4 bin yıllık tarih kenti olan Trabzon turizmine en büyük darbenin sahil dolgu çalışmaları ile vurulduğunu belirten Prof. Dr. Osman Bektaş “Kıyılarımızı otoyol ve dolgu ile tahrip ettiğimizden antik çağa ışık tutmanın imkânı yoktur” dedi
Karadeniz sahil yolu ile başlayan deniz dolgusu günümüzde geldiği nokta itibariyle birçok eleştirinin de hedefi oldu. Kıyı balıkçılığının bitmesinden tutun da yapılan dolgu alanlarının sağlıksız oluşuna varıncaya kadar masaya yatırıldı. Maalesef eleştirilere bir yenisi daha eklendi Prof. Dr. Osman Bektaş sahile dolgunun sadece kıyı balıkçılığını bitirmediğini ya da sağlıksız oluşunu değil bu sefer dolgu nedeniyle antik kültür varlığının yok edildiğine dikkat çekti.
İMKANSIZ
Prof. Dr. Osman Bektaş, “Günümüzden 28000 yıl önce yaşayan Neandertal ilk insan türünün izleri Doğu Karadeniz bölgesinde Gürcistan sahillerinde bulunmuştur. Kıyılarımızı otoyol ve dolgu ile tahrip ettiğimizden dolayı deniz ve kıyı arkeolojisi çalışmaları yapmanın ve antik çağa ışık tutmanın imkânı yoktur. Gürcistan’ın tahrip edilmemiş Karadeniz sahillerinde 1960’lı yıllarda başlatılan deniz ve kıyı arkeolojik çalışmaları Avrasya’da ilk insan ( Neanderthal ) ve Homosapiens, akıllı insan türlerinin varlığını kanıtlamıştır” dedi.
YOK ETTİK
Prof. Dr. Bektaş, “Ayrıca Taş Devri ve Bronz çağlarına ait yaşam kalıntıları Karadeniz sahili boyunca bulunan mağara ve oyuklarda tespit edilmiştir. Elde edilen Antik çağa ait bütün bulgularda Gürcistan’da ünlü Batum müzesinde sergilenmektedir. Oysa Doğu Karadeniz Sahil Yolu Projesi ve diğer çeşitli amaçlı deniz dolgularıyla kıyılarımızda olması mümkün eski medeniyetlere ait arkeolojik kayıtları dolgu ile birlikte yok ettik. Geçmiş medeniyetlerin bulguları bir müzede sergilenmedikçe ‘Trabzon 4000 yıllık medeniyete sahip bir şehirdir’ gibi söylemlerin bir anlamı olamaz. Bu düşünce anlayışı Trabzon turizmine vurulan en büyük darbedir” diye konuştu.
Haber: Meryem AKGÜN