SON DAKİKA



Haber > Trabzon > Karadeniz kadınının kodları güçlüdür

Karadeniz kadınının kodları güçlüdür

03 Aralık 2018 Pazartesi - 11:27




O Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun ilk kadın Müdürü: Elvan Saliha KARAHASAN





Elvan Saliha Karahasan…

Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun yeni Müdürü…

Ayrıca Trabzon kültür ve sanat tarihinin ilk kadın tiyatro müdürü...

Doğma büyüme Trabzonlu...

Liseyi bitirdikten sonra ilk sahneye çıktığı tiyatroya müdür olarak dönmenin gururunu yaşıyor...


Son derece pozitif, sıcakkanlı ve mesleğine aşık bir isim… “Güçlü bir kadın.” Çünkü oturduğu koltuktan güç alan değil, oturduğu koltuğa güç vermeye çalışırken örnek oluyor… Bir düşünün sevgili babası öldükten üç gün sonra sahneye çıkma sorumluluğu hisseden bir kadın... Karahasan Devlet Tiyatrosu Müdürü olarak Trabzon’un kültür ve sanat aşığı insanlarına vizyonu ile örnek olmaya çalışırken, tiyatroyu sözde değil özde şehirle buluşturmak için de özel bir gayret gösteriyor... Sorumluluk duygusuna hayran kaldığımı söylemek isterim...

Öyle ki oyunu öncesi bizleri kostümüyle karşılama şıklığı gösterirken, işine nasıl aşkla bağlı olduğunu konuştukça anlıyorsunuz... Kimdir Elvan Müdür… Trabzon Lisesi mezunu… 1996 yılında kazandığı Hacettepe Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden mezun olur olmaz Ankara TRT Televizyonu ile birçok projede çalıştı. Dramalarda oynadı. Üstün Dökmen’le küçük şeyler programının ilk ekibi arasında yer aldı...

Ardından mezun sanatçı olarak Ankara Devlet Tiyatrosu’nda oyunculuk yaptı. Sonraki süreçte 3 yıl sunuculuk deneyimi oldu. Genelkurmay ve TRT işbirliğiyle hayata geçen projenin kendisi için çok önemli olduğunu belirtiyor. 2010’da kurumun kendi içinde açtığı sınavla tayin olduğu Adana’da 8 yıl görev yaparken derin bir iz bıraktı. Son bir yıl da idari kadroda görev aldı. 19 Eylül’de doğduğu şehir, ilk tiyatroya çıktığı sahne onu çağırdı.. Ve Trabzon’una kalktı geldi... Oturduk konuştuk… Çok güzel ve farklı bir söyleşi oldu.. Gelin Elvan Müdürü dinleyelim..

SAHNEYE İLK KEZ TRABZON’DA ÇIKTIM

Tiyatro yolculuğunuz nasıl başladı?


Lise 2. sınıfa gidiyordum ve Trabzon Devlet Tiyatrosu’nun açtığı kursu duydum. O dönemde, burada çok özel bir kadro vardı. Dil Tarih, Mimar Sinan, Ankara’dan mezun olan ablalarım ağabeylerim vardı. Bir şeyleri hak etmek, bir yerlerde olmak benim dönemimde çok zordu. Sınava girdim kazandım. Bir sene burada kursiyer olarak görev yaptım. Ergün Uçucu’nun yönettiği ‘İstanbul Efendisi’ oyununda cariyelerden biri olarak ilk kez sahneye çıktım. O dönemde çok doğru rol modellerim vardı. Ve onların liderlinde Trabzon’dan çok sanatçı çıktı. Hacettepe’nin Atatürk’ün kurduğu konservatuar olması, bir kız çocuğunun Trabzon’dan gidip başkentte yetişiyor olması büyük bir heyecandı.

İYİ Kİ MEMLEKETİME GELMİŞİM DİYORUM

Yıllar sonra memleketinize döndünüz?

Şu an yaşadığınız duygu nedir? Mezun olduğumda geri dönmek benim için doğru bir fikir değildi. Şehrime geleceksen bir yerlere dokunup değiştirebilecek kadar vizyon ve bilgiye sahip olmam gerekiyordu. En doğru zamanda geldiğimi düşünüyorum. Eğer size hayatta bir şeyler kısmet olmuşsa, sizin bunları aktarmakla ilgili de duygu ve sorumluğunuz olması gerekir. Dolayısıyla kendimi bu noktada keyifli hissediyorum ve iyi ki gelmişim diyorum.

