Cumhuriyet Halk Partisi Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, gazetemiz Karadeniz’e özel açıklamalar yaptı. Parti çalışmalarını anlatan Deniz, Rize’deki yatırım ve sorunlarla ilgili önerilerini anlattı. Rize’de ortak akılın oluşturulması gerektiğini vurgulayan Deniz, yatırımların dayatma ile yapıldığına dikkat çekti. ÇAYKUR başta olmak üzere çay sektörünün tüm bileşenlerine de çağrıda bulunan Deniz, çayın sorunlarının sezondan önce konuşulması gerektiğini dile getirdi. Öte yandan Deniz, partisini Rize’de birinci parti yapmak için örgüt olarak çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

SALARHA VE MURADİYE TEŞKİLATLARINI KURDUK

Parti çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Parti çalışmalarımızı pandemiden ötürü çok kapsamlı yapamıyoruz. Parti çalışmalarımızı iki şekilde yapıyoruz. Kendi içimize dönük ve sokak çalışmaları şeklinde yapıyoruz. Kendi içimize dönük çalışmaları sürekli hale getirdik. Üyelerimiz sürekli aranıyor; bilgi alışverişinde bulunuyoruz. Eksik olan üyeliklerimizi tamamlıyoruz. İki tane Salarha ve Muradiye belde teşkilatlarını kurduk. 2021 yılının ilk aylarında da diğer beldelerimizin açılışını yapacağız. Kadın kollarımızı güncelledik. 10 ilçemizde kadın kollarını atadık. Gençlik kollarımızda da çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

ESNAF VE STK’LARI ZİYARET EDİYORUZ

Yaklaşık 3 aydan beri vatandaş, esnaf, sivil toplum kuruluşları ve kamu kurumlarını ziyaret ediyoruz. Rize’nin ilçeleri de dahil resmi kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının yaklaşık yüzde 95’ini gezdik. Çok az bir kesim kaldı, onları da ziyaret edeceğiz. Bu ziyaretleri yaparken herhangi bir ayrım gözetmiyoruz. Karşılıklı görüş alışverişinde bulunuyoruz. Bu da bizim için çok faydalı oldu. Aynı zamanda esnaf arkadaşlarımızı geziyoruz. Partimizin esnafla ilgili hazırladığı broşürler var. Onları dağıttık. En son asgari ücretle ilgili broşürleri dağıttık. Bu süreci elimizden geldiğince en iyi şekilde değerlendirdik.

CHP ARTIK KAPALI KAPILAR ARDINDA DEĞİL

Dilimizi, yaklaşımımızı ve vatandaşlarla ilişkimizi değiştirdik. Genel başkanımızın ve genel merkezimizin belirlemiş olduğu siyaset anlayışı içerisinde Rize’deki vatandaşlarımızla bağlantılarımızı sürdürüyoruz. Artık kapalı kapılar ardında kalan bir CHP örgütü yok. Sürekli sokakta ve vatandaşlar iç içe olan bir CHP var. Bunları da vatandaşların hissettiği bir süreç yaşıyoruz. Vatandaşlarımızın görüşlerini değerlendiriyoruz. Sürekli sokaktaki nabzı değerlendiriyoruz.

ESNAFIN SORUNLARI HEP AYNI

Ziyaretlerinizde vatandaş ve esna sizlerden ne gibi taleplerde bulunuyor?

Rize’deki ve Türkiye genelindeki esnafın sorunları aslında aynı. Pandemiden dolayı işlerin düşük olması, yaşanan ekonomik krizler, devletin yeterince sahip çıkmaması, esnafa destek sağlanmaması. En büyük sorunlar bunlar. Bazı yerleri kapatıyorsunuz, adamlar nasıl geçinecek? Bizim yapmış olduğumuz baskı ve kampanyalar sonucunda şimdi 1000’er TL para ödeniyor. Bunları da herkese vermiyorsunuz. 1000’er lira kimin ne sorununu çözecek? Ne yazık ki bu dönem vatandaşlara sosyal devlet olmanın gerekliliğini gösteremedik. AKP iktidarı bu konuda gerekli hamleleri yapamadı. Gerekli önlemler alınamadı. ‘Zaman içerisinde nasıl olsa çözeriz’ mantığıyla yapılan önlemler oldu. Türkiye’de çok daha radikal önlemler alınsaydı, bu iş bu kadar yaygınlaşmazdı.

