Karadeniz Gazetesi // Röportaj - Ebru TAVŞAN // 

‘Güçlü Kadınlar’ röportaj serimizin bugünkü konuğu AK Parti Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu… Kendisi sadece Trabzon’un değil, Doğu Karadeniz’in tek kadın milletvekili olma özelliğini taşıyor. Çizgisini hiç bozmadan, büyük emek vererek bu yerlere geldi… AK Parti’nin kuruluşunda parti sekreteri olarak göreve başladı… Kapı kapı dolaşıp broşür dağıttı… Sandık müşahitliği yaptı… İlçe yöneticiliği görevini üstlendi… Partide bulunduğu görev ne olursa olsun, kendini sevdirdi ve saydırdı… Çalışmasının ve sadakatli duruşunun karşılığında insanların sevgisini kazandı…

Ardından Kadın Kolları başkanlığı görevine seçildi… Ekibiyle birlikte önemli çalışmaların altına imza attı... Kadın Kolları Başkanlığında işleri çok iyi organize ederken, seçimlerin kazanılması noktasında ekibiyle birlikte kapı kapı dolaşarak emek verdi… Klasik yönetici anlayışında hiç olmadı ve çalışmasının karşılığını her defasında aldı... Bugün Trabzon Milletvekili olarak halkının karşısında. Yani tabandan tavana uzanan bir yolculuk onunki. Mütevazı bir isim… Fazla göz önünde olmadan, yaptığı işlerle anılmayı tercih eden bir milletvekili profili sergiliyor… Milletvekili adayı gösterildiği günden itibaren başlayan ve seçildikten sonra da devam eden “Torpilli aday. Onu bu yere Bakan Soylu taşıdı” gibi iddialar karşısında hep suskun kaldı…

Keza İl Kültür ve Turizm Müdürü olan eşi Ali Ayvazoğlu ile ilgili ortaya atılan, bu kez kendisinin eşine torpil yaptırdığı iddiaları karşısında da aynı yolu tercih etti. Cevap vererek tartışmaların içine hiç girmedi, polemiklere hizmet etmedi… Ayvazoğlu ile Trabzon Edebiyat Müzesi’nde buluştuk. Bugüne kadar konuşmadığı tüm bu iddialarla ilgili açıkça sorduğumuz sorulara, aynı açıklık ve samimiyetle cevap verdi. İşte Trabzon Milletvekili Bahar Ayvazoğlu’nun birbirinden çarpıcı açıklamaları…

TÜM ÖZELLİKLERİMLE ANADOLU KADINIYIM

Trabzon sizi tanıyor. Siz kendinizi nasıl tanımlıyorsunuz?

Her şeyden önce birçok kadından çok farkımın olmadığını düşünüyorum. Trabzon’da doğmuş büyümüş, Trabzon’u iyi bilen, Trabzon’u çok seven, eğitimli, toplumsal hassasiyeti çok yüksek olan, bu anlamda çocukluk yaşlardan beri siyasete hep ilgi duymuş, hayatının büyük bir bölümünü aktif siyasette geçirmiş sizden birisiyim. Tam bir Anadolu kadınıyım diyebilirim.

SANDIK MÜŞAHİDİNİN MİLLETVEKİLİ OLABİLECEĞİNİN ÖRNEĞİYİM

Size karşı tepeden inme milletvekili olduğunuz yönünde bir algı oluşturuldu. Böyle bir algı yaratıldı, böyle bir gerçeklik yok. Ben bu partinin mutfağında çalışmış, yıllarca mücadelenin içinde yer almış birisiyim. Sandık müşahitliği, parti sekreterliği, ilçe yöneticiliği yaptım. Kadın Kolları başkanlığı yaptım. En nihayetinde bugün milletvekili olarak karşınızdayım. Bir sandık müşahidinin bile milletvekili olabileceğinin en önemli göstergelerinden birisiyim. Dolayısıyla tepeden inme kavramını hak etmeyen nadir insanlardanım. Milletvekili olma konusunda ne talepte bulundum, ne de ısrarcı oldum. Hiçbir zaman kendimi ön plana çıkaracak yapılanmalar içerisine girmedim. Genel merkezin de böyle bir takdiri varken, ben yapamam deseydim kendimi inkar etmiş olurdum. Benim hayatımın merkezini makamlar oluşturmuyor.

ADAY ADAYLIĞI SÜRECİNDE SOYLU İLE BİR KEZ TELEFONDA GÖRÜŞMEDİM

Aday olacağınızı bilerek yola çıktığınız ve Soylu’dan garanti aldığınız da konuşuldu?