TİYATROYU ORTAK AKILLA YÖNETMEK İSTİYORUM


Sizden önceki yönetimlere baktığımda şehirden kopuk bir bir görüntü vardı?

Bu konuda size kesinlikle katılıyorum. Trabzon Devlet Tiyatrosu, Trabzon insanının tiyatrosu. Tüm şehirle birlikte değerlerimize sahip çıkmalıyız. Ben tanıtmadığım bir şeyin talebini nasıl şehirden ve insandan bekleyebilirim. Dolayısıyla hep benim gitmem gerekiyor diyorum. Bu yönde Adana’da çok güzel tecrübeler kazandım. Organizasyonlar, festivaller için tüm iş adamları, aydınlar, sanatçılar, basın mensupları bir araya gelip fikir alışverişinde bulunuyor. Ben tek başıma hareket edersem gişeye gelen seyirciden öteye geçemem. Trabzon’da da tiyatroyu ortak akılla yönetmek istiyorum. Tek akıl sadece kendi gölgesini aydınlatır. Ben kendi gölgemi aydınlatmak için bir yolculuk içerisinde değilim. Ben her şeyi bilirim düşüncesi bir insan için söz konusu olamaz. Çok geniş bir yürekle ve akılla hareket etmek istiyorum.

İZLEYİCİ DOĞRU İŞİ TAKDİR EDİYOR

Nasıl bir tiyatro izleyicisi buldunuz?


Trabzon seyircisi kaliteli ve güzele karşı her zaman ilgili oldu. Perşembe akşamı benim de oynadığım ‘Ben Ödüyorum’ isimli yeni oyunumuzun prömiyeri vardı. İnsanların kalplerinde ve algılarında farklı bir enerji oluştu. Siz işinizi doğru yaptığınız süre içerisinde çığ gibi büyüyor izleyici. Kalite karşısında size müteşekkir kalıyorlar. Gelip ilk defa sıkılmadan 2.5 saatin nasıl geçtiğini anlamadık diyorlar ve emeğinizin karşılığını sevgileriyle veriyorlar.

ŞEHRİN PLANLAMASI KONUSUNDA ÜZGÜNÜM

Sanatçı gözüyle yıllar sonra memleketinize geldiğinizde nasıl bir Trabzon buldunuz?

Trabzon tam bir sanat şehri. Deniz, doğa, muhteşem bir coğrafya var ama kimlik ve şehrin planlaması açısından çok sıkıntılı bir durumda. Trafik korkunç bir hal almış. İnsanlar Meydan’da küçük yerlere sıkışarak sosyalleşemiyor. Kapalı sokakların, tramvay hattının olduğu, insan odaklı bir şehirde yaşamayı çok isterim. Artık merkezlerin evlerden arındırıldığı, daha geniş caddelerin olduğu, cafelerin dışarı taştığı yerler görmeyi çok isterim. Cennet gibi bir coğrafyadayız ama Ayasofya, Atapark ve Meydan’a tıkılıp kaldık. Şehir planlaması konusuna çok üzgünüm. Bir ay oluyor misafirlerimi gezdirmek için Gürcistan’a gittim. Kıskanarak döndüm. Şehrim için çok üzüldüm.




TİYATROLARIN KAPANMASI SÖZ KONUSU OLAMAZ

Zaman zaman tiyatrolar kapanacak, memur sanatçı olmaz deniliyor. Neler söyleyeceksiniz?

Tiyatroların kapanması söz konusu bile değil. Sanatçı memur olmazın içeriğini anlatmak o kadar zor ki. Memuriyet tarafı bizim ihtiyaçlarımızın karşılanması adına bir ekonomik olmazsa olmazlık. Güvende olmadığınızda faydalı da olamazsınız. Bizim meslekte bedeninize iyi bakmak zorundasınız. İnsanların 18.00’de vücut enerjisi biterken biz gece 24.00’te eve gidiyoruz. Dizi sektörü deseniz çok zor ve yıpratıcı. Yaşadıklarını yaşıyorlar üzerinden başkası gelip geçiyor. Bu kez de depresyona giriyorlar. Fakat tiyatro böyle bir iş değil. Uzun soluklu başka anlamlarla yürüttüğünüz bir iş.

YAZ BAŞINDA YENİ BİNAMIZIN İNŞAATINA BAŞLANACAK

Sürekli gündemde olan tiyatro binasının yıkılması konusunda son durum nedir?

