CHP Ortahisar İlçe Başkanlığına aday olan Celal Akaç, 3 Aralık’ta yapılacak Ortahisar İlçe Kongresi öncesi iki listeli seçimin demokratik olduğuna vurgu yaparak, diğer aday Ömer Hacısalihoğlu’nun da partiye katkı verdiğini belirtti fakat kendisinin siyasette daha tecrübeli olduğuna dikkat çekti. Partililerden bu hususu göz önünde bulundurmalarını isteyen Celal Akaç’ın açıklamaları şöyle:

ORTAHİSAR SİYASETİN KALESİ

■ CHP Ortahisar İlçe Başkanlığına adaylık süreciniz nasıl gelişti?

“Siyaset süreci içerisinde mevcut il başkan yardımcısıyım. Ortahisar ilçesi, siyasetin kalesi konumunda. Bize omuz veren arkadaşlarımızın öngörüleri ile bile birlikte Ortahisar İlçe Başkanlığına adaylığımıza açıkladık. Siyaset bireysel yapılan bir iş değil, örgütlü yapılan bir mücadeledir. Birlikte, omuz omuza çalıştığımız arkadaşların taleplerine karşılıksız kalamazdık. Adaylık süreci böyle başladı.”

KISMİ PROBLEMLERİMİZ VAR

■ Projelerinizin temelinde ne olacak?

“Projelerimizde, partiye ivme katmak ve kentte siyasete yön vermek temeli üzerine kurmak istiyorum. Birincil hedefimiz parti içinde birliğin, beraberliğin ve kardeşliğin aksayan yönlerini tahsis etmek. Problem yoktur demek boş bir iddiadır. Kısmi problemlerimiz vardır. Öncelikle parti için kardeşliği, huzuru esas alacağız. Yaşamım örgütlü mücadele içinde geçti.”

KILCAL DAMARLARIYLA YAPILANACAK

“Siyasi birikimimi, yerelde yeniden Ortahisar İlçe Teşkilatlanması üzerinden yapılandırmak ve 85 mahallemizde yeniden dinamik yapılanma ile var olmak hedefindeyim. 2019 yerel seçimleri öncesinde partimin kılcal damarlarıyla birlikte yapılanmış durumunda olacağız. Büyük bir iddia ile yola çıkıyoruz. Ortahisar Belediyesi yeniden CHP’nin olacak. Çalışkan ve üretken olacağız.”

CHP NİRENGİ NOKTASIDIR

■ 2019 hedeflerinize ulaşmayı diğer partileri de göz önüne aldığınızda nasıl bir sonuç öngörüyorsunuz?

“CHP, Ortahisar seçiminde bayrağı taşıyacak nirengi noktasıdır. CHP’nin önderliğinde sistemin farklı kesimlerini buluşturacak bir yapılanma içinde olacağız. Bu kentin adil yönetilmesi ve halkın hizmetlerden eşit şekilde faydalanması adına yeni bir yönetim anlayışı ortaya koyacağız. Bunların altyapısını hazırlıyoruz. Toplumcu bir bakış açısı benimseyeceğiz. Örnek bir çalışma ortaya koyacağız.”

İKİ ADAY DEMOKRASİYİ GÖSTERİR

■ Son olarak neler söylemek istersiniz?

“Bütün derdimiz bu kente daha iyi hizmet verebilecek partimizin uğraşılarını bölgemiz insanına anlatabilmek. Bu anlayışı hakim kılmak istiyoruz. Ortahisar İlçe Başkanlığı adaylık sürecimde tüm kongre üyelerini dolaşıyorum ve kendimi anlatıyorum. Siyasete yerelde renk getirdiğimizi düşünüyoruz. İki listeli bir seçimde parti içi demokrasiyi gösterir. Diğer arkadaşıma da başarılar diliyorum. Onun da bu parti için mücadelesinin ve uğraşısının çok güç kattığını söyleyebilirim. Tecrübeliyim, siyasete daha fazla katkı sunabileceğimi düşünüyorum. Bütün partili arkadaşların bu hususu dikkate alarak 3 Aralık’ta karar vermelerini bekliyorum.”

ÇEVRE ŞEHİRCİLİK ANLAYIŞI YOK

■ Yerel sorunlar bazında Uzungöl’deki yıkımları nasıl değerlendiriyorsunuz?

