Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Rize İl Başkanı Ecz. Muhammet Avcı, geçtiğimiz günlerde AK Parti tarafından TBMM’ye sunulan Çay Kanunu Teklifine tepki gösterdi. Avcı, yaptığı açıklamada, “Nihayet içeriği müstahsilden ve kamuoyundan sır gibi saklanan çay kanunu meclise sunuldu. Kimi muhatap alarak hazırlandı bilemiyoruz ancak biz müstahsil cenahında fikri sorulan kimseye rastlayamadık. Göze çarpan ilk madde çay fiyatını Ulusal Çay Konseyi’nin belirlemesi ve açıklaması. Ulusal Çay Konseyi çaya neye göre fiyat biçecek. Ulusal Çay Konseyi fiyat belirleyemezse devreye girecek olan ‘yeniden değerleme oranı’ tam olarak nedir. Ulusal çay konseyi çay fiyatını belirlerken çayın Doğu Karadeniz Bölgesi için stratejik bir ürün olduğunu göz önüne alacak mı? Bölgede ekonomik açıdan doğrudan ya da dolaylı 1,5 milyon kişi için hayati öneme sahip bir ürün olduğunu değerlendirecek mi. İğneden ipliğe her şeyin fiyatı artarken çay müstahsili nasıl ev geçindirecek düşünecek mi. Yoksa üçe aldım beşe sattım hesabıyla 200 bin müstahsil değil çayın kodamanları mı düşünülecek. Doğru ya 9 kişilik konseyde müstahsili temsil eden sadece 2 kişi var. Hal böyleyken müstahsil için hayırlı haber beklemek fazla iyimserlik olur. Eğer çayımıza bugün sahip çıkmazsak yarın çok geç olabilir. Benim tahminim nihayetinde çay konseyinde yer alan üyeler de bu işten pek memnun olmayacak. İşin sonunda günah keçisi ilan edilecekler.” dedi.

Yasada Türk çayının değerinin ve kalitesinin korunması için alınan önlemler de olduğunu kaydeden İl Başkanı Avcı, “Atık takibi yapılarak atık çaydan çay üretilmesinin önüne geçme kararı doğru bir karardır. İyi denetleneceğini umuyoruz. Bununla birlikte çay kalitesinde standardı yükseltmek için esas faktör müstahsilin modern çay tarımı konusunda doğru bilgilendirilmesi ve desteklenmesi ile olacaktır. Yine çayın değerinin korunması noktasında arz talep dengesini korumak için kararlar alınmış. Arz talep dengesini gözetirken yeni çay bahçelerini engelleyerek arzı kontrol etmek yerine kaçak çayı engelleyerek arzın artmasını önlemek ve çayı daha iyi pazarlayarak talebi artırmak Rize ekonomisi için daha faydalı olacaktır. Müstahsilin korunması noktasında çayda taban fiyat belirlenmesi, kota ve kontenjan problemleri ile ilgili ise her hangi bir önlem ne yazık ki yok. Benim önerim eğer bu yasada imzası olan milletvekillerimiz eğer getirdikleri yasaya bu kadar güveniyorlarsa buyursunlar gelsinler önümüzdeki seçimde tekrar aday olsunlar, bakalım Rizeli hemşerilerimiz ne der.” diye konuştu.

Avcı, 2022 yılı yaş çay sezonu birinci sürgün döneminde üreticilerin ÇAYKUR kotalarını doldurmadan taban fiyat üzeri fiyatla çay alımı yapan özel sektörü tercih etmeleri hakkında ise şunları kaydetti: “Müstahsil olarak iğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım. 1. sürgünde ÇAYKUR kotalarını doldurmadan özele çay satmanın acısını 2. sürgünde yaşayacağız. Öyle ya Mayıs’ta hedeflediği çayı alan özel sektör 2. sürgünde müstahsilin yüzüne bakar mı? Keşke önce ÇAYKUR kotalarını doldursaydık da 2. sürgünde de rahat rahat çay satsaydık diyeceğiz.”