İşte Doğu Karadeniz Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Mustafa Yılmaz'ın açıklamaları:

"Türkiye'de 39 milyonu aşmış ziyaretçi ile Dünyanın en çok turist çeken 6 ülkesi içerisinde. Turizm konusunda önemli ataklar gerçekleştiren ve her geçen yıl turizm kapasitesini ve kalitesini geliştiren Türkiye otelcilik anlamında Uluslararsı bir üne sahip.Trabzon bulunduğu çoğrafik konumu itibarı ile turizm ve sağlıkda çok önemli gelişmelerin olabileceği bir ildir. Trabzon Arap dünyasına her geçen gün yıldızı parlayan bir turizm destinasyonu olmuştur.Aynı zamanda komşu ve yakın ülkeler için de önemli bir turizm merkezi olmaya başlamıştır. Sağlık turizminin birçok türü başta yaşlı ve engelli turizmi olmak üzere Trabzon'u marka yapabilecek kapasitededir. Trabzon kamu özellikle özel hastaneleri ile medikal turizmde çok iddialı ve aynı zamanda çok önemli bir gelir ve prestij kaynağı bir ilimizdir. Trabzon sahilde geniş bir sınıra sahip olup daha keşfedilmemiş çok fazla değerlere sahiptir.Yoğun stres altında yaşayan insanın çalışma ortamından ayrılıp bir süre iş hayatından uzak kalması veya depresif atak geçiren bir psikiyatri hastasının doğal ortamda dinlenmesi,tatil yapması en iyi tedavi metodlarından birisidir.Gerçekten tarih boyunca yeşil,tabiat ve akıp giden sular şifa kaynağı olmuştur.Trabzon'un yaylaları,tabiatı ve iklimi tüm insanlığın sağlığı için en uygun bölgedir.Sağlık turizminin sadece hastanelerdeki tedavi ve ameliyatlardan ibaret olmadığı çok kapsamlı bir sektör olduğu düşünüldüğünde Trabzon'un önemi bir daha öne çıkmaktadır. Trabzon destinasyon ve konseptte,sağlık turizmi etkinlikleri için önemli bir bölgedir.Doğu Karadeniz Sağlık Turizmi Derneği olarak Trabzon'la ilgili çok önemli hatta dünyaca ünlü eşi ve benzeri olmayan sağlık turizm destinasyon çalışmalarımız mevcuttur. Trabzon'un öneminden bukadar bahsettikden sonra bazı acı gerçeklere değinmemek elde değil.2000'li yıllarda Rusların ve Gürcülerin yoğun bulunduğu Trabzon'da çarpık fiyat politikaları,denetimsiz işletmeler,esnafın kişiye göre fiyat politikaları ve diğer unsurlardan dolayı şimdi ne Rus kaldı ne Gürcü turist. Şimdi ise Trabzon'da özellikle Uzungöl ve şehir merkezine uzak bazı tesislerde,esnafda kişiye göre fiyat politikalsrı malesef Arap turistleride heran Trabzon'dan kaçırabilir.Arap turistlerin Türkiye'yi tercih nedenlerinin başında;Güvenlik,Bilet ve konaklama fiyatları,İklim,Eğlence ve alışveriş altyapısı,İnanç-dil-kültür ortaklığı gelmektedir.Arap turistlerin 18-33 yaş aralığı eğlence,macera ve alışveriş unsurlarının daha yoğun olduğu destinasyonlara ilgi göstermektedir.Trabzon'da gerek yerli gerekse Arap turistler için farklı eğlence,adrenalin alt yapısı ve tarihi,manzaralı yerlere ulaşımda kolaylığı sağlamak için teleferik,deniz ile birleşmek için denize girilecek plajların oluşturulması,tekne turları ve herhangi bir limanda yunus balıklarıyla görsel şovları ve bunun gibi eğlenceler düzenlendiği takdirde Trabzon bir çekim merkezi olur.Özellikle belediyelere çok ama çok görev düşmektedir. Arap turistler ortalama 1000-1100 dolar civarında döviz bırakmaktadırlar.Bunun sebebi kaldıkları otellerde genelde oda kahvaltısı sistemi uygulanması.Doğal olarak otelden çıktıkdan sonra gezip tozarken sürekli harcama yapmaktadırlar. Araplar için Trabzon bir cennet. Evet Araplar zor millet.Yol-yordam konusunda değişik alışkanlıklara sahipler.Lakaytlar,gürültücüler,çok eleştirirler. Ama beğendilermi parayıda esirgemezler.Onları küstürmemeli.Bunları kaçırmamalıyız.Trabzon Valiliği nezdinde şehrin dinamikleri arasında olanlarla,Ticaret Sanayi Odası,Esnaf Sanatkarlar Odası,Doka Genel Sekreterliği ve tüm turizm Stk'ları içerisine alacak,belediyeler,kamu kurum ve kuruluşları yani üç beş kişiyle değil tüm dinamiklerle toplantılar gerçekleştirildiğinde ortak akılla ortak kalıcı kararlar alınır düşüncesindeyim. Trabzon'un çekim merkezi olup Ülke milli gelirine katkı sağlaması birkaç kişinin yanlış ferdi davranışıyla engellenemez. Doğu Karadeniz Sağlık Turizmi Derneği olarak tüm Milletvekilleriyle,paydaşlarla,Stk'larla elele omuz omuza verip Trabzon'u Dünyanın çekim merkezi haline getirip Türkiye Cumhuriyeti hedefi olan 2023 yılında 20 milyar döviz girdisi hedefine katkı sağlamak,sağlatmak bizim yegane amacımızdır."