Binamız artık gerçekten çok kötü durumda. Salondaki koltuklar birkaç gün önce tekrar yapıldı. Sahne arkası korkunç derecede esiyor. Geçtiğimiz günlerde sevgili Karayolları Bölge Müdürümüz ve bir heyetle toplantı yaptık. Yeni bina Avni Aker’in yerine mi, mevcut yere mi yapılsın diye tartışılıyordu. Biz burayı tercih ettik. İnşallah kısmet olursa mevcut yerimizde Trabzon Devlet Tiyatrosu için yeni bir tiyatro planlanıyor. Meclis’e bu karar sunulacak. Malum politik süreçler bizde çok zor işlediği için hakikaten geç kalmış durumdayız. Bir an önce yeni tiyatro binamıza kavuşmalıyız. Festivalin bittiği süreçte yıkım işleminin başlayacağını düşünüyoruz. Haziran temmuz gibi de inşaata başlamayı arzuluyoruz. Seneye de belediyemizin uygun gördüğü yerde veya KTÜ’de sezonumuzu geçirip evimize dönmek istiyoruz. İnşallah açılışı hep birlikte yaparız.

GELENEKSELLEŞECEK PROJELER YAPMAYI AMAÇLIYORUM

Sosyal sorumluluk projelerini çok önemsiyorum. Sosyalleşmenin en sağlıklı taraflarından biri sanat. Çocuklara, kadınlara ne kadar faydalı olabilirim diye düşünüyorum.  KTÜ tıp öğrencilerinin bir sanat topluluğu var. Bir yılbaşı ve 23 Nisan balosu yapmak amacındayım. Gelenekselleşecek, gelenlerin devam ettireceği projeler hayata geçirmek istiyorum. Samsun’dan Artvin’e kadar belediyelerin beraber olduğu, 10-23 Nisan çocuk tiyatro festivali yapmak istiyorum. 

TRABZONSPOR’LA ORTAK FESTİVAL HAYALİM VAR

Özel hayatımda sporla çok ilgiliyim. Bisiklet tutkum var ve bisiklet festivallerini takip ederim. Çok güzel kazanımlar yaşarsınız o festivallerde. Henüz fırsatım olmadı ama hayallerimden biri de  Trabzonspor Kulübü ile birlikte olimpiyatlar şehri olarak adlandırılan şehrimizde, bisiklet festivali organizasyonu yapmaktan çok keyif alırım. Trabzonspor’a böyle bir teklif sunacağım. Hem şehrin tanıtılması, insanın sosyalleşmesi adına bunu onlarla birlikte yapmak istiyorum. 

BABAM ÖLDÜĞÜNDE GÖZYAŞLARI İÇERİSİNDE SAHNEYE ÇIKTIM

Bazı oyuncuların annem babam ölse de sahneye çıkarım durumuna yine bazı oyuncular karşı çıkıyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Ben sevgili babacığımı uğurladım. Aradan üç gün geçti sahneye çıktım. Gözyaşlarımı tutamadan oyunumu oynadım. Evet çok zor ama aylık bir program yapılmış, biletler alınmış. İnsanlar sosyal hayatın bu kadar engeline rağmen oraya kadar kalkmış gelmiş. Sizin bu noktada önceliğiniz insan oluyor. Canınızı kenara koyup 400 kişiye kendinizi sorumlu hissediyorsunuz. Bazı meslekler sorumluluk gerektiriyor. Çok özel bir iş yapıyoruz. Bu noktada daha geniş ve anlamlı bakıyorsanız o yasınız da başka bir anlama dönüşüyor. Kaburgam çatladı, kuliste kaldım, kilitlendim ama biletler satılmıştı. Orada benim kaburgam çatladı siz eve gidin diyemezsiniz. Korsemi taktım ama oyunumu oynadım.

Her sektörde kadın olmak zor? Sizde durum nedir? Sevgili Genel Müdürümüz Mustafa Kurt’la birlikte en fazla kadın bölge müdürünün görev yaptığı dönemi yaşıyor Türk tiyatrosu. Kendisi her konuda bizi çok destekliyor. Benim kodlarımda da şöyle bir farklılık var. Bir gün Of’ta komşumuzun yazlığına gittik. Bir kadın çayları kesti, sırtına aldı, kapının önündeki kartal arabaya çuvalı koydu sonra da arabaya bindi ve gitti. Dedim ki Karadeniz insanı böyle bir koda sahip, her şey var içinde. Bir eş var, anne var, yönetici, liderlik yani var da var. Böyle bir gücümüz ve kodumuz var. Ben de bu kodlardan nasipliyim diye düşünüyorum.

 

 

Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap