// Karadeniz Özel // Röportaj: Tuğba ÖZTÜRK // Türkiye’nin en önemli hastane gruplarından biri olan Medical Park, gelişim, dönüşüm ve verdiği güvenle sağlıkta ilk adres olmaya devam ediyor… 

Ülkenin birçok noktasında şifa dağıtan ekibiyle göz dolduran Medical Park Hastaneler Grubu, Trabzon’da da güçlü ekibiyle ‘sağlık’ zirvesinde kendine yer açtı…

Yaptıkları çalışmalarla kentte ve bölgede öne çıkan  Medical Park Yıldızlı, kapılarını Karadeniz Gazetesi’ne açtı.

Obeziteyle olan büyük mücadelenin baş mimarları gazetemize konuştu…

Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Uzm. Dr. Savaş Volkan Kişioğlu,  Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sercan Büyükakıncak,  Gastroenteroloji Cerrahisi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Keçe, Beslenme ve Diyetetrik Uzmanı Diyetisyen Merve Aydoğdu, Obezite Koordinatörü Yeliz Kabayel Yemiş gibi alanlarında başarılı isimleri bünyesinde barındıran Medical Park Yıldızlı, adeta insana değer veren, sağlıkta dönüşümü benimsemiş, güçlü kadrosuyla ‘Medical Park’ta’ hayat var dedirtti… Kendi branşlarında adlarından söz ettirmeyi başaran birbirinden önemli isimler, yaptıkları işin inceliklerini, obeziteyle olan büyük mücadeleyi gazetemize anlattılar.

İşte o açıklamalar:

DÜNYANIN PROBLEMİ OBEZİTE…

Günümüzün en büyük problemlerinden biri obezite…

Bu konudaki çalışmalarınızı merak ediyorum.

Prof. Dr. Can Keçe: evet obezite günümüzde çok büyük bir problem. aslında sadece bizim ülkemizin değil tüm dünyada çok büyük bir kondemi halinde bir sorun olarak karsımıza çıkıyor. Yani sanılanın aksine Türkiye aslında Avrupa’da ilk üç içerisine giriyor. Dolayısıyla bu sadece gelişmiş ülkelerin değil bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin bir problemi… Obezite cerrahisi her hastaya uygulanmıyor onun için bazı kriterler olması gerekiyor. Bir takım beden kitle endeksi ölçüleriyle ve ek hastalıkların olup olmamasına göre ameliyata karar veriliyor.



‘UZMANLARIMIZ İŞ BAŞINDA’

- Cerrahi uygulamalar haricinde, başka hangi yöntemler tercih ediliyor?

EK BİR RAHATSIZLIK…

Eğer endoklonoji bölümünden bir onay çıkmışsa daha sonrasında diyetisyenimiz görüyor, kardiyoloji bölümü, göğüs hastalıkları uzmanımız, psikiyatri bölümü uzmanlarımız görüyor. Bu uzmanlarımızın hastaya bakma nedeni; yeme hastalıkları bozuklukları var mı veya ek bir pısırık rahatsızlığı var mı diye… Daha sonra anestezi doktorumuz gördükten sonra biz endoskopi ve ultrasonla da ameliyata engel bir durum olup olmadığını test ettikten sonra cerrahiye hastamızı alıyoruz.

DÜNYANIN TERCİHİ

Cerrahi de teknik olarak sadece bir yöntem uygulamıyoruz. Nasıl bir elbise her kişi için uygun değildir, tek bir cerrahı yöntemde her hasta için uygun olmayabilir. Dünyada da çok tercih edilen ameliyat yöntemi Sleeve Gastrektomi dediğimiz halk arasında tüp mide olarak bilinen bir cerrahı yöntemi yaklaşık yüzde 90 hastaya uyguluyoruz.  Tüm uygulamalar laparoskopik yani kapalı yöntemle çok büyük bir kese açmadan karında bir kaç delik açılarak bilgisayar eşliğinde yapıyoruz.

TÜM BU ETKİLERE…

Sleeve Gastrektomi ve benzeri ameliyatlar daha çok hacim kısıtlayıcı etki hedeflenerek uygulanıyor. Aslında hastalara avantaj sunuyor bu ameliyat… Hacim kısıtlama etkisi yani midenin yaklaşık %75 kısmının çıkarılması midenin hacminin küçülmesi hastada şunu sağlıyor: hastamız istese de fazla yemek yiyemiyor… Midenin o çıkarttığımız %75 kısımda iştah hormonlarının en çok salındığı bölgelerin çıkarılmasıyla iştahta da bir azalma oluyor. Tüm bu etkilerle beraber hastalar kilo vermeye başlıyorlar. 6 ila 1 yıllık süre içerisinde istenilen kilo verilebiliyor.

KEŞKE DAHA ÖNCE GELSEYDİM…

- Ameliyatın riski var mı?

Her güzel şeyin tabi ki bir takım yanında problemli kısmı vardır. En çok korkulanı tabi ki ‘makine’ dediğimiz kapalı yöntemle makinalarla kestiğimiz, hattan bir sızıntı en çok korktuğumuz ‘kaçak’ dediğimiz durum. Belli oranlarda dünyanın neresinde olursanız olun bu kaçak riski var fakat onu en aza indirmek elimizde… Peki o riski nasıl en aza indiriyoruz;  birincisi laparoskopik cerrahi ekibimizin tecrübesi yüksek. İkincisi kullanılan malzemeler… Onlar ne kadar iyiyse sizin de cerrahi güvenliğiniz o kadar artıyor. Biz burada şuan dünyadaki en gelişmiş ürünü tercih ediyoruz. Ameliyat ettiğimiz hastalardan en çok duyduğumuz cümle, ‘Keşke daha önce gelseydim’ oluyor.

