İNŞAAT Mühendisleri Odası Rize Şube Başkanı Murat Yazıcı, kent merkezinde başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Yazıcı, yeni projenin şehrin tarihi kimliği ile örtüşmesi gerektiğini dile getirdi. Yazıcı, yapılan binaların ilerleyen yıllarda yeniden riskli duruma gelmemesi için şimdiden tedbirlerin alınması gerektiği uyarısında da bulundu.

İtalya’nın başkenti Roma’dan örnekler veren Yazıcı, “Roma’ya giderseniz görürsünüz, orada insanlar şehrin antik kimliği ile yeni Roma’yı kaynaştırmak için şahane çalışmalar yapmışlar. Antik Roma’dan yeni Roma’ya geçiş yaparken bir tarihe geçişle modernliğe ulaştıklarını görürsünüz. Burası çok özel il olduğu için bu süreci tamamen yansıtacak, şehrin tam kimliğini ortaya koyabilecek bir fırsat var. Fakat seçilen proje bunu sağlar sağlamaz, hep birlikte göreceğiz. Umarım sağlıklı bir şekilde yapılarak bu söylediklerimizi sağlayacak bir yapıya kavuşur” dedi.

DERELERİN GEÇİŞİ NASIL OLACAK?

Yazıcı, bina ve caddelerin insanların sosyal, ekonomik ve psikolojik durumlarını da ortaya koyduğuna dikkat çekerek “Siz çok beton yığılı bir yere giderseniz ruh hali çok bozuk insanlara rastlarsanız. Ancak yeşillik, düzenli ve akışkanlı olan bir şehirde huzurlu bir hayat her şeyin geçişini daha rahat sağlar. Mevcut projede bizim tepkilerimiz dikkate alınarak bazı iyileştirmeler yapıldı” diye konuştu.

Yazıcı, “İki tane dere var. Derelerin geçişleri binaların ortasına denk gelecek. Dere ve su akışkanlığı nasıl sağlanacak? Yeni trafik düzenlemesi, trafiğin akışkanlığı nasıl sağlanacak? Şehrin ana girişi ve toplayıcı yolları ne şeklinde dizayn edilecek? Altyapı, doğal gaz, içme suyu, kanalizasyon gibi sistemler buraya nasıl uydurulacak? Çünkü bu yapılan binalar şu anki zeminden 2 metre yukarıda olacak. 2 metre yukarıda yapıyorsanız, yeni bir sistemle şehrin bütünlüğünü komplike olarak sağlamak zorundasınız” şeklinde konuştu.

10 SENE SONRA TEKRAR KONUŞMAYALIM

Yazıcı, sözlerine şöyle devam etti: “Su seviyesinin yaklaşık 24- 25 metre aşağısında sağlam kayaçtan bu dolgu alanı üzerinde yine korozyon etkisini yaşayacağımız binaların yapım tekniklerini takip edeceğiz. Çünkü siz havuzlama sistemi ile beraber fore kazık sistemi ile denizin içerisinde bir iş yapacaksınız. Tuzlu su etkisini binadan yine ayırmanız gerekecek. Bu izolasyon nasıl yapılacak? Su tehdidi nasıl ortadan kaldırılacak? Bu fore kazıklarda kullanılan malzeme tipi nasıl olacak? İkinci bodrumda su birikmesi hangi izolasyon tedbiri ile ortadan kaldırılacak? Çünkü 3 ay ya da 5-10 sene aynı konuları konuşmamak gerekiyor. Ayrıca Türkiye’de mühendislik ve malzeme seviyesi belli bir seviyeye geldi. Örneğin boğazın altında bir tüp geçit yapıp da suyun içinde bir yapı yapılırken bu mühendislik teknik ve bilgisi varsa biz de buradaki çalışmaları o teknik ve bilgiyle yapabiliriz. Artık denizle ilgili sıkıntıyı ortadan kaldıracak şekilde binaları yapmak gerekiyor.”