildir. Hala protokoller imzalanmaya devam ediyor.”

EĞİTİM İKTİDARIN İNSAFINDA

“Çocuklarımıza sahip çıkmak zorundayız. Gelişmekte olan ülke statüsünden kurtulup gelişmiş ülke olmalıyız. Eğitim meselesi hiçbir iktidarın insafına bırakılmamalıdır. Bunun için de eğitim uygulamalarının takipçisi olacağız. Ülkenin kaynakları var, açıklanması gereken bu kaynakların nasıl kullanıldığıdır. Bir avuç azınlık mutluluğa tahsis edilmemelidir. Özelleştirme, dinselleştirme ve kaynak aktarılmaması gibi sorunları takip edeceğiz.” 

Meryem Akgün