İNSANLAR BİZİ İYİ KARŞILIYOR

Esnafa gelince hep aynı sorunlar. Şırnak’a, Ankara’ya, Trabzon’a da gitseniz aynı sorunlar. İşsizlik de var. Fiyatların son derece artmış olması ancak gelirlerin artmamış olması. Vatandaşların sıkıntıları bu. Biz de gittiğimiz yerlerde ‘İşleriniz nasıl’ diye sormuyoruz. Soracak bir şey yok. Hatta birkaç kişiye sorduk; vatandaş bize dedi ki ‘Neden soruyorsunuz, görmüyor musunuz? İşlerimiz kötü.’ Biz de sormuyoruz. Gidip görüyoruz zaten. Temennilerimizi dile getiriyoruz. Önerilerimizi de söylüyoruz. İnsanlar bizi iyi karşılıyor. Onlarla bağlantımızı sürdürüyoruz.

TÜRKİYE’DE BİR ÖRNEK

Bizim bu çalışmalarımızı anlamayan insanlar oldu. CHP, Rize’de ne yapmaya çalışıyor diye. CHP Rize’de çalışıyor. Biz sadece seçimden seçime çalışan parti değiliz ki. Olmamamız gerekiyor. Biz halkın içinde olan bir partiyiz. Eskiden de öyleydik. Şimdi de öyle. Sadece bu dönem bunu biraz daha insanlara hissettirdik. Şunu da vurgulamak isterim, bizim resmi kurumları ziyaretimiz belki Türkiye örneğinde bir örnektir. Bu bizim kendi ölçeğimizde ve gerçekliğimizde bir çalışma yaptık. Bu Rize’nin gerçekliğinde bir çalışmaydı. Trabzon’daki il başkanımız kendi gerçekliği üzerinde çalışma yapıyor. Ordu’daki arkadaşımız kendi gerçekliği üzerinde çalışma inşa ediyor. Biz sürekli iletişim halindeyiz. Şuan 81 il başkanımız da çok ciddi anlamda bir çalışma içerisinde. Gezdikçe, dolaştıkça ne kadar çok işimizin olduğunu görüyoruz.

HER SENE YAPIP YIKAMAZSINIZ

Rize merkezde yakın zaman içerisinde kentsel dönüşüm kapsamında yıkım çalışmalarına başlanılması planlanıyor. Proje kapsamında sizin önerileriniz neler?

Elbette blokların yıkılması gerekiyor. Bunun aksini söylemenin bir mantığı yok. Sürekli söylüyoruz, oradaki vatandaşların mağdur olmaması gerekiyor. Hiç kimse hak gaybına uğramamalı. Oradaki proje Rize’nin geleceğine dönük bir proje olmalıdır. Çünkü siz her sene orayı yıkamazsınız. Belediye Başkanı Rahmi bey, projenin yüzyıllara tanıklık edecek bir projeden bahsetti ama teknik olarak mümkün değil. Rize’nin önünü açacak bir proje olmalıdır. Projenin bu anlamda tartışılması gerekiyor. Aslında projenin Rize’deki mimarlarla, mühendislerle, teknik personelle tartışılarak hayata geçmesi gerekiyordu. Dışarıdan dayatılan bir proje ile ‘Bunu böyle yapacaksanız’ denilerek ortaya koyulan bir proje. Şimdi bu uygulama hayata geçiriliyor.

