SON DAKİKA



Haber > Karadeniz > Öğretmenler itibarsızlaştırılıyor

Öğretmenler itibarsızlaştırılıyor

28 Ocak 2013 Pazartesi - 09:23




Tamer Özlü, 4+4+4 eğitim sistemini “eğitime vurulmuş bir darbe” diye niteledi.





2012–2013 eğitim-öğretim yılının kaybedilmiş bir yıl olduğunu söyleyen Özlü, "4+4+4 eğitim sistemiyle eğitim sistemimizi bir yandan gericileştirirken öte yandan tam bir işletme mantığı ile hazırlanmış 652 Sayılı KHK doğrultusunda ticarileştirme ve yerelleştirme çabası içindedir" dedi Eğitim-İş Trabzon Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Özlü, 2012–2013 eğitim-öğretim yılının ilk yarısı ile ilgili Karadeniz Gazetesi’ne çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sezonun ilk yarısının sancılı bittiğini belirten Özlü, "Ancak eğitim sisteminin, eğitim ve bilim çalışanlarının yıllardır karşı karşıya kaldığı sorunlar, bu dönemde artarak devam etmiştir" dedi. ÖĞRETMENLERİN GÜVENLİĞİ TEHLİKE ALTINDA Özlü, "İlkokul, ortaokul ve liselerde okuyan, henüz reşit olmayan öğrencilere tanınan serbest kıyafetle öğrenim görme hakkı beraberinde türlü sakıncalara sebep olacaktır. Serbest kıyafet uygulaması ile birlikte yoksul aile çocukları, varlıklı aile çocuklarının karşısında ezilecek, yaşayacakları eksiklik duygusu nedeniyle kendilerini, ailelerini ve toplumu suçlayarak yetişeceklerdir. Yine serbest kıyafet uygulaması öğrenci ve öğretmen güvenliğini tehlike altına sokacaktır. Serbest kıyafet uygulaması nedeniyle, okullara öğrenci olmayan sivil kişilerin girmesi kolaylaşacak ve durumdan yararlanarak öğrencilere ya da öğretmenlere zarar vermek isteyen art niyetli fırsatçılar rahatlıkla okullara girip çıkabileceklerdir" dedi. ON BİNLERCE ÖĞRETMEN NORM FAZLASI DURUMDA "Siyasi iktidarın apar topar hayata geçirdiği 4+4+4 eğitim sistemi nedeniyle 30 bini sınıf öğretmeni olmak üzere, 68 bin öğretmen norm fazlası durumuna düşmüştür" diyen Özlü, "Okulların açılmasına rağmen görev yerleri belli olmayan binlerce öğretmen, bakanlık tarafından kendi istekleri dışında görevlendirilmiş, yıllarca görev yaptıkları okullarından ve öğrencilerinden uzaklaştırılarak branş değişikliğine zorlanmıştır. Branşlarını değiştiren sınıf öğretmenleri yeni alanlarına uyum sağlayamamaktan şikayet etmektedir. Öğretmenlerin mağduriyeti bununla sınırlı kalmamış, özür grubu atamalarının yılda bir kez yapılması yaşanan sorunları daha da derinleştirmiştir" dedi. ÖĞRENCİLER SİSTEM DIŞINA İTİLMİŞTİR Özlü, "Zorunlu eğitimin 8 yıldan kademeli olarak 12 yıla çıkarılması ortaokulun, ardından öğrencilerin açık liseye geçerek eğitime devam etmesinin yolunu açmış, bu durum özellikle erken yaşta mesleğe yönlendirilip, çalışma hayatına giren çocuklar açısından olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre, 2012-2013 eğitim-öğretim yılının birinci döneminde toplam 136 bin 115 öğrenci örgün eğitimden ayrılarak okulu bırakmıştır. Dolayısıyla Milli Eğitim Bakanlığı 4+4+4 düzenlemesi ile zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarıldığını iddia etse de veriler eğitimin gerçek anlamda 12 yıl olmayacağını bütün açıklığıyla göstermiştir" diye konuştu. KIYAFET SERBESTLİĞİ ADI ALTINDA... "Hükümetin