Herkesin mutlaka hatırladığı, hiç unutamadığı bir öğretmeni vardır. Aradan yıllar geçse de saygıyla, hürmetle anımsadığı mutlaka bir öğretmen olduğu gibi, yine herkesin hatırasında kötü rolüyle hatırladığı bir öğretmen mutlaka vardır. Öğretmenler Günü tarihine biraz bakalım. Cumhuriyet döneminde yeni Türk harflerini öğrenmek amacıyla düzenlenen okuma yazma kurslarına Millet Mektepleri adı verilmiş. İlk mektep 11 Ağustos 1928 tarihinde Dolmabahçe Sarayı'nda açıldı.

Bunu İstanbul'da başka okullar takip etti. 2 Kasım 1928 tarihinde yayımlanan Türk Harfleri hakkında kanunla en geç 6 ay içinde yeni alfabenin öğrenilmesi zorunluluğu getirilmişti. 24 Kasım 1928 tarihinde yayımlanan Millet Mektepleri Teşkilatı Talimatnamesinde Cumhurbaşkanının, bu okulların başöğretmeni olduğu, 6 ay içinde 16-45 yaş arasında, eski yazıyı bilen bilmeyen herkese yeni yazının öğretilmesi hükmü yer almıştı. 23 Aralık 1928 tarihinde İstanbul'da başlayan kayıtlar ile bu kurslara dört gece erkekler, iki gece kadınlar katılıyordu.

Kurslar A ve B dershanelerine ayrılmıştı. Okuma yazma bilmeyenler A dershanesinde öğrendikten sonra B dershanesine geçiyor ve orada okuma yazma öğreniyorlardı. Okul yazar oranı 1936 yılında yüzde 25'lere ulaşmıştı. 1928 yılında Atatürk'ün 24 Kasım'da Millet Mektepleri Başöğretmeni olduğu tarih, 24 Kasım 1981'de Öğretmenler Günü olarak kabul edildi. Başta yazdığım gibi herkesin geçmişine imza koyan bir öğretmen mutlaka vardır, gerek iyi yönde gerekse kötü yönde anılan öğretmeni mutlaka beyinlere kazınmış her öğretmen anısında bu anılar gündeme gelir. 24 Kasım Öğretmenler Günü.

Okullarda, çeşitli yerlerde Öğretmenler Günü nedeniyle çeşitli etkinlikler yapılmakta. Geçmişe baktığımızda öğretmenlerin ekonomik durumlarının hiç de iyi olmadığını görmüştük, bugün öğretmenler ekonomik açıdan biraz daha iyi duruma getirildi. Yine teknolojik ve sınıf ortalaması ile öğretmenlerimiz şanslı. Tarihe baktığımızda hele 1980'li yıllar öncesinde eğitimin ne aşamada olduğunu bizim yaşta olanlar iyi bilmekte. Şiddet ve siyasi kavgaların ön plana çıktığı bu dönemlerde o dönemlerin birçok genci siyasi kimlikler vurulması nedeniyle okuyamadığı gibi bazı siyasi kimliğe bürünmüş eğitimciler tarafından okullardan uzaklaştırıldı. Artık bunlar geride ve teknolojinin son sistemlerinin uygulandığı okullarımızda artık eğitimli öğrenciler istemekteyiz.

Çocuklarımızın emin ellerde olduğunu bilmek istiyoruz. Ailelerden çok öğretmenleri ile birlikte olan çocuklarımızın artık daha iyi yetişmesini istiyoruz. Şiddet ve siyasetten çocuklarımızın uzak durmasını, hatta yıllarca içimizde eğitim veren, içimize bir solucan gibi yerleşen FETÖ yapılaşmasından, din istismarcılarından ve bölünmelerden çocuklarımızın uzak durmasını istiyoruz. Fazla uzağa gitmeye gerek yok, 4 ay öncesi ve daha öncesine uzanan FETÖ okullarında yetişen çocukların ve burada eğitim gören günün öğretmenlerinin aklanmış olarak bu ulusa hizmetlerini bekliyoruz.

Bu ülkede yeni bir dil, yeni bir cumhuriyet ve yeni bir nesil yetiştiren bugünü ülkemize armağan eden Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anmak gerek. Heykellerini kaldırmak, başka yerlere taşımak, onu unutturmak isteyenlere 24 Kasım gibi, 19 Mayıs, 29 Ekim, 23 Nisan veya Çanakkale, Sakarya savaşlarını hatırlatmak gerek. Bu ülkede birlik, beraberlik ve demokrasi adına hizmet veren, ülkenin birlik ve beraberliği için adım atan insanları tarihe yazmak gerek. Bizlerin yetişmesinde emeği olan, bizleri vatana, millete ve ülkeye saygılı ve bağlı yetiştiren öğretmenlerimizin gününü kutluyorum.