KORONAPOLİS GERÇEĞİ VAR

Rize’de bir sürü mimar, inşaat mühendisi, şehir plancısı var. Rize’nin gelişmesine proje hazırlayan insanlar. Bu arkadaşlarımızın da görüşlerinin alınması gerekiyordu. Bunları yapmadan dışarıdan projeyi alıp dayattınız. Başka bir şeyi konuşalım. Bir salgın süreci yaşadık. Dünyada da böyle bir salgın gerçeği var. Orada kuracağımız proje, bu salgın olayları ile ilgili yeni bir kent oluşturduğumuz gerçeğine karşılık verecek mi? Bu çok önemlidir. Dünyanın kentleri artık bu gerçeğe şekillenmelidir. Koronapolis dediğimiz kentlere ihtiyaç var artık.  Salgınla ilgili olarak önlem alacak, vatandaşlarını koruyacak, salgının yayılmasını engelleyecek kentleri kurmak zorundayız artık. Madem bir yeri yıkıyoruz. Bunlara dikkat edilmesi gerekiyor. Dünya artık bu şekilde gelişecek. Artık büyük yolların bir önemi yok. Yeni hayatı nasıl kuracağız? Yeni Rize’yi nasıl inşa edeceğiz? Yeni düzende sağlık, bilim ve teknoloji çok önemli olacak. İnsanların birbirleri ile ilişkileri çok iyi olacak. Ekonomimiz de çok önemli olacak. Bunlar gerçekler. Koronapolis gerçeğini biz Rize’de şimdiden tartışmamız gerekiyor.

BU KENTİ BİRLİKTE TASARLAYALIM

Ayrıca Türkiye’de kentsel dönüşüm bir rant sağlama işine dönüşmüş. Bir insanın evini, iş yerini kentsel dönüşüme sokuyorsanız adamı borçlandırıyorsunuz. Orayla ilgili 6 trilyon bir maliyet biçiyorsun. Adamın yerine 2 trilyon veriyorsunuz, aradaki kısmı borçlandırıyorsunuz. Orada şimdi ve gelecekte bir rant var. Bunları karşılıyor musunuz? Hayır. Bugünkü değeri bu diyorsunuz. Ama bir hak kaybı oluyor. Belki yardımlar yapılıyor ama insanlar borçlandırılacak. Dönüşümlere bakın herkes borçlanmış. Bunun en aza indirilmesi için çalışma yapılması gerekiyor. Bu kenti uzman ekiple birlikte tasarlayalım. Sağlık ve salgını konusunu da ilave edeceğimiz yeni tasarımlar yapalım. Klasik usul artık düşünemeyiz.

YÜCE’NİN YÖNETİM KURULU ÜYESİ OLMASI ÇOK AHLAKİ DEĞİL

Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne genel müdür atanmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Söyleye söyleye dilimizde tüy bitti artık. ÇAYKUR öncelikle Varlık Fonu’ndan çıkartılması gerekiyor. Ekrem Yüce yönetim kurulu üyeliğinden istifa etmesi gerekiyor. Bir büyükşehir belediye başkanının gidip başka şirkette yönetim kurulu üyeliği yapması ahlaki değildir. Yakışık almaz. Bu Sakarya halkına da saygısızlıktır. Eğer Ekrem Yüce, ÇAYKUR’a çok faydalı ise genel müdür olarak devam etseymiş. Hem burada yönetim kurulu üyeliği yapacaksınız, huzur hakkı alacaksınız belli bir gelir elde edeceksiniz hem de Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapacaksınız. Rize’de ÇAYKUR’da genel müdürlük yapabilecek yetişmiş bir sürü insan yok mu? Var. Bunlar katkı da sunarlar.

BİR AN ÖNCE İSTİFA ETMELİ!

ÇAYKUR’a bir an önce genel müdür atanmalı. Vekaleten bıraktığınız kişiyi, genel müdür atanmasına layık görmüyorsanız, niye vekaleten yönettiriyoruz. Bu da ayrı bir çarpık olay. Eğer yeterli değilse neden vekaleten bırakıyorsunuz?  Tüm yetkilerini kullanacak ama bu kişileri genel müdür olarak atamıyorsunuz. Bunun araştırılması gerekiyor. O zaman Ekrem Yüce mi genel müdür? Ekrem Yüce bir an önce ÇAYKUR Genel Müdürlüğü’nden istifa etmesi gerekiyor. ÇAYKUR’un bir an önce sermayesinin artırılması gerekiyor. ÇAYKUR’un ciddi banka borçları var. Bankalara faiz ödemekten ÇAYKUR’u kurtarmamız gerekiyor. Bu çok önemli bir konu. ÇAYKUR, elbette kar etmeyebilir ama bu kadar da zarar etmemelidir.