eğitimi dinselleştirme amacına yönelik bir başka adımı ise Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmeliği yürürlüğe sokmak olmuştur" diyen Özlü, şöyle devam etti: "Kız öğrenciler artık imam-hatip ortaokul ve liselerinde tüm derslerde, diğer tüm ortaokul ve liselerde ise seçmeli Kur’an-ı Kerim derslerinde başlarını örtebileceklerdir. Yönetmelikle milyonlarca ilk ve orta öğretim öğrencisini kuşatmayı hedefleyen bu anlayış ile okullar tehlikeli bir gerilime sahne olacaktır. Zira Kuran-ı Kerim dersinde başını kapatmak istemeyen kız öğrenciler, 'dinin gereklerine uymadıkları' suçlamalarına maruz kalacaklardır." ÖĞRENCİLER KUTUPLAŞACAK Tamer Özlü, şu ifadeleri kullandı: "Uygulama, öğrenciler arasında kamplaşmalara da neden olacak, özellikle bu ders sonrasında başını açmak istemeyen kız öğrenci, öğretmenleri ya da okul yönetimiyle karşı karşıya gelecektir. Düzenleme Anayasa’da, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nda ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nda ifadesini bulan laik eğitim modeline tamamen aykırıdır. AKP’nin temel amacının ilkokul, ortaokul ve liselere türbanı sokmak ve nihai olarak da anayasal güvence altında olan laik cumhuriyetin laik eğitim modelini ortadan kaldırmak ve karma eğitime son vermek olduğu rahatlıkla anlaşılmaktadır." İŞ GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRILMAYA ZORLANMAKTADIR 4+4+4 eğitim sistemiyle birlikte öğretmenlerin çalışma yükü daha da ağırlaşırken, öğretmenler okullarda çok sayıda angarya işi yapmak zorunda bırakılmaktadır. İlköğretim Kurumları Standartları, TEFBİS, ADEY, RİDEF, Performans Ölçekleri uygulamalar ve binlerce anket sorusunu doldurma gibi çok sayıda angarya işler öğretmene yaptırılmaya çalışılmaktadır. ŞİDDETİN SORUMLUSU MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’DIR Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrenci velileri ve öğrencilerin şikayetlerini dinlemek üzere kurmuş olduğu Alo 147 hattı, bakanlığın öğretmenleri itibarsızlaştırma ve haklarında soruşturma açma kanalı olarak kullanmaktadır. Önceki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in açıklamasına göre Alo 147 hattına ayda ortalama 80 bin şikayet gelmekte ve bu şikayetler idareler tarafından ciddiye alınarak soruşturma işlemleri başlatılmaktadır. Savunma hakları ellerinden alınan öğretmenler ve okul idarecileri üzerinde baskı oluşturularak daha itaatkar olmaya zorlanmaktadır. Ayrıca hattın hizmete girmesiyle birlikte öğretmene yönelik şiddet olayları da artmıştır" diye konuştu. ÖĞRETMEN AİLELERİ PARÇALANMIŞTIR 4+4+4 eğitim sistemi ile birlikte on binlerce öğretmenimiz norm fazlası durumuna düşürülürken il normları dolu olduğu gerekçesiyle özür durumu atamaları tam anlamıyla gerçekleştirilememiş, binlerce öğretmen ailesi parçalanarak öğretmenlerimiz mağdur edilmiş, bu mağduriyetleri giderme adı altında alan değişikliği ve memuriyete geçiş gibi ucube uygulamalarla yeni mağduriyetler yaratılmıştır. UYGULAMALAR ÖĞRETMEN ALEYHİNE Bakanlığın uygulamalarıyla öğretmenlerin itibarsızlaştırıldıklarını ileri süren Özlü, şöyle dedi: "Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomik ve sosyal statüsü en üst sıralarda olan öğretmenler, AKP iktidarı döneminde, itibarsızlaştırılmaya çalışılmış, açlık sınırına yakın bir ücrete mahkum edilmiştir. Dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırı, Aralık 2012’de 3 bin 208 TL olarak açıklanırken, bugün eğitim çalışanları ortalama 1750 TL almaktadır. Meslek grupları içerisinde öğretmenlik mesleği 10 yıllık AKP döneminde sistematik bir şekilde aşağılara çekilmiştir. 