Şükrü KULEYİN’i İstanbul 3
bölgeden 4 sıradan aday göstermeninİYİ Parti’nin verdiği çok doğru ve süper bir karar olduğunu
düşünüyorum.
Bakıldığı zaman o bölgede
Trabzon kökenli bir başka milletvekili adayı bulunmadığını görmekteyiz.
Tabiki bu durum Kuleyin ve
Partisi için önemli bir avantaj olacaktır.
Zira bölgede yaşayıp ikamet
edenlerin çoğuda Trabzon kökenli vatandaşlarımız.
Şükrü Kuleyin’in 3 üncü
bölgeden İyi Parti’ye büyük bir ivme
kazandıracağını ve bunun sonucununda sandığa yansıyacağı bakın görünüz,
kaçınılmaz olacaktır.
İyi Parti’nin Şükrü Kuleyin’i
3 üncü bölgeden milletvekili adayı
göstermesinin ne kadar doğru bir karar olduğunu seçim akşamıda hep birlikte görmüş olacağız.
Tuttuğunu koparan ,çok çalışan
espritüel bir kişiliğe sahip olan ve renkli bir kişilik olan Şükrü Kuleyin’in
milletvekili olduğunda siyasete renk katacağına
renk getireceğine inanlardanım.
Kuleyin sadece İstanbul’un
değil bütün Trabzonluların ve Trabzon da mecliste vekili olacaktır.
Artık Ankara da kapısını
çalmadan, kapısından içeri girip oturup derdinizi anlatacağınız derdinize
derman bulacağınız bir milletvekiliniz olacak.
Açıkçası Kuleyin bütün
Trabzonluların Ankara’da gözü kulağı dili, eli kolu, vücudu olacaktır.
İYİ ki siyasette olacak Şükrü
Kuleyin.
İYİ ki milletin meclisinde
bundan sonra herkesin gür sesi olacak.
İYİ ki var.
İYİ ki Trabzonlu…
Yolu açık olsun.
Ben buradan iddia ediyorum
bakın görün Şükrü Kuleyin nasıl bir milletvekilliği performansı ortaya koyacak.
Daha doğrusu
milletvekilliğinde yeni bir çığır açacak.
BUNDAN BAŞKA NASIL AÇIKLAMA YAPACAKLARDI Kİ?
Aday gösterilmeyen milletvekillerinden sıcağı sıcağına
ilk yapılan açıklama “partimin ve davamın neferi olmaya devam edeceğim” oldu..
Yani” listeye girmedim diye darılmadım küsmedim.”
Yani “ Partim ne derse o”
Yani “Liderimin verdiği karara saygılıyım”
Yani “ Seçim çalışmalarında görev verilsede verilmese de çalışacağım”
Falan filan..
Biliyorum diyeceksiniz ki ne demeliydiler?
Doğrudur şu ortamda..
Şu süreçte başka ne söyleyebilirlerki?
Bana göre Liste dışı kalanlar şimdi seçim sonrasını
düşünüp seçim sonrasında oluşacak duruma göre
gelecekleriniplanlıyordurlar.
Başka ne yapabilirlerki?
Yada ellerinden yapacak başka ne gelir ki?
TESTİ KIRILDI
Zaman zaman sosyal medya hesaplarında böylesine güzel
yorumlar bulduğumda sizlerinde bu yorumlardan mahrum kalmamanız için yapılan ve
yazılan bu yorumları köşemde sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu gün yine Davut Çakıroğlu’nun sosyal medya hesabında
paylaştığı bir yorumu sizlerle paylaşmak istedim.
Çakıroğlu’nun yorumunun noktasına virgülüne dokunmadan
aynen sizlerle paylaşıyorum..
Bir insanı aforoz etmek için heyecanla bahane arayan
güruh bugün gözümün önünde.
Siyasetin kalitesini artırmak, varolduğumuz yapıların
temelini sağlamlaştırmak için mücadele ettim.
Kolay vazgeçen bir kişi değilim ancak "inanmışların
değil ikna edilmişlerin" işgal ettiği koltuklarda ben nerede oturayım diye
hiç düşünmedim.
Nereyi hakettiğinizden öte kimlere tercih edildiğinizi,
edileceğinizi kurgulayıp kendinize makam tahsis edersiniz.
Orada en güçlüsünüz.
Bugün bende objektif bir pencereden izliyorum.
Partilerin yaşadığı kargaşanın içinde olmadığımdan dolayı
kendi adıma memnuniyet hissediyorum.
Lakin ülke adına, siyasetin hali hicap duyulacak durumda.
Yük ağır ancak yüke omuz verenlerin, vermesi gerekenlerin
sorumluluk hissi değil kazanma heyecanı hırsı yüksek.
Kendinizi en güçlü hissettiğiniz noktada en zayıfsınız.
Akıllı insanların etrafınızda olması onları yüceltmez..sizi
yüceltir.
Onları etrafınızdan uzaklaştırmak da onları küçültmez,
sizi küçültür.
Şimdi hatırlıyorum, rüzgarı arkasına almak üzerine bir
analiz yaptım ve yapılması gerekenleri anlattım.
Lakin, yelkenlerin ipini kesmek için gemide olan
birilerinin varolduğunu anlıyoruz.
Trabzon özelinde seçim sürpriz sonuçlara gebe.
Herkes, bir başkasına pas atıyor ancak değerlendiren yok.
Merkez binalarda verilen taht kavgasının milletin
teveccühüne mazhar baht için anlam ifade etmediğini bilmelisiniz.
Kol kırılsın, gerekirse yen dışına çıksın..
İyi parti radikal kararlar almanın eşiğinde.
Belki bunun için saatler kaldı.
Radikal kararlar alarak gerekirse bu seçimi feda
etmelidir.
Kendisine dayatılan kazanamayacak aday üzerine seçimden
sonraki sloganı kurgulamalıdır.
Radikal karar alınmalı ve gidenler gitmelidir..
Emin olun, aldığınız radikal kararlar sonucu gidecek
olanlar zaten bu partinin uzun ömürlü olabilmesi için gitmelidir.
CHP %1 oyu olan partileri "çarpan etkisi ile"
pozitife ederek kendince büyüttü.
Bu yanlış hesap ve yanılgı ile İyi Parti'ye zarar verdi.
Bu zararı kâra dönüştürme formülü ise, İyi Parti'nin
elinde.
Siyaset cesaret işidir ve cesaretli karar verme
zaruretidir.
Görüldüki oyu düşük olan partiler, İllerdeki Milletvekili
aday kotasını dolduramayan partiler ile makam pazarlığı yapmak, bunlara makam
hediye edip onları ikna ederek millete dokunamıyorsunuz.
Sayın Meral Akşener'in de Milletvekili olup partisinin
başına geçmesinin, kaptan köşkündeki yerini almasının partinin siyasi ömrü için
bir mecburiyet olduğunu düşünüyorum.
Seçim sonuçlarının etkisi, daha önceki seçim
sonuçlarından daha çok olacak.
Siyasette taşlar yeniden karılacak.
Bunu bugünden gören, listeler oluşurken buna göre refleks
gösteren kazanacak.
Çünkü, bugün görülüyor ki testi kırıldı.