ÇAYIN SORUNLARINI ŞİMDİDEN KONUŞALIM

Çayla ilgili olarak 2021 yılı sezonu için şimdiden çalışma yapmamız gerekiyor. ÇAYKUR, ziraat odaları, esnaf odaları, ticaret odaları, ticaret borsası, işçi sendikaları, çay üreticileri, özek sektör temsilcileri bu işin içinde kim varsa 2021 sezonunu şimdiden hep birlikte konuşalım. Biz bunu yaptığımız zaman o toplantıda çay kanunu da konuşuruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi’nin çay kanunu olsun istemiyoruz. Rize’de yaşayan herkesin çay kanunu olsun. Üreticinin, iş insanın, fabrika sahibinin, ÇAYKUR’un, çalışan işçinin de söz hakkı olsun. ‘Bu benim çay kanunum’ denilen bir çay kanunu yapalım. Şubat ayı geldiğinde çay fiyatları ile ilgili tartışmalar başlar. Bir ay sonra tartışılır, ikinci ve üçüncü sürgünde unutulur. Biz diyoruz ki şimdiden tartışalım. Sektörün tüm sorunlarını şimdiden hep birlikte konuşalım.

HEDEFİM PARTİMİZİ RİZE’DE BAŞARILI KILMAK

Şahsi olarak siyasi arenada neyi hedefliyorsunuz? Sizi Rize’de milletvekili adayı olarak görebilir miyiz?

CHP Rize İl Başkanı olarak benim hedefim, partimizi Rize’de başarılı kılmaktır. En az 1 belediyeyi kazanacağız dedik bir belediyeyi kazandık. Bu dönemde en az 1 milletvekili çıkarmayı hedefliyoruz. Benim hedefim bu. Rize’den en az bir vekil çıkarmak. Ardından da belediye başkanlarımızın sayısını Rize’de artırmak. Rize’de Millet İttifakı’nın birinci parti yapmayı hedefliyoruz. Tüm arkadaşlarımızla birlikte bu yönde çalışıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’ni Rize’de geleneksel olarak olması gerektiği yerde olmasını sağlamak.

İL BAŞKANI KENDİSİNİ ADAYLAŞTIRMAZ!

İl başkanlarına sadece görev verilir. Bir il başkanının görevi kendisini adaylaştırmak değildir. İl başkanının görevi, kazanabilecek adayları ortaya çıkmasını sağlamaktır. En son aşamada örgüt ya da genel merkez karar verir. Bu arada Rize’de genel merkez ataması olmayacak. Çoğu insanda hedefimizin ne olduğu soruyor. Benim görevim çalışmak. Cumhuriyet Halk Partisi örgüt olarak çalışacak. Rize’de Cumhuriyet Halk Partisi örgütü seçimi kazanacak; kişiler değil. Biz böyle bir çalışma içerisindeyiz. Milletvekili adayının kim olacağına birlikte karar vereceğiz.

PROJELERDEN KİMSENİN HABERİ OLMUYOR

Rize ile ilgili ne gibi önerileriniz var?

Rize’de bir kere ortak aklı inşa etmeliyiz. Kentte yapılacak olan projelerden buradaki insanların bile haberi olmuyor. Rize’nin de sorunları var. Bunları tekrar etmenin bir anlamı yok. Ama Rize’de ortak akıl ile hareket etmemiz gerekiyor. Sorunların çözülmesi gerekiyor ama bundan sonra Rize’de neler yapılacak bunları da konuşmamız gerekiyor.

SALGININ SORUNLARI ÇÖZÜLMELİ

Eklemek istedikleriniz neler?

2020 yılı sağlık, ekonomi ve her açıdan kötü geçti. Yönetimsel anlamda çok kötü bir 2020 yılını geride bırakıyoruz. İnanıyorum ki 2021 yılı çok daha iyi geçecektir. Çok güzel geçmesini de diliyorum. Özellikle Rize için söylüyorum, 2020 yılında Rize’nin sorunlarının çözümüne katkı sunmak için bir siyaset izledik. Bunları da aynı şekilde çalışacağız. Temennimiz, 2021 yılında salgınla ilgili sorunların çözülmesi ve normal bir hayata geçiş yapmaktır. Ancak salgın tehlikesi devam edecektir çünkü dünyanın yeni yaşama şekli bu. Vatandaşlarımızdan moralini bozmamalarını istiyoruz. Her zaman olduğu gibi her şeyin çok daha güzel olacağına inancımızı yitirmeden varlığımızı sürdürmeye devam edelim.