“Kendim de Çaykaralıyım. Maalesef imar ve şehircilik anlayışı bu toplumda işletilmeyen bir anlayıştır. Uzungöl’de yanılmıyorsam 800’e yakın konutun yıkılma kararı var. Bu kadar kaçak yapının kontrolsüz yapılmasına nasıl göz yumuldu diye sorduğumda hiçbir gerekçe öne sürülemiyor. Genel sorun, kamunun kendi erkini kullanmamasıdır. Çünkü zamanında müdahil olunsaydı bu süreç böyle yaşanmazdı. Bireyleri suçlamak yerine zamanında bireylerin önünü açan kamu erkinin suçlu olduğu kanaatindeyim. Bu durum sadece Uzungöl’de değil doğa turizminin olduğu her yerde vardır.”

DEVLET YASAYA TAKLA ATTIRMIŞ

■ Doğa turizmi adına Uzungöl’de yıkımlar yapılırken Çamburnu’ndaki yapılaşmayı doğaya uygun buluyor musunuz?

“Özellikle sit alanlarındaki mevzuatı taradığınızda yapılabilecek yapıların neler olduğunu görürsünüz. Kısmi küçük yapılaşmalar yapılabilir ama Çamburnu örneğindeki gibi konut tipinde devasa yapılaşmaların mevzuatta yeri yok. Katlı yapılar teknik olarak mümkün değildir. Devlet yasal düzenlemeye takla atlattırmış ve buraya özel proje geliştirmiş. Güya proje mevzuata uygun. Ama çok rahatlıkla mevzuata uygun olmadığını söyleyebilirim. Katlı yapılar, 3-4 metreyi bulan istinat duvarları, 3-4 arabanın yan yana geçebileceği yolların karşılığı doğa katliamıdır.”

BİR YAPIP ÜÇ ALMA ANLAYIŞI

■ Kanaat önderi olmayı planladığınız Ortahisar’da yapılan projeleri rantabl buluyor musunuz?

“Kent merkezinde TOKİ ve belediye aracılığıyla yapılan kentsel dönüşüm projelerinin amacının bir kere ekonomik bir karşılığı olmamalıdır. Zaten kent bütünüyle boğulmuş durumda. Yeşil alan görme imkanınız yok. Devlet bir yapıp üç alma anlayışında olmamalı. Gerek Çömlekçi için gerekse diğer planlanan sahalar için bu geçerlidir. Devlet ekonomik döngü yerine vatandaşa huzurlu ortam yaratma peşinde olmalıdır. Vizyon kent olmak adına bir proje ya da bir görüntü görmeniz imkansız.”

MERALAR YATIRIM ALANI OLMAMALI

■ Sizin pencerenizden genelde Türk toplumunun, özelde Trabzon halkının sorunları nasıl çözülür?

“Toplumun sorunları iyi bir planlamacı ve iyi bir yönetici ile çözülür. Fakat baktığımızda sorunların çözümü hep siyasi proje olarak karşımıza çıkıyor. Botanik park yapılıyor, bizde her taraf zaten botanik park. Bunun hiçbir önceliği yok. Bizim bu bölgedeki temel yaklaşımımız doğal yapıyı korumak olmalıdır. Mera alanlarının yerleşke ya da yatırım haline dönüştürülmesi değil de doğal yapıları itibariyle ekonomik yaşama katkı vermeleri hedeflenmelidir. Bu kentin temel sorunu ulaşım sorunudur. Yerel idarelerin kamu kurumları ile yapacağı koordinasyon ile bu konuyu öncelemesi gerekiyor. Güney Çevre Yolu bu şehrin beklediği bir yatırımdır. Kent güneye açılmalıdır.”

KONJONKTÜREL BİR DEĞİŞİM...

■ Turizm için yapılanlar noktasında değerlendirmeniz nedir?

“Bölgede bir turizm planlaması var. Bu planlamanın çok bilinçli olduğunu düşünmüyorum. Bölge turizmi sadece ve sadece Arap turiste endeksli yönetiliyor. Arap turizmine dayalı ekonomimizin çok sağlıklı bir altyapısı yok. Arabistan ile diyalog aksadığı an turizm de yok. Ülkeler arası ticaret ilişkisine dönmüş durumda. İran ile aramız iyi olduğunda İranlılar geliyor. Geleceğe yönelik sağlıklı bir akış görmüyorum. Konjonktürel bir değişim söz konusudur. Bundan sıyrılmamız gerekiyor. Umut ediyoruz ki sadece komşu ülkeler değil de Avrupa ülkelerinden de turist gelsin.”

Meryem Akgün