Trabzon Tatlıcılar Odası Başkanı Ahmet Bayraktar ile tatlı sektörüne ilişkin birçok konuyu masaya yatırdık. Trabzon’da marka olmuş tatlılarla birlikte sektörde yaşanan sorunlara ilişkin açıklamalarda bulunan Başkan Bayraktar, en çok Ramazan ayında ortaya çıkan denetimsiz tatlıcılardan dert yandı. Tatlıcılar Odası Başkanı Ahmet Bayraktar’ın açıklamaları şöyle:

DÜZENE iHTiYAÇ

“Seçim çalışmalarımız sürecinde aday olduğumuzda gördük ki eski yönetim hiçbir çalışma yapmamış. Bir masa ve sandalye ile yönetimi işgal etmişler. Biz bu makama gönüllü olarak hizmet etmek için geldik. Odanın birlik beraberlik ve düzene ihtiyacı var. İlk olarak prensiplerimizi oluşturmalıyız ki hizmet kalitesi artsın ve odanın varlığı belli olsun.”

 SIKINTILAR VAR

“Esnafımızın birçok sıkıntısı var. Özellikle Ramazan ayında bu sıkıntılar baş gösteriyor. Çünkü Ramazan ayında herkes tatlıcı oluyor. Kırtasiyecisi, kahvecisi aklınıza gelebilecek olan ne kadar işletme varsa tatlıcı oluyor. Tatlının satışının uygun olmadığı ne kadar yer varsa tatlı satıyor. Bu durum asıl tatlıcılık işiyle uğraşanları sekteye uğratıyor.”

RAMAZAN TATLICILARI

“Tatlı sektöründe çalışan o kadar insan var, istihdam ettikleri, aldığı malzeme bunların hepsi birer külfet. Belki Ramazan ayındaki o bir ayda kazandığıyla kendini sağlama alacak ama sonradan tatlıcı olanlar bu bir aylık kâra ortak oluyor, üstelik hiçbir denetime tabi olmadan. Ne sattıkları da belli değil.”

KANUNEN YASAK

“Ahilik ilkesine dikkat edilmiyor bu noktada. Günde 150-200 tepsi tatlı satıyorlar. Kanunen bunlar yasak. 5996 sayılı yasaya göre tamamen yasak. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bu konuda yaptırımları çok yüksek. Göreve geldiğimiz gibi üyelerimize bu durumu bildirdik ve tatlıcı dışında kimseye tatlı sattırmayacağımızı söyledik.”

FARKINDALIK

“Ayaklarımızın üzerinde duracağız. Yasa dışı tatlı satıp, bu işle uğraşmayıp sadece Ramazan ayında tatlıcı olanları gerekli mercilere şikayet edeceğiz. Bu durumun önüne geçebilmek için de üyelerimizle gereken toplantıları yapacağız. Yetkili kurumlarla da irtibata geçip bilgilendirmelerde bulunacağız. Farkındalık oluşturacağız.”

150 UYELi ODA

“150 üyemiz var ama Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı olanlar da var. Amacımız üyelerimizi tek çatı altında toplamak. Bir başka sorunumuz ise dışarıdan gelen tatlı. Mesela buraya Samsun’dan tatlı geliyor. Bunlara da müdahalede bulunacağız. Trabzon kendi tatlısını üretebilecek yeterliliktedir. Biz başka bir ile gönderebiliriz çünkü marka ürünlerimiz var.”

iNSAN SAGLIGI

“Oda başkanı olarak bir meslek grubunu temsil ediyoruz. Bugüne kadar hep ‘olmaz’ lafı duyulmaz. Kimse bu sorunlarla mücadele etmek istememiş. Dünyada en değerli şey insan sağlığıdır. Gıda terörüne sebebiyet verecek her türlü işin karşısında durmak oda olarak görevimiz. Bunun için de denetim şart.”

EV URETiMLERi…

“Yaklaşan Ramazan öncesi belediyede zabıta birimiyle ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüyle görüştük. Görüştüğümüz kişiler de bizimle aynı fikirdeler. Hatta özellikle evlerde yapılıp, dışarıda satılan, tamamen denetimden bağımsız ürünlere çok daha karşılar. Çünkü bunların evlerde hangi şartlarda üretildiğini kimse bilmiyor.”

DENETiM OLMALI

“Ev yapımı diye insanlarda iyi bir algı yaratıyor ama ne yapımız belli, ne imalathanesi belli, ne faturası belli, hiçbir şeyi belli değil. Tatlıcının ürettiği ürünün dezenfekte olma şansı yok, bir baklavayı yıkayabilir misiniz? Hayır. Bu nedenle üretim şartları çok önemlidir. Mutlaka denetime tabi olmalıdır ki şeffaflık ön plana çıkabilsin.” HASSASİYET ŞART “Denetim noktasında kamu kurum ve kuruluşlarının mutlaka bize destek olması gerekir. Yetkililer bu konuda bize hassasiyet göstermelidir. Daha önceki dönemlerde oda üyesi başkanı arayıp şikayette bulunduğunda ‘Alo 174’ü ara’ cevabı alıyordu. Halbuki bu bir odaysa ve başkanı varsa onun bu işle uğraşması gerekir.” TOPYEKUN MÜCADELE “Ramazan ayında menfaat amaçlı ortaya çıkan tatlıcıları şikayet ettiğimizde yetkili kurumlardan ‘Ramazan 1 ay, ne olmuş, o da para kazansın’ cevabı alıyoruz. Bu, gıda terörüne davetiye çıkarmaktır ve profesyonellikten uzak bir tavırdır. Uygunsuz tatlı satışına, yetkili kişi müsaade edebiliyor. Bu bir iş birliğidir, topyekun mücadele edilmelidir.”

AMAN DiKKAT!

“Tüketicinin de bilgilendirilmesi gerekiyor. Tüketici ucuza gittiği müddetçe kalitesiz ve sağlıksız ürün yer. Ucuza üretmek için birçok şeyden feragat etmesi gerekiyor. Bugün 5 TL’ye tulumba satılıyor, kesinlikle sağlıksız. Bunun sağlıklı olduğunu kimse iddia edemez. Evlerde üretilen ürünler de böyle. Tüketici buna mutlaka dikkat etmeli.”

TATLIYI TATLICIDAN...

“Tüketici, ekmeği fırından, tatlıyı tatlıcıdan, meyveyi manavdan almalıdır. Bu duruma dikkat çekmek için de kamu spotu gibi bilgilendirici faaliyetlerde bulunacağız. Eğer bir yer denetime tabi ise hesap sorulabilir, değilse kim neye göre yaptırım uygulasın? Kendi üreticimiz de kendisine çeki düzen verecek, imalathaneler standartlara uygun olmalıdır.”

ÇITA YUKSELDİ

“Kendi yiyemediğini bir başkasına satmak gıda terörüdür. Trabzon’da hijyen konusunda ise iyi bir seviyedeyiz. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü bu noktada çıtayı yükselttiğimizi ifade etti. Üretici, tatlıyı satan kişiye baksın, eğer satan kişi hijyene uyuyorsa, geri planda imalatta çalışan kişi de hijyene dikkat ediyordur.”

5 BİN İSTİHDAM

“Trabzon’da bu sektörde 4-5 bin kişi çalışıyor. Bizim hedefimiz 4 yıl içinde esnafa daha fazla katkı sunmak adına neler yapabilirizdir. Esnafı koruyacağız ve savunacağız. Üye olan 150 kişi eğer birlik olursa ham maddeyi uyguna alabiliriz. Araçlarımıza uygun mazot alabilmek için görüştüğümüz petrol istasyonları var.”