Süleyman Soylu’nun bakanlığı döneminde Kadın Kolu İl Başkanlığı yaptım. Bu söylemin ortaya çıkmasındaki en önemli etken, o eş zamanlı çalışmadır. Sayın Soylu’yu devletin adamı olarak çok takdir ediyorum. Ama benim sanki hiçbir özelliğim yokmuş gibi, bugüne kadar partinin hiçbir yerinde yer almamışım ve siyasette ehil denilebilecek kıvama gelmemişim gibi beni aşağı çekmek için yapılan bu söylemi de hiçbir zaman kabul etmedim. Partide kimlerin milletvekili olacağının son kararını Sayın Cumhurbaşkanımız verir. Bu bir bayrak teslimidir. Şunu da açıkça söyleyebilirim ki aday adaylığından, adayların açıklandığı sürece kadar Sayın Soylu ile bir kez telefonda görüşmedim.

POLEMİKLERE HİZMET ETMEMEK İÇİN SUSUYORUM

Hakkınızda yapılan eleştiri ve söylemlere bugüne kadar neden cevap vermediniz?

Çünkü gerek duymadım. Olmayan bir şey üzerinden ortaya atılan polemikler içerisinde yer alan bir isim olmak istemiyorum. Açıkçası o polemiğe hizmet etmek istemiyorum. Cevap verilebilecek, tarafımdan açıklanması gerekecek bir durum hasıl olduğuna inanırsam, cevap veririm. Ama olmayan bir şey ve bir mizansen üzerinden bir de benim cevap vermem, onunu altını iki kere çizmek oluyor diye düşünüyorum.

KAVGA KÜLTÜRÜNDEN BESLENMİYORUM

Alışkın değiliz belki de kadın kolları başkanının milletvekili olmasına? Kadın kolları çalışır, arkadan sürüklenir ama hiçbir yere gelemez mantığının yıkıldığının canlı şahidiyim ben. Bu partide asgari ücretle çalıştığım dönemler de oldu, gocunmadan masanın tozunu da aldım. Kadın kolu başkanıyken kapı kapı dolaşıp broşür de dağıttım. Yani ben siyasetçinin arkasındaki ekip hangi alanlarda varlık gösterirse, hepsinde varlık göstermişimdir. Bugün milletvekiliysem de en çok mutluluk duyan ekibimdir. Bana fırsat veren Sayın Cumhurbaşkanıma da teşekkür ediyorum.

GÖRÜNÜR OLMADIĞIMI KABUL ETMİYORUM

Ulaşılmaz bir milletvekili misiniz? Basın önünde neden çok yer almıyorsunuz?

Bu benim için bir taktik değil, tam tersi sürekli halkın içerisindeyim. Bir başkası yapıyor diye eleştirmiyorum ama bu benim kendi karakterim. Ben çok fazla ihtiyaçlı evine, cenaze evine gidiyorum ve hiçbirinde fotoğraf çektirmiyorum. Birileri yapıyor, yanlış yapıyor anlamında asla söylemiyorum. Ama özellikle bu tür çalışmaları siyasi malzeme olarak kullanma gibi bir düşünce içerisinde hiçbir zaman olmadım. Kadın Kollarında da bu böyleydi. Olaya hep insani değerler açısından yaklaştım. İnsanların acıları üzerinden reklam yapmak, prime dönüştürmek gibi bir amacım hiçbir zaman olmadı ve olmayacak. Fakat görünür olmadığımı da kabul etmiyorum.

AMACIM TEKRAR SEÇİLMEK DEĞİL 5 YILDA İŞİN HAKKINI VEREBİLMEK

Ben duanın gücüne çok inanırım, bu güçle bugün bir yerlerde olduğumu düşünüyorum. İnsanların duasına talibim. Gittiğim her yerde insanlara numaramı veriyorum. Telefonumu değiştirmedim. İkinci hat kullanmıyorum. Benim amacım tekrar milletvekili seçilmek değil. Amacım bulunduğum 5 yılda bana güvenenlerin güvenini sarsmamak, işin hakkını verebilmek. Ben şu an kendimi bir imtihanın içerisinde görüyorum. Makamlar verilince bir imtihan olduğu gibi alınınca da bir imtihandır. Ve ben bu imtihanı alnımın akıyla vermek istiyorum. 

O FOTOĞRAFLA İLGİLİ KONUŞULANLARA SADECE GÜLDÜM

Araklı Belediye Başkanı Recep Çebi ile olan fotoğraf ekibinizin hatası mıydı? Biz Araklı’da bir Kur’an kursu inşaatını ziyaret ediyorduk. Orada muhtar beyle konuşuyorum, belediye başkanımıza da bakmıyorum. ‘Kızı yaşında milletvekili olmuş da havaya girmiş’ denildi. Ben farkında bile değilim. O fotoğrafın servis edilmesi diye de bir şey de yok. Sosyal medyada paylaşılan bir fotoğraf sadece. Araklı belediye başkanımızın öyle bir vücut duruşu var. Bir milletvekili konuştuğu için öyle durmadı. Okuduğumda sadece güldüm. Cevap verme gereği de hissetmedim.

TRABZON’DA ZORLUOĞLU İSMİ ÜZERİNDE İTTİFAK OLUŞTU

Yerel seçimler için tabloya bakınca Sayın Murat Zorluoğlu’nun kazanması banko diyebilir miyiz?

Seçimlere start verilmeden az yakalanabilecek bir durum sağlandı Trabzon’da. Murat Zorluoğlu ismi üzerinde bir ittifak oluştu. Siyasetin üst mekanizmaları bazen en doğru kararı almak için bir harita belirler ve uygular. Bu bir dayatma değildir. Demek ki Sayın Cumhurbaşkanımız bunu gördüğü için Zorluoğlu’nu Trabzon’a gönderdi. Yöneticilik ve özellikle valilik döneminden ciddi bir geçmişi var. Van’da çok güzel çalışmaları var. ‘Kimi sevdiysek gitti’ diyen bir Van halkı var. Trabzon’da da beklenen başarı sağlanacaktır.

İNSANLARA BAKIŞ AÇIMDA PARTİ KİMLİĞİ OLMAZ

Mülakatlar konusunda bize referans olur musun diye talepler geliyor. Çok önemli bir darbe sürecinden geçtik. Bu nedenle mülakatlarda devlet kademelerine yerleştireceğiniz kişileri ince eleyip sık dokumanız gerekiyor. Bakış açımın hiçbir yerinde parti kimliği olmamıştır. Bana CHP’li arkadaşlarımdan da, farklı siyasi partilerden de talepler gelir. Onlara başkasının kriterleri sizin kriterinizin önündeyse yapabileceğim bir şey yok. Ama haklarınızın korunması noktasında elimden geleni yaparım derim. Dolayısıyla basit bir konuda bile insan haklarını ihlal etmeden yol almaya çalışan birinin sürekli torpille itham edilmesi, beni tanımamalarından kaynaklanıyor. 

BiR KiŞi BiZDEN ŞUNU iSTEDi DESiN SiYASETi BIRAKIRIM!

Eşinizin sizin sayenizde İl Kültür ve Turizm Müdürü olduğu da çok konuşuldu? Bu konuda bir dahliniz var mı?

Yarası olan gocunur misali bu durumdan hiç muzdarip değiliz. 17 yıllık siyasi hayatımda bırakın eşimi, kendimle ilgili bile tek bir talepte bulunmadım. Bugüne kadar birisi desin ki Bahar Ayvazoğlu, benden şu talepte bulunmuştur, siyaseti bırakırım. O derece rahat konuşabiliyorum. Eşimin zaten böyle bir şeye ihtiyacı yok. Birileri siyaseten geldi diyorsa da bana ihtiyacı yok. Bu partinin kurucu gençlik kolları başkanlığı, il yöneticiliğini yapmış, SKM’lerinde çalışmış, yıllarca siyasetin içersinde aktif rol almış bir insana sırf eşi kadın kolları başkanıydı diye buraya geldi demek, siyaseten de haksızlık olur. Liyakat anlamında tartışılacaksa da anlatmaya gerek yok. Eşim demeyeceğim İl Kültür ve Turizm Müdürü’nün son yıllarda yaptığı çalışmalarla bu söylemlere en gerçekçi cevabı verdiğini düşünüyorum. İnsanları biriyle olan yakınlığı üzerinden vurmak, çok taraflı ve yanlış bir durum. Liyakat ve ehliyet anlamında yıllarca yaptığı çalışmalar da ortada. Bu konuda çok rahatım.

VATANDAŞIMIZIN İNANCINA TALİBİZ

Yerel seçim için bir oran belirlediniz mi?

Bizim hedefimiz her zaman büyük olmuştur. Büyükşehir’i kazanacağımızdan şüphe duymuyoruz ama güzel bir sinerji oluşturmak istiyoruz. Vatandaşımızın önce inancına talibiz. Oranı ne kadar artırabilirseniz o sizin teşkilat başarınızı ortaya koyar. O anlamda Trabzon teşkilatları rüştünü ispatlamıştır.

ADAY GÖSTERİLİNCE HAVALARA UÇMADIM

Hayatınızda neler değişti? Ya da değişti mi?

Hayatımın felsefesi değişmedi açıkçası. Milletvekili sıralamasına girdiğimde havalara uçmadım, Allah’ım bana yardım et de bu sorumluluğun altından kalkayım diye dua ettim. Düzenimi değiştirmedim. Şehirden ayrılmadım. Ankara’da bir evim yok. Hiçbir şeyimiz değişmedi. Milletvekilliği makamını hayatımın merkezine koymuyorum. Millete hizmet etme ve faydalı olmak öncelikli amacım.