Gastroenteroloji Cerrahisi ve Cerrahi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Keçe…



SİYAHLA BEYAZ GİBİ…

Hangi kriterdeki hastalara  cerrahi operasyon yapıyorsunuz…

Hangi ek hastalığı olan bireyler operasyonun dışında kalıyor..

- Obezite cerrahisi günümüzde çok yaygınlaşan bir cerrahi, hasta seçiminin çok iyi yapılması gerekiyor.  Burada çok önemli kriter hastanın uyumlu olması. Gerçekten obezite cerrahisi çok iyi sonuçlar veren hastanın hayatını tamamen değiştiren harika bir işlem. Ancak hasta uyumsuzsa, özellikle operasyon sonrası diyet postop döneminde diyetine uymayacak (ani yeme isteği gibi) bir kişi ise bunları daha çok psikiyatri bölümüne yönlendiriyoruz.  Bunun yanında bizim endokrinoloji olarak bazı hastalıklarımız var. Bunları ameliyat öncesi tespit edip bu hastalıkları ameliyata göndermiyoruz. Yada düzelterek gönderiyoruz, Bunlar neler, hipotiroid, (tiroidin az çalışması) bunun yanında Cushing hastalığı dediğimiz vücudun kendiliğinden kortizol salgılamasıyla kilo aldıran bir rahatsızlık var. Böyle bir hastalık varsa bunun tespit edilip önce tedavi edilmesini istiyoruz. Operasyon sonrası da kişinin yaşam standartları önemli ölçüde değişiyor. Şöyle diyebilirim, hasta ‘siyahla beyaz’ gibi oluyor.

Endokrinoloji ve Metobolizma Uzmanı Dr. Savaş Volkan Kişioğlu…




ALTERNATİF YÖNTEMLER VAR

-Genel cerrahi olarak hangi ameliyatları yapıyorsunuz.

Cerrahi için gelen ama uygun olmayan hastalara ne tavsiye ediyorsunuz?

Biz genel cerrahi olarak sindirim sistemi hastalıkları safra yolları ve mide bağırsak tüm sinir sistemini kapsayan anal bölge hastalıklar ile ilgileniyoruz.  Alternatif yöntemler var…  Onları uyguluyoruz. Mide balonu uygulaması, mide botoks uygulaması gibi… Tabi bunlarda bir süreç. Biz bu işlemleri yaparken eğer bizim karşımızdaki hasta sadece kilo vermek için geliyor, spor yapmıyor, diyet yapmıyorsa biz bu cerrahiyi veya diğer işlemleri yapmak istemiyoruz ve  bu durumu hastayla paylaşıyoruz. Biz burada hastalarla bir aile oluyoruz. Hastanın kilo verdiğini görüyoruz ve sıkı ilişkiler kuruyoruz. Bizim yaptığımız cerrahi sonrası sonrasında yaptığımız işin karşılığını görmek bizi mutlu ediyor.

Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sercan Büyükakıncak



AMAÇ HASTALARI KOLAY BİR ŞEKİLDE HAZIRLAMAK

-Diyetisyenlikte nasıl bir süreç izliyorsunuz? Hastalarınıza tavsiyeleriniz var mıdır?

İlk etapta bu sürecin öncesi de var. Öncesinde en önemli süreç hastaları ameliyata daha kolay bir şekilde hazırlamak. Hem de ameliyattan sonraki diyete alışmalarını sağlamak. Ameliyattan sonraki süreçte işin içine daha sıkı takipler giriyor. İlk dönem sıvı donemi… Sonra katı beslenmeye geçiş dönemi seklinde devam ediyoruz. Sıvı dönemde de en önemli sürecimiz kişinin protein sıvı mineral dengesini ve en önemlisi de bütün mineral su dengesini sağlayabilmek. Katı beslenme dönemine geçişten sonra asıl süreç 3 aydan sonra başlanan bir karbonhidrat eklemesi var. Buradaki temel prensip sağlıklı beslenme kuralı olarak kişinin sağlıklı karbonhidratla birlikte başlamasını sağlamak. Obeziteyle mücadele eden kişilere tavsiyem mutlaka bir diyetisyen desteği almaları… Süreci diyetisyenle birlikte yönetmeleri.

Beslenme ve Diyetetrik Uzmanı  Diyetisyen Merve Aydoğdu



AMELİYATTAN SONRA ‘DÜNYA VARMIŞ’ DEDİM…

-Yeliz hanım kendinizden bahseder misiniz? -Bu süreci yaşayan biri olarak hastalarımıza tavsiyeleriniz nedir?
Tabi ki! Obezite koordinatörlüğü yapmaktayım… Danışanlarımıza yardımcı oluyorum. Bu süreci daha önceden bende yaşadığım için… Kiloluydum yani! 130 kiloydum ameliyattan önce, şimdi gelen hastalarla ameliyat öncesinden sonrasına kadar beraber ilerliyoruz. Benim ameliyat sonrası sürecim iyi geçti, tabi ki ameliyattan önce bir sürü sıkıntılarım oldu. Kilolu olduğum için kıyafet bulmakta zorlanıyordum. Ayakkabılarımı zor bağlıyordum. Ameliyattan sonra kendime dedim ki; sağlığıma kavuştum… iyi ki olmuşum. İyi ki yollarımız kesişmiş!

Obezite Koordinatörü Yeliz Kabayel Yemiş