Pazar röportajlarımıza devam ediyoruz. Sıradaki durağımız Erdoğdu Semt Pazarı. Diğerlerinden biraz farklı olarak bu pazarda fiyatlar ve gidişat konusunda olumlu yorumlar da aldık. Ancak bu yorumlar pazar tezgahlarındaki pahalılığın vatandaş üzerindeki etkisini değiştirebilecek niteliğe sahip değil. Şu ana dek gözlemlediğimiz bir durumu da sizlerle paylaşmak isteriz ki gezdiğimiz pazarların yüzde 80’inde ürünlerin üzerine fiyat yazılmıyor. Bunun sebebi olarak akla gelen ilk şey, fiyatların yüksek olmasının müşteriyi kaçırma ihtimali. Pazar esnafı ürünlerin üzerine fiyat yazmaktan da bunu müşteriye söylemekten çekiniyor.

Alacağım tepkiden çok korkuyorum!

Erdoğdu Semt Pazarı esnaflarından Emre Yılmaz, meyve sebze fiyatlarındaki hızlı artışın onları müşteriye fiyat söylemekte zorladığını belirtti. Yılmaz, “Her şey çok pahalı, inanın müşteriye fiyat söylemeye utanıyorum. Müşteri fiyatları sorunca cevap veremiyorum. Alacağım tepkiden korkuyorum. Çünkü müşterilerden genelde olumsuz tepki alıyoruz. Sanki inadına fiyatları yükseltiyormuşuz gibi bağırıp kızanlar bile oluyor. Keşke onlar da bizim evimizi geçindirme ve karnımızı doyurmamız gerektiğini anlasalar. Bir hafta boyunca kazandığımız para önceden 1 günde kazandığımız paraya eşit. Dolayısıyla özellikle bu dönemde pazarcılar için ev geçindirmek zor. Yazın bin liraya aldığım ürünü almak için tam 5 bin lira harcadım halde ve satıp satamayacağımı bile bilmiyorum. Özellikle biberler çok pahalı. Kilosu 7,50 lira. Bu paraya bu biberleri satmam çok zor” şeklinde konuştu.

Fiyatlardan da müşteriden de memnun

Belediyeden emekli olduğunu belirten Hasan Mısır ise, diğer esnafın aksine satışlardan da ürün fiyatlarından da memnun olduğunu söyledi. Mısır, memnuniyetini şu sözlerle aktardı: “Malum emekli maaşı tek başına yetmiyor. Ama pazardaki işimden çok memnunum. İşlerim güzel. Fiyatlar da gayet iyi bence. Tabii bunun yanı sıra artık bir müşteri kitlesi kazanmış olmamın da etkisi var. Pazar kültürünün bir avantajı da bu; sürekli burada olduğumuz için artık gelip giden müşteri bizi tanımaya başlıyor. Zamanla müşteriyle sohbetimizi de geliştiriyoruz. Onlar da sağ olsunlar bizden vazgeçmiyorlar. Dolayısıyla bu da satışlara olumlu yansıyor. Benim hiçbir sıkıntım yok bu konuda.”

Vatandaşın cebinde para yok

Erdoğdu Semt Pazarı’nda simit satarak geçinmeye çalışan Temel Uzun, mesleğinin zorluklarına değindi. Uzun, “İşler yoğun ve çok durgun. Vatandaşın cebinde para olacak ki alsın ürünlerimizi. On yedi senedir bu işi yapıyorum. Satışlardan memnun değilim. Günde yaklaşık on iki saat çalışıyorum ve haftalık ortalama kırk veya elli lira kazanıyorum. Evimi geçindirecek kadar değil tabi. Cep harçlığı için bu sokaklarda satış yapıyorum onca yıldır. İş olduğunda oluyor, olmayınca da olmuyor” diye konuştu.

Pazar geleneği yok olabilir

Erdoğdu Semt Pazarı müşterilerinden Reyhan Tuncer, meyve sebze fiyatlarının gün geçtikçe yükselmesine isyan etti. Pazar alışverişlerinin bu gidişle yok olacağını belirten Tuncer, “Meyve de sebze de çok pahalı. Fiyatlar aldı başını gidiyor. Biz de gerektiği kadarını alamıyoruz. Sadece en önemli olanları almaya çalışıyoruz çok para tutmasın diye. Durum böyle olunca da meyve ve sebzeye alternatif olabilecek yiyecekler düşünüyoruz. Sonuç itibarıyla baklagillere yöneliyoruz. Pirince, bulgura, makarnaya, fasulyeye daha çok yer veriyoruz evlerimizde. Pazarlar alışveriş yaptığımız vazgeçilmez yerlerdir. Ama bu gidişle pazardan da vazgeçmek zorunda kalabiliriz. En büyük kaygım bu fiyatların daha da yükselmesi. Ayrıca fiyatlara rağmen bu gelenek hala devam ediyorsa bunun iki sebebi vardır. İlki pazarlarda esnaf ve müşteri arasında geçen samimi ve seviyeli diyaloglar, ikincisi ise pahalı da olsa tezgahlara dizilen kaliteli ürünler. Esnaflarla iyi iletişim kurabiliyoruz ve bize sattıkları ürünlerde kaliteyi bulunca fiyatlara rağmen soluğu pazarlarda alıyoruz” dedi.

Marketleri bizden uzaklaştırsınlar

Pazar esnaflarından Meryem Yalçınkaya, pazarların yakınlarında bulunan büyük marketlerden yana sorun yaşadıklarını dile getirdi. Yalçınkaya da pazardaki diğer esnaflar gibi bu marketlerin pazarlardaki satışları durma noktasına getirdiğinden yakındı. Yalçınkaya, “O kadar çok sıkıntım var ki, aklıma gelmiyor. Marketleri sürebildikleri kadar uzağa sürsünler. Yazık günahtır. O kadar ürünleri var, bize inat sebze meyvede indirim yapıyorlar.  Onlar bizim ekmeğimizle oynuyorlar” ifadelerini kullandı.

Yarın: Değirmendere Semt Pazarı