10 yıl önce lise mezunu bir polis memurundan % 4 daha az maaş alan öğretmen bugün % 22 daha az maaş almaktadır." ÖĞRETİM BİRLİĞİNE VURULAN BİR DARBE 4+4+4 eğitim sistemine ağır eleştirilerde bulunan Özlü, sözlerine şöyle devam etti: "Cumhuriyetle hesaplaşma içerisinde bulunan siyasal iktidar, Cumhuriyetin, çağdaşlaşmanın temeli olan eğitimi dolayısıyla öğretim birliğini ortadan kaldırma girişimini 4+4+4 eğitim sistemi ile fiilen başlatmıştır. Eğitim sistemimizi bir yandan gericileştirirken öte yandan da tam bir işletme mantığıyla hazırlanmış 652 sayılı kanun hükmünde kararmane doğrultusunda ticarileştirme ve yerelleştirme çabası içindedir." 5 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR KALABALIK SINIFLARDA RİSKE ATILMIŞTIR Özlü, şöyle konuştu: "Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim uzmanlarının, bilim insanlarının ve sendikaların uyarılarına kulak tıkayarak, okulların fiziki yapılarında ve müfredat programlarında hiçbir hazırlık yapmadan 66-71 aylık 600 bin çocuğu otomatik olarak ilkokula kaydetmiştir. İlkokulların 8-9 yaşındaki çocukların fiziki durumuna uygun olması, birinci sınıflar için büyük sorunlar yaratmıştır. Okulların fiziki koşulları; merdivenleri, tuvaletleri, lavaboları, sıraları ve tahtaları 5 yaş çocuğu için uygun hale getirilmemiştir." ÖĞRENCİ SAYISI İKİYE KATLANDI Özlü: "Öte yandan bu yıl, fiziki ve zihinsel gelişimdeki üç farklı yaş grubu öğrenci aynı sınıflara kaydedilmiştir. İlk ve ortaokullar, farklı yaş gruplarındaki çocukların bir arada bulunmaması gerekçesiyle ayrılırken, 5, 6, 7 yaşlarındaki çocuklarımızın aynı sınıflarda okutulması ilginçtir. Okula başlama yaşının bir yıl öne çekilmesi ile 2012-2013 eğitim-öğretim yılında 1. sınıfa başlayan çocukların sayısı da ikiye katlanmıştır. Derslik açığı sorunu giderilememişken, sınıf mevcutları bazı okullarda 70-80’e çıkmıştır." UYGULAMALAR ÖĞRETMEN ALEYHİNE Bakanlığın uygulamalarıyla öğretmenlerin itibarsızlaştırıldıklarını ileri süren Özlü, şöyle dedi: "Cumhuriyetin ilk yıllarında ekonomik ve sosyal statüsü en üst sıralarda olan öğretmenler, AKP iktidarı döneminde, itibarsızlaştırılmaya çalışılmış, açlık sınırına yakın bir ücrete mahkum edilmiştir. Dört kişilik bir aile için yoksulluk sınırı, Aralık 2012’de 3 bin 208 TL olarak açıklanırken, bugün eğitim çalışanları ortalama 1750 TL almaktadır. Meslek grupları içerisinde öğretmenlik mesleği 10 yıllık AKP döneminde sistematik bir şekilde aşağılara çekilmiştir. 10 yıl önce lise mezunu bir polis memurundan % 4 daha az maaş alan öğretmen bugün % 22 daha az maaş almaktadır." Röportaj: Fatih İsak
Beğendim
0
Sevdim
0
Beğenmedim
0
Üzgün
0
İnanılmaz
0

VİDEO

SON DAKİKA

ÇOK OKUNANLAR

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap