Demokrat Parti Rize İl Başkanı Hamit Çelik, gazetemiz Karadeniz’e önemli açıklamalar yaptı.

Parti çalışmalarını anlatan Çelik, Rize’nin yatırımları ve çay kanunu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde çay kanunu ile ilgili yapılan çalışmaları yetersiz bulan Çelik, “Ben üniversitedeki çalışmalara çok itibar etmiyorum. Oradaki hangi profesör, akademisyen çayı çok iyi biliyor. Hiç sepet veya çay bezi ile arkasında çay taşıdılar mı? Makasla çay topladılar mı” diye sordu.

İşte Çelik’in açıklamaları

GİDENLER GERİ DÖNÜYOR

İlçelerde teşkilatlanmaları tamamladınız mı? Merkez ilçe, Ardeşen, Güneysu ve İkizdere ilçelerinde kongrelerimizi tamamladık. Ardından da 25 Aralık ayında il kongresini yaptık. Kalkandere, Fındıklı, Hemşin ve Derepazarı ilçelerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Kısa zaman içerisinde de orada kongrelerimizi gerçekleştireceğiz. Bu arada farklı partilere giden arkadaşlarımız geri dönüyor. Aradıklarını o partilerde bulamadılar, biz de bu arkadaşlarımızı tekrar partimize üye ediyoruz. Demokrat Parti, 432 bin 167 üye ile Türkiye’nin dördüncü büyük partisidir.  Bizim Türkiye geneli olarak bir 100 bin üye daha hayalimiz var. Rize’de de üye kayıtlarımız devam ediyor.

STK’LARA YER GÖSTERİLMESİ GEREKİR

Bloklarda yakında dönüşüm başlayacak. Burada siz ve sivil toplum kuruluşlarının ofisleri bulunuyor. Size bir yer gösterildi mi? Kimsenin mağdur edilmemesi gerekiyor. Sivil toplum kuruluşlarına yer verilmesi veya yer gösterilmesi gerekiyor. Burası bir döviz yeri veya ticari bir alan değil. Buradaki siyasi partiler veya sivil toplum kuruluşları millete hizmet için varlar. Bu yüzden bu kentsel dönüşümü üstlenen kurumlar, hem sivil toplum kuruluşlarına hem de burada ofisi bulunan siyasi partilere yer gösterilmesi gerekiyor. Onlara çalışma alanı bırakacaksınız.

KOLTUKLARINI SAĞLAMA ALIYORLAR

Rize’de 30’a yakın sivil toplum kuruluşu var. Bu sivil toplum kuruluşların bazısı, seçim zamanı geldiğinde iktidara destek olmak için bir araya geliyorlar. Ardından 5 yıl boyunca koltuklarını sağlama alıyorlar. Asıl görevlerini yapmıyorlar. Kamuya karşı sorumluluklarını yerine getirmiyorlar. İstanbul’da da 80’e yakın da dernek var. Birkaç dernek hariç diğerleri Rize için ne iş yapar? Bir şey mi üretiyorlar? Hiçbirinin sesi çıkıyor mu? Andon’daki Zeliha teyzenin derdini anlıyorlar mı? Güneysu’daki Fadime halamızın sıkıntısını anlıyorlar mı? Hayır. Herkes kendi konumunu korumak için bir makama oturuyor. 

HANGİ AKADEMİSYEN ÇAYI BİLİYOR!

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nde çay kanunu ile ilgili çalışma yapılıyor… Ben üniversitedeki çalışmalara çok itibar etmiyorum. Oradaki hangi profesör, akademisyen çayı çok iyi biliyor. Hiç sepet veya çay bezi ile arkasında çay taşıdılar mı? Makasla çay topladılar mı? Deri koltuklarda oturanların bu işi çözmesi zordur. Derepazarı’na, İkizdere’ye veya diğer ilçelerimize giderek üreticilere çayı soracaksınız. Onlardan bilgi alacaksınız. Onları dinleyeceksiniz, dertlerini, çilelerini, sıkıntıları dinleyeceksiniz. Bu sıkıntıları dinleyip kağıda dökeceksiniz. KRAVATLI HIRSIZLAR VAR! Kanun ne için çıkar? Üreticiye destek için çıkar. Yani benim bahçemdeki ürünümü garantiye alacaksınız. Devlet fiyat veriyor ama enflasyonda dalgalanmalar oluyor. Üretici mağdur oluyor. Ayrıca bu ülkede kravatlı hırsızlar var. Yani devletin verdiği fiyatın altında çayı alan sanayiciler var. Sen benim alın terimi devletin verdiği fiyatın altında alamazsın. Bunu engellemek için kanuna koymak gerekir.

FABRİKA YAPILDI MI?

Peki işsizliğe yönelik bir öneriniz var mı? Bizim dönemimizde Rize’de 45 tane çay fabrika yaptık. Bu 45 fabrikada 25 bin işçi çalışmıştır. Merhum Adnan Menderes’in Süleyman Demirel’in yaptığı fabrikalarda insanlar yıllarca çalışıp emekli oldu. Rize’de onların eserleri var. Şimdi Rize’de bir tane fabrika mı yapıldı? 18 seneden beri bana bir tane fabrika yapıldığını gösterebilir misiniz? MERHUM YILMAZ’IN İSMİ VERİLSİN Evet, doğru havaalanı yapılıyor. Kimse inkar etmiyor. İlk gündeme getirenlerden bir tanesi de benim. O zaman ihtiyaç yok diyorlardı, şimdi havaalanı yapıyorlar. Demek ki biz o zaman doğru söylemiştik. Ancak burada bazı akıl hocaları yanlış yönlendirme yapmıştı. Ne gerek vardı havaalanına diyorlardı. Havaalanı olması demek turizmin canlanması demektir. Çok şükür yapılıyor. Bu arada havaalanına eski başbakanımız merhum Ahmet Mesut Yılmaz’ın isminin verilmesini çok önemsiyoruz. İsmi verilirse bu bizi çok sevindirecektir. 

ÇAY PAÇAVRA HALiNE GELDi

Size göre Rize’nin en önemli sorunu ne? Rize’de işsizlik had sahfada. Sadece işsizlikle sorunlar bitmiyor. İş insanları var. Yatırım yapmak istiyor; destek alması gerekiyor ama destek alamıyor. Ayrıca çay konusunda birçok sıkıntı var. Üreticisinden, nakliyecisine kadar birçok vatandaşımız bu bölgede çaydan geçimini sağlıyor. Çay, öyle bir hale geldi ki ne yazık ki paçavra haline geldi. Bir yandan enflasyona bakıyorsunuz bir yandan çay verilen fiyata bakıyorsunuz. Çaydaki tüm bileşenlerin mağdur olmaması için çay kanununun mutlaka çıkarılması gerekiyor.

BİR TEK BİZ UÇAMADIK!

2002 yılından sonra yeni bir Türkiye kurulduğunu söylüyorlar. Biz bakıyoruz ne yapılıp yapılmadığına. Bir de AKP hükümeti bu ülkede yapılanları sata sata bitiremedi. Başkanlık sistemine geçeceğiz, ülke uçacak dediler, aynen öyle oldu. Fiyatlar, faturalar, işsizlik, enflasyon, vergiler, dolar, altın euro, fakirlik uçtu ama bir tek biz uçamadık. Bu iktidar geldiğinden beri Karadeniz’de 9 kez doğalgaz, 8 kez petrol bulundu. Şimdiye dek tek çıkan hamsi. Kilo fiyatı da herkesin malumudur. Ülkenin yarısını Suriyelileri doldurdular, diğer yarısını Katarlılara sattılar. Biz de arada yaşıyoruz. Önce yol yaptılar sonra ülkeyi yol geçen hanına çevirdiler. Var’lıkları Katar’a, sokakları Suriyelilere teslim ettiler. Bir çakıl taşını veremeyiz diyenler, borsamızı, limanlarımızı Ege’deki adalarımızı peşkeş çektiler. Biz doğru olan işlerin yanındayız ama yanlışları da söyleyeceğiz.

YAŞAM KALİTESİ İÇİN SİYASET...

Bizi hiç kimse yok sayamaz. Biz 50 yıldan beri bu ülkede birçok işe imza atmış bir partiyiz. Hz. Ali’nin adı Düldül’dü, Yavuz Sultan Selim Han’ın atının adı da Kara Bulut’tu, Demokrat Parti Adnan Menderes, Süleyman Demirel ve Gültekin Uysal’ın atının adı da Kırat’tır. Bu da böyle bilinsin. Şunu da söylemek istiyorum; siyaset insanların yaşam kalitesini artırmak için yapılır. Biz de Genel Başkanımız Gültekin Uysal ile birlikte temiz bir siyaset için yolumuza devam ediyoruz. Tüm gücümüzle çalışacağız. Bu parti, çok hizmet etmiştir. Rize’de bu fabrikaları ‘babaları’ Demirel yapmıştır. Bu partiye sahip çıkmalarını istiyorum. Biz hizmet etmeye devam edeceğiz.

HIZLI TREN OLURSA COK GUZEL OLUR

Samsun-Sarp Demiryolu Projesi mi yoksa Erzurum-Rize Demiryolu Projesi mi? Sizce öncelik hangisinde olmalı? Samsun-Sarp Demiryolu Projesi önemli bir projedir. Bölgeye katkı verecek olan projedir. Ancak eskiden nakliyeciler ticari anlamda zarar görecekler diye bu projeyi engellediler. Ancak eğer devletimiz sosyal anlamda bir şey yapacaksa bu projeyi gelecek nesiller adına yapması lazım. Bir de hızlı tren koyarsanız çok daha güzel olur. Neden arabaya binip saatlerce Samsun’a gideyim? Bu projeleri hazırlayanlardan, yapanlardan Allah razı olsun. Biz onların yanındayız. Yeter ki yapsınlar.